TBMM Genel Kurulu'nda, bakanlığının 2013 yılı bütçesi üzerinde konuşan Davutoğlu, hükümet ve muhalefet arasında dış politika yönetimi ve anlayışı konusunda yöntem farkı bulunduğunu söyledi.
Davutoğlu, ''Aramızdaki temel yöntem farkı şu; bugün insanlık tarihi büyük bir ivmeyle akıyor, büyük tarihsel dönüşümler yaşanıyor. Bizim kanaatimiz şu; bu tarihsel dönüşümler yaşanırken gelecekte özne olmak isteyen bir ülke, bir devlet, bir millet bu tarihi dönüşümü seyretmekle yetinemez. 'Şu riskler gelebilir' düşüncesiyle o tarihi akışı sıradan bir nesne gibi izleyemez'' dedi.
Gelecek iddiası taşıyan bir ülkenin tarihe ağırlığını koyması gerektiğini kaydeden Davutoğlu, ''Tarih, arkasından koşulan ve yetişilen bir olgu değildir. Tarih, içinde koşularak ancak anlaşılabilir ve önüne geçilerek yönetilebilir'' diye konuştu.
-''Tarihin arkasından koşmayacağız''-
Hükümet ve muhalefetin görüşündeki temel farkı gösteren örnekler veren Davutoğlu, Arap toplumlarında yaşanan değişim sürecine işaret ederek, şöyle konuştu:
''Bizim kanaatimiz şuydu, madem ki tarihe bu halklar iradelerini koyuyorlar, biz bu halkların iradelerinin yanında yer alacağız. Kim ne derse desin, tarihi akışın içinde yer alacağız.
Sizlerse 'Niye risk alıyorsunuz- Bekleyin' dediniz. Tavrımız net ve açıktır; biz tarihin arkasından koşmayacağız, tarihi akışı anlayacağız ve yöneteceğiz.''
- ''Eksen kayarken seyretmedik''-
''Dünya ekonomik politiği eksen kayması yaşarken ve Asya'ya, Afrika'ya, Latin Amerika'ya doğru kayarken biz bunu seyretmedik, aksine doğru bir zamanlamayla bütün bu bölgelerde açılım sergiledik ve büyükelçilikler açtık'' diyen Davutoğlu, CHP ve MHP'nin bu konudaki eleştirilerine şaşırdığını söyledi.
Davutoğlu, ''Ekonomik politik akışı izleyenler bilir ki, buralarda temsil edilmeyenler, gelecekte rol alamayacaklar'' diye konuştu.
Etiyopya örneğini veren Bakan Davutoğlu, 2005'te bu ülkede bir Türk şirketi ve 50 milyon dolarlık yatırım olduğunu, bu rakamın günümüzde 341 Türk şirketine ve 3 milyar dolarlık yatırıma yükseldiğine dikkati çekti.
-''Oryantalist tutum içinde olmayacağız''-
Davutoğlu, ''Biz insanlıkla bütünleşerek bir dış politika yürütmek istiyoruz, çevremizle, kader birliği yaptığımız bölgelerle, Balkanlarla, Kafkaslarla , Orta Asya'yla birlikte yürümek istiyoruz'' diye konuştu.
Suriye konusundaki eleştirilere de değinen Davutoğlu, muhalefete seslenerek, ''Mülteciler politikamızı tenkit ettiniz, Suriyeli kardeşlerimize kapımızı açmamızı tenkit ettiniz. Çünkü siz bölgeye oryantalist bir bakışla, dışarıdan bakıyorsunuz. Suriyelilerin acılarını paylaşmıyorsunuz. Biz ise yüreğimiz yanarak izliyoruz'' dedi.
Davutoğlu, ''Onlarla bizim aramızda bir sınır görmüyoruz. Saygı duyduğumuz bir sınır var, ama gönüllerimizde ve kaderimizde bir sınır görmüyoruz'' ifadesini kullandı.
Bütün dünyanın Türkiye'nin Suriye muhalefetine yaptığı katkıyı bildiğini vurgulayan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Marakeş'te yaptığımız toplantıda Suriye muhalefetinin önde gelen isimlerinden biri şunu söyledi; 'Biz bundan sonra yıllarca asırlarca Türkiye'ye teşekkür etsek hakkını ödemeyemeyiz.' Ben de şu cevabı verdim, 'Bize hiçbir borcunuz yok. Çünkü bu borç, bu defter tarihte sizin dedeleriniz ve bizim dedelerimiz tarafından ödendi ve kapandı.''
Türkiye'nin bu bölgelerle kader birliği yapmaya devam edeceğini söyleyen Davutoğlu, ''Hiçbir zaman oryantalist bir tutum içinde olmayacağız'' dedi.
-'' Arap, Türkmen, Kürt, Sünni, Nusayri hepsi kardeşimiz''
MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş'in ''Suriye Türkmen'leriyle ilgilenilmediği'' yönündeki eleştirisine de cevap veren Davutoğlu, ''Suriye'de herkesle ilgiliyiz. Suriye'deki Arapla, Türkmen'le, Kürt'le, Sünni'yle, Nusayri'yle, Hristiyan'la, herkesle ilgiliyiz ve hepsi bizim kardeşimiz'' dedi.
''Suriye'deki Kürtlerin kaderi de bizim kaderimizdir'' ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları kaydetti:
''Tek şey istedik Suriye'deki Kürt kardeşlerimizden; Suriye muhalefeti arasında yer alın ve zulme karşı direnin. Zulme karşı direnen Suriyeli Kürt, Suriyeli Arap, Suriyeli Türkmen bizim yanımızdadır. Zulümle işbirliği yapan, PYD gibi, Beşşar Esed'le işbirliği yapanlar ise karşımızdadır. Kim olursa olsun ister Arap, ister Kürt, ister Türkmen, ister Nusayri, ister Sünni. Bizim etnik bir mesele değil. Bizim tek meselemiz var, ölçümüz adalet.''
-''Onların kanı bir ve tektir''-
Davutoğlu, Gazze ziyaretine ilişkin eleştirilere cevaben de şunları söyledi:
''Gazze'de doğrudur, büyük bir hissi yoğunluk yaşadık. Aynı hissi yoğunluğu bizler şehit cenazelerinde de yaşadık. Biz şehit cenazelerinde de onu yaşarız. Gazze'de de yaşarız, Orta Asya'da da, Kırım'da da onu yaşarız. Hiçbir zaman şehitlerimizin kanıyla Gazzeli mazlumların kanını iki ayrı teraziye koymayız, onların kanı bir ve tektir.''
-''Gitsinler, Ortadoğu'yu tanısınlar''-
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Gazze'ye yönelik eleştirilerine de değinen Davutoğlu, ''Son gensoru vesilesiyle burada cevaplandırmıştım ve bekledim ki Sayın Kıçdaroğlu, o ithamlardan sonra bir edep çizgisine gelir, ama maalesef yine Gazze'deki olaydan hareketle hakaretlerini sürdürdü'' diye konuştu.
Davutoğlu, ''Kılıçdaroğlu gerçekten düşünüldüğü gibi Mısır'a Ramallah'a giderse, bu oryantalist bakış açısı bir nebze düzelir diye düşünüyorum. Gitsinler ve görsünler, yalnız sokağın içine girsinler ve sorsunlar, Türkiye'yle ilgili ne düşünüyorsunuz diye'' dedi.
Bakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dünyayı biraz tanıyınca görecekler ki, biz bu bölgede özne olarak varız, bu bölgenin halklarıyla kader birliği yapmışız ve bunu ebediyete kadar sürdüreceğiz. Ama o bölgelere uzak, o insanlara yabancı, onlara zulmedenleri mazur gören bir anlayış artık Ortadoğu'da taraftar bulamaz.
Ne diyecekler- Biz Beşşar Esed'in yanında durduk deyince, mültecilerin Türkiye'ye girmesini istemedik deyince ne cevap alacaklar merak ediyorum. Gitsinler, Ortadoğu'yu tanısınlar.''
-''Türk Konseyi bizim eserimiz''-
Türk Konseyi konusundaki eleştirilere de yanıt veren Davutoğlu, ''Türk Konseyi başlı başına bizim eserimizdir, keşke o konseyi sizin dönemde gerçekleştirmiş olsaydınız da biz üstüne bir şey inşa etseydik, yoktu'' ifadesini kullandı.
''Türk Konseyi 2010 yılında AK Parti iktidarı tarafından kurulmuştur'' diyen Davutoplu, ''Orta Asya'yla ilgili herşeyle ilgileniyoruz'' dedi.
-''Politikalar AK Parti patentine ait''-
Hükümet ve muhalefet arasında vizyon farkı olduğunu da belirten Davutoğlu, hükümetin küresel ve bölgesel vizyon perspektifine sahip olduğunun altını çizdi. Davutoğlu, ''Sizlerde ise vizyon yok, her gün tavır değiştirerek eleştiri var'' dedi.
Türkiye'nin küresel vicdanın sözcüsü olduğunu ifade eden Davutoğlu, BM Genel Kurulu'nda Filistin'in ''üye olmayan gözlemci devlet'' olarak tanınması için yapılan oylamada da, Türkiye'nin 138 oyla küresel vicdanın sözcüsü olduğunu, bütün dünyaya Türkiye'nin verdiği destek resminin yansıdığını söyledi.
Davutoğlu, Marakeş'teki Suriye Halkının Dostları Grubu toplantısına ise 130'u aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun katıldığını hatırlattı.
İki olayda da ilkesel tutumu sağlayanın Türkiye olduğunu vurgulayan Davutoğlu, ''Bütün bu politikalar Ankara merkezlidir ve AK Parti patentine aittir'' diye konuştu.
-''Filistin'in yanında olduk, olacağız''-
CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu'nun, ''Türkiye'nin İsrail'le ilişkileri yüzünden Ortadoğu denkleminin dışında kaldığı ve Türkiye'nin düşünülen liderlik rolünü oynayamamasının ABD'de hayal kırıklığı yarattığı'' yönündeki açıklamalarına dikkati çeken Davutoğlu, ''ABD'deki hayal kırıklığı bu kadar önemli mi- Filistin konusunda kim hayal kırıklığına uğrarsa uğrasın, biz Filistin halkının yanında olduk, olacağız'' dedi.
Davutoğlu, ''Biz muktedir ve müşfik bir devlet olarak Türkiye Cumhuriyet devletini yaşatma ve yüceltme derdindeyiz. Sizler ise kudret gösterdiğimizde macera, şefkat gösterdiğimizde bize ne diyorsunuz. Aramızdaki temel fark bu. 2023'te bu devletin yükselişini göreceksiniz, 2071'de zaten küresel bir gücün içinde onurlu vatandaşlar olarak yaşayacaksınız'' diye konuştu.
Muhabir: Duygu Özbay
Yayıncı: Sefa Salantur
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'ndan Açıklama
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Suriyeli Kürtlerden, Suriye muhalefeti arasında yer almalarını ve zulme karşı direnmelerini beklediğini belirterek, ''Zulme karşı direnen Suriyeli Kürt, Suriyeli Arap, Suriyeli Türkmen bizim yanımızdadır. Zulümle işbirliği yapan, PYD gibi, Beşşar Esed'le işbirliği yapanlar ise karşımızdadır'' dedi.