Diyabet Parlamentosu

"Diyabeti Durduralım Projesi" kapsamında Türkiye Diyabet Vakfı 2014 yılı “Diyabet Parlamentosu”, SGK ev sahipliğinde Kurum Başkanı İlhan’ın başkanlığında SGK Erdoğan Özen Konferans Salonu'nda gerçekleşti. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de milyonlarca insanın diyabetle yaşadığını ve bu sayının her geçen gün arttığını bildiren İlhan, “Günümüzde diyabet sadece tıbbi bir sorun olmasının ötesine geçmiştir. Toplumsal ve küresel bir sorun haline gelen diyabetin bu çerçevede ele alınması gerektiği kanaatindeyiz. Günümüzde diyabet bireyleri, aileyi, toplumu ve devlet üzerinde daha fazla fizyolojik, psikolojik, sosyolojik ve hatta mali anlamda son derece olumsuz sonuçlara maalesef neden olmaktadır. Tüm dünya nüfusu ele alındığında, dünya nüfusunun yetişkin nüfusunun ki bu da 3.2 milyar kişiye tekabül ediyor. Yaklaşık 8,4’ü yani 382 milyon kişinin diyabet hastası olduğu görülmekte. Bu sayının 2035 yılına kadar 592 milyon kişiye ulaşacağı tahmin edilmekte” diye konuştu.

“DÜNYADA DİYABET NEDENİYLE 2013 YILI SONUNA KADAR YILLIK 548 MİLYAR DOLAR HARCAMA YAPILMIŞ DURUMDA”
“Dünyada diyabet nedeniyle 2013 yılı sonuna kadar yıllık 548 milyar dolar harcama yapılmış durumda” diyen İlhan, şunları kaydetti:
“Bu tutarda toplam sağlık harcamalarının yüzde 11’ine tekabül etmekte. Türkiye son 10 yılda büyük bir ekonomik gelişme göstermiştir. Bu büyüme ve gelişme önemli yaşam tarzı değişikliklerini de beraberinde getirmiştir ve bu değişiklikler diyabetin yanında bulaşıcı olmayan kronik hastalıkları açısından da önemli bir risk faktörü oluşturmaya başlamıştır. Örneğin fazla kilolar ve obez olan kişilerin sayılarındaki artış diyabet sorununu da daha fazla büyütmektedir. Kurumumuz verileri üzerinde gerçekleştirdiğimiz bir çalışmada 1 milyon 902 bin 578 obezite tanısı almış hastaların olduğu görülmekte. Profesyonel sağlık yardımına ihtiyaç duyan obezite vakalarının 2012-2013 zaman aralığında görülme sıklığı yüzde 2,29 olarak tespit edilmiştir. Obezite tanısı almış hastaların aynı zamanda yüzde 33’ünün tip2 diyabet hastası, yüzde 25’inin hipertansiyon hastası ve yüzde 7’sinin de kalp damar hastası olduğu görülmüştür.”

“DİYABETİN GÖRÜLME SIKLIĞI AÇISINDAN EN YÜKSEK SIRADA YER ALAN ÜLKELER ARASINDA MAALESEF YER ALMAKTAYIZ”
Türkiye nüfusunun giderek yaşlandığını belirten İlhan, 2050 yıllarından sonra ise ülke olarak nüfusun yaşlanmasından kaynaklanan çok ciddi sorunlarla uğraşılacağını ifade etti.

İlhan, “Nüfusumuz yaşlandıkça diyabetin gelişme ihtimali de bununla orantılı olarak artacaktır. Uluslar arası Diyabet Federasyonu tarafından diyabet prevalansı hakkında yayımlanan güncel veriler Türkiye’de 20-79 yaş aralığında yaklaşık 7 milyon diyabet hastası olduğunu, bu rakamında yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 15’ine denk geldiğini göstermekte. Avrupa ülkeleriyle kıyaslama yaptığımızda diyabetin görülme sıklığı açısından en yüksek sırada yer alan ülkeler arasında maalesef yer almaktayız” ifadelerini kullandı.

“ETKİN DİYABET TEDAVİSİ VE HASTALIĞIN ETKİN YÖNETİMİ SAĞLIK HARCAMALARIMIZI DA DAHA AŞAĞIYA ÇEKECEKTİR”
Türkiye’de 2003 yılından itibaren sağlık sisteminde sosyal güvenlik reformu, sağlıkta dönüşüm programlarıyla çok geniş kapsayıcı reform çalışmaları yapıldığını ifade eden İlhan, şöyle konuştu:
“Bu maliyetlerinde artışına yol açtı. Diyabet tedavisi ve bakım hizmetleriyle ilgili maliyetlerde ciddi oranda artış gösterdi. Diyabete dönük mücadelenin birinci hedeflerimiz arasında olmasının temel sebebi vatandaşlarımızın yaşam kalitesinin çok daha iyi bir noktaya getirilmesi, onların sağlıklarının daha iyi bir düzeyde seyretmesi bunun yanı sıra mali yüklerini de unutmamamız gerekiyor, bu mücadeleyi sürdürürken. Risk faktörlerinin azaltılması gerekiyor, sağlıklı yaşamın teşvik edilmesi gerekiyor, farkındalık düzeylerinin artırılması gerekiyor ve diyabetin gelişimi ilerleyen dönemlerindeki komplikasyonlarının önlenebilir ve geciktirilebilir olması noktasında bir takım tedbirler almak gerekiyor. Etkin diyabet tedavisi ve hastalığın etkin yönetimi diyabetli hastalarımızın da yaşam kalitesini artıracağı gibi sağlık harcamalarımızı da daha aşağıya çekecektir. ”

“SGK’YA 1 YILLIK MALİYETİNİN 10 MİLYAR TL OLDUĞUNU GÖRMEKTEYİZ”
Diyabet hastalarının yüzde 45’inin hastalıklarının farkında olmadığının bilindiğini söyleyen İlhan, “SGK olarak medula sisteminde yaptığımız düzenlemeler ile artık hastalarımızı çok daha yakından takip edebilmekteyiz. Diyabet hastalarımızın teşhis ve tedavisine ilişkin bütün bilgilere buradan ulaşabilmekteyiz. Kurumumuz veri tabanında 2012 yılı için yapılan bir çalışma neticesinde bir kitap oluşturduk ve SGK bakış açısıyla diyabet isimli bu kitapta belirtildiği gibi 5.2 milyon diyabet hastasının, diyabet ve diyabetle ilişkili diğer hastalıkların sağlık harcamaları içerisinde yüzde 23 gibi büyük bir orana sahip olduğunu görmekteyiz. Toplam rakama baktığımızda tüm bunların SGK’ya 1 yıllık maliyetinin 10 milyar TL olduğunu görmekteyiz. Diyabetle ilişkili diğer hastalıklar ve komplikasyonlarının dağılımına bakacak olursak yüzde’ 28’inin kalp ve damar hastalıkları için, yüzde 16’sının diyabetik ayak için, yüzde 11’i böbrek hastalığı, yüzde 9’u sinir sistemi hastalıkları, yüzde 5’i göz hastalıkları ve yüzde 30’u da diğer hastalıklar için harcandığını görüyoruz” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’DE DİYABET TEŞHİSİ KONAN KİŞİLERİN YÜZDE 45,3’Ü 40 İLE 59 YAŞLARI ARASINDADIR”
Diyabetin genellikle aktif çalışma yaşında olan kişilerde görüldüğünü bildiren İlhan, “Türkiye’de diyabet teşhisi konan kişilerin yüzde 45,3’ü 40 ile 59 yaşları arasındadır” dedi.

15-16 Kasım 2013 tarihlerinde İstanbul’da diyabet liderler zirvesinde ulusal ve uluslar arası geniş katılımlı bir toplantıya SGK olarak ev sahipliği yaptıklarını ve zirvede birçok önemli konulara değinildiğini ve İstanbul diyabet yol haritasının oluşturulduğunu anlattı.

Sağlık harcamalarının gün geçtikçe arttığına değinen İlhan, “50 milyarın üzerine çıktı, SGK olarak bizim sağlığa yaptığımız yıllık ödemelerimiz. Bunun bu kadar önemli bir kısmını diyabetin oluşturması çok önemli bir husus. Bu maliyetin dışındaki diğer hususlarda da bizim tüm kalbimizle sizleri dinleyeceğimize ve çözüm üretme noktasında gereken bütün çabaları göstereceğimize ben kurum başkanı olarak söz vermiş olayım” dedi