Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2011 yılında asgari ücrete yapılacak zam oranını görüşmek için toplantılara bugün başlayacak. Hükümet, işveren ve işçi temsilcileri, gelecek yıl için geçerli olacak yeni asgari ücretin zam oranını belirleyecek.
Toplantı öncesinde DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün ve DİSK üyeleri, asgari ücreti protesto etmek için DİSK Avrupa Bölge Başkanlığı önünden yürüyüşe başladı. Yaklaşık 150 kişilik grup, 'Asgari ücret sefalet ücret olmamalıdır.', 'Asgari ücret kaç simit?" yazılı dövizler taşıdı. Grup, yürüyüş boyunca 'Hükümet yasanı al başına çal.', 'İnsanca yaşamak istiyoruz.', 'İşçiyiz haklıyız kazanacağız.', 'Sermayeye değil, emekliye bütçe.', 'Direne direne kazanacağız.' şeklinde sloganlar attı. Polisin geniş güvenlik önlemi aldı.
Yürüyüşün ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bölge Müdürlüğü önünde gelen grup adına DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, basın açıklaması yaptı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun bir kez daha toplandığını hatırlatan Tayfun Görgün, bu toplantıda asgari ücretle çalışan milyonlarca işçinin yaşam koşullarının belirleneceğini söyledi. Komisyonun toplanmasına hiç gerek olmadığını aktaran Görgün, "Bizler yıllardır asgari ücretin bu toplantılar sonucu değil hükümetin ve işverenleri kendi çıkarları doğrultusunda çok önceden belirlendiğini biliyoruz. DİSK Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan hesaplamalara göre 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 830 TL, yoksulluk sınırı 3 milyarın üzerinde. Buna karşın asgari ücret açlık sınırının altında belirleniyor." dedi.
Asgari ücretle çalışan bir işçinin aldığı ücret ile bir ay boyunca ne kendisini ne de ailesini geçindirme olanağı olmadığını aktaran Görgün, "İki çocuklu ve eşi çalışmayan bir asgari ücretli, ihtiyaçlarını tam olarak karşıladığında ancak 1 hafta geçinebiliyor. 3 hafta ise muhtaç duruma düşüyor. Yani asgari ücretli 1 haftalık maaş ile 1 ayı geçiriyor. Hükümet, asgari ücretin reel olarak geriletilmesi, yani açlık ve yoksulluğun daha da artması için yeni hesaplar yapıyor. Ulusal İstihdam Strateji Belgesi üzerinde yapılan çalışmalarda, bölgesel asgari ücretin de konuşulduğu biliniyor. Bölgesel asgari ücret, bölgeler arası eşitsizliğin derinleşmesi, yoksulluğun artması sonucunu doğuracaktır. Yani bugün asgari ücretle geçinen milyonlarca işçinin ve bakmakla yükümlü oldukları on milyonlarca çocuk ve diğer aile fertlerinin yaşamları tehlike altındadır." diye konuştu.