Diyanet İle TÜBİTAK Arasında 'AYGÖZ' Protokolü

Diyanet İşleri Başkanı Görmez:'(İsrail'in Mescidi Aksa'ya yönelik ihlalleri) 2324 sene önce El Halil'de oynanan oyunun aynısını Mescid'i Aksa'da gerçekleştirmek istediklerine şahit oluyoruz. Bir an önce aklı selimin devreye girmesini temenni ediyorum' '(TÜBİTAK ile Ay ve Ufuk Gözlem Ünitesi kurulmasına ilişkin çalışma) Neredeyse son 10 yıldır Müslümanlar Türkiye'de her ramazan bir imsak tartışması yaşıyor. Bu çalışma aynı zamanda bu tartışmayı da ortadan kaldıracaktır. Otel teraslarından imsak vaktini tespit eden kardeşlerimiz de böylece bundan sonra bilimin verilerinin dinin esaslarıyla nasıl bütünleşerek ortaya konulduğunu görecekler ve bu tartışma tamamen ortadan kalkmış olacak diye umut ediyorum' 'Bütün ihtilafları ortadan kaldırmak için sahip olduğumuz bilimsel verileri, sahip olduğumuz, bizzat yaptığımız gözlemleri, dünyadaki bütün kardeşlerimizle paylaşmak istiyoruz. Hedefimiz, bundan sonra herkes bu vakitleri, bu gözlemleri bizzat kendi cep telefonundan izleme imkanına sahip olsun'

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerine ilişkin, '23-24 sene önce El Halil'de oynanan oyunun aynısını Mescid-i Aksa'da gerçekleştirmek istediklerine şahit oluyoruz. Bir an önce aklı selimin devreye girmesini temenni ediyorum.' dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) arasında 'Ay ve Ufuk Gözlem Ünitesi (AYGÖZ) Kurulması, İşletilmesi ve Bakımı' konusunda yapılan protokolün imza töreni Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlendi.

Kuran'ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Görmez, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerine ilişkin endişelerini dile getirdi.

Mescid-i Aksa etrafında yaşananların İslam coğrafyasını tahrik eden, Müslümanları, inananları, aklı selim sahibi ve sağduyu sahiplerini endişelere sevk eden gelişmelere sahne olduğunu belirten Görmez, 'barış elçisi 'olarak adlandırdıkları Mescid-i Aksa Hatibi Şeyh İkrime Sabri'nin dün İsrail polislerince yaralanmasının da her türlü kınamayı hak ettiğini söyledi.

Yaşananlardan dolayı büyük endişeler içinde olduklarını ifade eden Görmez, El Halil'in başına gelenlerin Mescid'i Aksa'nın da başına getirilmesinden duydukları endişeyi de dile getirdi.

Görmez, 1994'de ramazan günü müminlerin üzerine açılan ateşle 70'i aşkın insanın katledildiğini hatırlatarak, tarihte peygamber katledenlerin, büyük peygamberlerin içinde bulunduğu El Halil'i adeta bir hapishaneye dönüştürdüklerini ve yarısını da sinegoga çevirdiklerini söyledi.

2 yıl önce El Halil Camisi'ni ziyaretinde yaşadığı acıyı paylaşan Görmez, şöyle devam etti:

'Hepimiz görüyoruz ki yapılmak istenen El Halil'e yaptıklarını, Mescid-i Aksa'ya uygulamaktır. Aynı şekilde haremin içinde insan katledildi. Orada ibadete gelen kadınlar tartaklanmaya başlandı. Sonra 1967'den itibaren ilk defa cuma günü Mescid-i Aksa ibadete kapatıldı. Daha sonrada turnikeler, X-Ray cihazları konularak, 23-24 sene önce El Halil'de oynanan oyunun aynısını Mescid-i Aksa'da gerçekleştirmek istediklerine şahit oluyoruz. Bir an önce aklı selimin devreye girmesini temenni ediyorum. Bir an önce yeryüzündeki bütün barışın, itidalin, sağduyu ve aklı selimin sahiplerinin hangi inançtan olursa olsun, harekete geçerek zaten acılar içerisinde kıvranan İslam coğrafyasının büyük acılar yaşadığı bir dönemde bu kötülüklerin bir an önce son bulmasını temenni diyorum.'

- AYGÖZ Protokolü

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak TÜBİTAK ile sembolik değeri çok yüksek olan bir protokole imza atılacağını vurgulayan Görmez, şunları söyledi:

'Aslında ele aldığımız konu biz Müslümanların neden içinde bulunduğumuz halde olduğumuzu gösteren bir tablo. Eğer biz ibadet vakitlerimizde dahi birliği oluşturamıyorsak, sevinçlerimizi ve hüzünlerimizi bile birlikte paylaşamıyorsak, eğer biz bayramlarımızı bile birlikte yapamıyorsak, eğer biz Cenabı Hakk'ın bize ziya vermek üzere yarattığı güneşe, nur vermek üzere yarattığı aya yerleştirdiği o mevzilerin hesabını yapamıyor, o hesapta bile ihtilaf ediyorsak, o zaman kendi aramızdaki sosyal meselelerde ihtilaf etmemiz çok daha normaldir. Biz Allah'ın kainata yerleştirdiği ayetlerde bile ihtilaf ediyorsak, Allah'ın sosyal hayata yerleştirdiği ayetlerde de ihtilaf etmemiz normaldir.'

- 'Tereddütleri ortadan kaldırmak için'

Görmez, daha önce Ahmet Hamdi Akseki döneminde Kandilli Rasathanesi ile yapılan çalışmanın bir benzerine imza atılacağını ifade ederek, 'Amaç, Diyanet İşleri Başkanlığının bu konuda sahip olduğu verilerden, sahip olduğu bilgilerden bugüne kadar ortaya koyduğu uygulamalardan zerre kadar bir tereddüte sahip olduğundan değil bilakis İslam dünyasında oluşan tereddütleri ortadan kaldırmak içindir. Bugün artık dünyanın her ülkesinde Müslümanlar var. O Müslümanlar bu konularda ihtilaf etmeye devam ediyorlar. Diyanet İşleri Teşkilatı İslam dünyasında ve bütün Müslümanlarda bu ihtilafı kaldırmak için elinden gelen her türlü gayreti sarf etti.' diye konuştu.

Son 5 yıl içerisinde birçok toplantı ve çalıştay ile 2016 yılında Hicri Takvim Birliği toplantısının yapıldığını anımsatan Görmez, bütün İslam dünyasının hem astronomi hem de fıkıh alimlerinin bu toplantılarda bir araya geldiğini ancak buna rağmen bir sonraki bayramda ihtilafın devam ettiğini anlattı.

Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

'İşte bütün bu ihtilafları ortadan kaldırmak için sahip olduğumuz bilimsel verileri, sahip olduğumuz, bizzat yaptığımız gözlemleri, dünyadaki bütün kardeşlerimizle paylaşmak istiyoruz. Hedefimiz, bundan sonra herkes bu vakitleri, bu gözlemleri bizzat kendi cep telefonundan izleme imkanına sahip olsun. Aynı boylam üzerinde en gelişmiş gözlem evinde, Diyanet İşleri Başkanlığının fıkıh uzmanları ve astronomi alimleri, TÜBİTAK'ın aynı şekilde astronomi hocaları, üniversitelerin hocaları birlikte Rabb'imizin kainatta yerleştirdiği bu hesabın en ince noktalarını ortaya koyacaklar. Dünyanın neresinde olursa olsun, hilalin, ayın, nerede, hangi coğrafyada, hangi dakikada, hangi saniyede görüleceğini canlı olarak herkes cep telefonundan izleme imkanına sahip olsun ki dünyanın önünde böyle önemli bir konuyu tartışmaktan kurtulmuş olalım.'

- Ramazan'da imsak tartışması ortadan kalkacak

Türkiye'de yetkili, yetkisiz takvim hazırlayan kuruluşlar ve astrolojik hurafelerden kurtulmayarak, astronomik takvimler hazırlayan nice topluluklar olduğunu kaydeden Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, TÜBİTAK ile verileri toplumun her ferdine ulaştırdıklarında bu tartışmaların da ortadan kaldırılacağını ifade etti.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, 'Neredeyse son 10 yıldır Müslümanlar Türkiye'de her ramazan bir imsak tartışması yaşıyor. Bu çalışma aynı zamanda bu tartışmayı da ortadan kaldıracaktır. Böyle otel teraslarından imsak vaktini tespit eden kardeşlerimiz de böylece bundan sonra bilimin verilerini dinin esaslarıyla nasıl bütünleşerek, ortaya konulduğunu görecekler ve bu tartışma tamamen ortadan kalkmış olacak diye umut ediyorum.' ifadelerini kullandı.

Çalışmada emeği geçenlere teşekkürlerini ileten Görmez, çalışmanın çok hızlı sonuçlanarak, tartışmaları bitirmesi temennisinde bulundu.

Pek çok din-bilim ilişkisi üzerinde kalem oynatan ve bunların asla bir araya gelemeyeceğini iddia edenlerin olduğunu vurgulayan Görmez, söz konusu çalışmanın bu yüzyılın en büyük yanlışlarından olan bu düşünce yanlışlığını da ortaya çıkaracağını kaydetti.

- 'Hilal' ve 'ufuk' gözlemleri

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş de protokolde başlıca iki hususun yer alacağını belirterek, 'Bunlardan birisi hilal gözlemleri. Hilal gözlemleriyle ilgili kriterlerin test edilmesi şeklinde ifade etmek istiyorum. İkincisi de ufuk gözlemleri. Gerek imsak gerek yatsı vakitleriyle ilgili kullanmış olduğumuz kriterlerin bilimsel açıdan test edilmesine yönelik çalışmalar. ' diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığının dini konulardaki çalışmalarını icap ediyorsa bilim adamlarıyla istişare ederek yürüttüğünün altını çizen Keleş, ilim geliştikçe yeni veriler ortaya çıktığını ve kriterlerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini kaydetti.

Keleş, 2016'da Hicri Takvim Birliği Kongresi yapıldığını, kongreye 130'u aşkın ilim adamı, astronom ve fakih katıldığını ve birtakım kriterlerle Müslümanları tek hicri takvim etrafında birleştirebilecek kararlar alındığını anlattı.

Keleş, 'İşte bugün burada yapılacak protokol ile inşallah hilali dakika dakika, saniye saniye gözlemlemek suretiyle, resimlerini de çekerek dünyaya 'İşte hilal şu dakikada şurada görülmektedir' şeklinde bir adım atılmış olacak.' şeklinde konuştu.

Keleş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak ilmi verilerden yararlanmayı sürdürerek, milletin sağlıklı bir şekilde ibadetlerini yapmaya devam etmesini sağlayacaklarını kaydetti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile