Çeşitli ziyaret ve açılışlarda bulunmak üzere Bolu'ya gelen Görmez, Vali İbrahim Özçimen'i ziyaret etti.
Zİyaret sırasında konuşan Görmez, 1983 yılında Bolu Hizmet İçi Eğitim Merkezinde 2 aylık eğitim gördüğünü anlatarak, Ankara İlahiyat Fakültesi'ni kazandığı haberini burada aldığını söyledi.
Bugün hutbe okuduğu Yıldırım Beyazıt Camisi'nde 1983 yılında ilk defa minbere çıktığını belirten Görmez, o zaman çok heyecanlı olduğunu ifade etti.
Diyanet İşleri Başkanlığı hizmetlerinde Bolu'nun çok önemli bir yerinin olduğunu dile getiren Görmez, "İlk hizmet içi eğitim merkezini Bolu'da açmışız. Müftüleri, vaizleri, din görevlilerini yetiştiren ilk eğitim merkezi Bolu'da olmuş. Şimdi sayıları çoğaldı. Hemen hemen birçok bölgede eğitim merkezilerimiz var. Son 3 yılda 42 bin arkadaşımızı hizmet içi eğitimden geçirmişiz" diye konuştu.
Prof. Dr. Görmez, Bolu'daki eğitim merkezlerinin farklı bir yönünün olduğuna işaret ederek, burada dünyanın birçok ülkesinden gelen din adamlarının eğitimlerinin gerçekleştiğini kaydetti.
Buranın uluslararası niteliğinin bulunduğunu anlatan Görmez, "Biz sadece kendi görevlilerimize hizmet içi eğitimi vermiyoruz. Kafkaslardan, Balkanlardan, Afrika'dan, Türk Cumhuriyetlerinden din görevlilerini Türkiye'ye getirip hizmet içi eğitimden geçiriyoruz. O anlamda da birçok yabancı din görevlisinin ve öğrencinin eğitim aldığı ve hizmet içi eğitimden geçtiği yer yine Bolu olmuştur" dedi.
-"Kurbanı ve kurban ibadetini ve bayramını tartışma konusu yapmayalım"
Görmez, kurbanla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın birçok hazırlığının olduğuna vurgu yaparak, şöyle konuştu:
"Millet, devlet, mahalli idareler, Diyanet İşleri Başkanlığı ve müftülükler olarak hep birlikte el ele vererek Allah'a yakınlık anlamına gelen kurban ibadetini, bizi Allah'tan uzaklaştıracak davranışlardan sakınarak en güzel bir şekilde yerine getirmeyi her sene ifade ediyorum. Altını çiziyorum ve bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum."
Prof. Dr. Görmez, kurban kesimi sırasında çevre temizliği ve hayvan haklarının da korunması gerektiğini belirterek, kurban ibadetinin, insan sağlığı ve hijyen açısından yerine getirilmesi çok önemli kuralları ve prensipleri olan bir ibadet olduğunu vurguladı.
Millet olarak buna hazır olmak gerektiğini anlatan Görmez, "Daha önceleri bayramlarda yaşanan, şehirlerin arasında hayvan kovalamalar, tüfekle yaralamalar gibi nahoş görüntülerden uzak kalarak en güzel bir şekilde bu ibadeti yerine getirmemiz gerekiyor" ifadesini kullandı.
-"Bütün arkadaşlarımız dünyaya dağılmak üzereler"
Görmez, kurban ve bayram gibi terimlerin, dini ve milli değerler içinde yer aldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Kurban, tarih sahnesinde süreklilik kazandıran manevi değerlerdendir. Bazı eksiklik ve aksaklıkları dikkate alarak kurbanı ve kurban ibadetini ve bayramını tartışma konusu yapmayalım. Ayrıca, bizim vekaletle kurban kampanyamız var. Diyanet vakfımızla birlikte 20 yıldır beraber yürütüyoruz. Bu sene 65 ülkede 100 farklı bölgede hem yurt içinde hem de yurt dışında milletimizin vekaletini verdiği kurbanları, o büyük emanetleri yerlerine götürerek, oralarda kesmeyi planladık. Bütün arkadaşlarımız dünyaya dağılmak üzereler."
Hac kotasının düşürülmesi konusuna da değinen Görmez, şu anda hacı adaylarının yüzde 50'sinin kutsal mekanlara ulaştığını anlattı.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, herhangi bir erteleme ve gecikme yaşanmadan bu sene hacıları taşımaya başladıklarını dile getirerek, "Arkadaşlarımız da oralarda her türlü hazırlıkları yaptılar. Ben de ekim ayının ilk haftasından itibaren kafilemizin başında bulunacağım ama gelecek yıllarda nasıl bir tablo karşımıza çıkacak bilmiyoruz. Kabe'nin etrafında genişletme çalışmaları var. Bu sene yüzde 20 oranında bir azaltma şeklinde yansıdı bize, gelecek yıllarda nasıl yansıyacak bilemiyoruz" şeklinde konuştu.
-Diyanet TV önemli mesafe kat etti
Görmez, basın mensuplarının Diyanet TV'nin yayın hayatına başlaması ve gelecek planları hakkındaki sorusu üzerine, Diyanet TV'nin, TRT Anadolu olarak bilinen kanalda yayına başladığını dile getirerek, "Kanalımız bilhassa Ramazan ayında çok önemli bir mesafe kat etti. Dinleri asla bir rekabete sokmadan, imaj ve reklama başvurmadan, propaganda yapmadan, sadece aydınlatma, dini doğru anlatma, din konusunda toplumu aydınlatmayı kendisine prensip olarak kabul ediyor" diye konuştu.
Dünyada yüzlerce hatta binleri bulan dini kanalın bulunduğunu ifade eden Görmez, şöyle devam etti;
"Bu kanalların büyük bir kısmı misyonerlik faaliyeti yapıyor. Bir kısmı da dini propaganda yapıyor. Diyanet televizyonu imaj, reklam ve propagandaya başvurmadan davet ve irşadın dilini kullanarak, toplumu doğru aydınlatmak için bir çaba içerisinde olacak. Olmamız gereken yerde değiliz ama çok iyi bir altyapı kurduk inşallah yakın gelecekte herkesin zevkle izlediği bir kanal haline gelecektir. Aynı zamanda radyomuz da şu anda 25 ilde yayın yapıyor yakın gelecekte inşallah 81 ilde de yayın yapacaktır."
-"Zilhicce Hilali, canlı olarak yansıtılacak"
Görmez, gazetecilerin, ramazan ayında yaşanan imsak ve iftar saatleri tartışmasına ilişkin soru üzerine, şunları söyledi:
"Biz bu sene bir şey daha yapacağız. Astronomi bilimi bize hilalin hangi gün, hangi saatte, nerede görüleceğini gösteriyor. Bu hesap o kadar kesindir ki şaştığı zaman kıyamet kopar. Dünyanın dengesi bozulur. Diyanet TV'den arkadaşlarımız, astronomi uzmanlarımız ve alimlerimiz bu sene bir çelişki daha yaşatmamak için hilalin görüleceği Güney Afrika'nın Cape Town şehrine gidecekler. Oradan bize Zilhicce Hilali'ni canlı olarak yansıtacaklar."
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bir rasathane çalışması içinde olduklarına işaret eden Görmez, rasathanenin kurulacağı yerle ilgili iki farklı bölge üzerinde çalışma yaptıklarını kaydetti.
Prof. Dr. Görmez, astronomi alimleri ile ortak toplantıların devam ettiğini anlatarak, "Bazıları Toroslar'ı işaret ediyor. Netlik bakımından, bulutlar açısından, Bazıları da bize Gerede'yi işaret ediyor ama henüz karar vermiş değiliz. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bunlardan birisinde bir rasathanesi, gözlem evi olacak" ifadesini kullandı.
-Ankara'daki cami-cemeevi tartışması
Mamak Tuzluçayır'da aynı avluya yaptırılacak cami ve cemevinin inşaatının ardından yaşanan olaylara da değinen Görmez, son yıllarda özellikle de son günlerde Türkiye'de Alevilik eksenli çokça tartışma yaşandığını anlattı.
Bunu sadece bir cümle ile ifade edeceğini belirten Görmez, "Mezhebi, meşrebi ne olursa olsun, bu topraklarda yaşayan bütün kardeşlerimizi, bu konularda her şeyden önce öfke ve nefret dilini kullanmaması gerektiğini belirtirim. Daima barış dilinde, daima yürekler arasına birlik kuracak güzel bir dil kullanmaya herkesi davet ediyorum" diye konuştu.
Görmez, yaşanan sorunların bir şekilde çözüme kavuşması gerektiğini ifade ederek, bunun asla nefret ve öfke dili olmaması gerektiğini kaydetti.
Sorunları dini bir şekilde ve çok güzel zeminlerde konuşulması gerektiğini vurgulayan Görmez, "Bu, sorulardan ve sorunlardan kaçacağımız anlamına gelmez. Herkesin her türlü öfke dilinden, nefret dilinden uzak durarak, barış diliyle geleceği birlikte inşa etmenin yolunu araması gerekir. Tarihte yaşanmış acıların hesabını birbirimize sormadan, gelecek kuşaklarımız için bir barış ortamı ve bir barış dileği kurmamız gerekiyor" ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Görmez. bu konuda sosyal medya üzerinden yapılan yorumlara ilişkin de "Bizim dinimiz öyle bir dindir ki kendi içinden geçirdiğiniz bir yanlış cümlenin dahi doğru olmadığını ifade eder. Yani insanlarla olan ilişkimizde ve iletişimimizde birbirimizin yüzüne söyleyemeyeceğimiz hiçbir şeyi gıyabında da söyleyemeyiz. Birbirimizin yüzüne söylemekten utanacağımız her şeyden, her türlü araç, her türlü sosyal medya üzerinden de aynı şekilde uzak durmamız gerekiyor" dedi.
Bolu'da hizmet vermeye başlayan Diyanet Yayınları Satış Yeri'nin açılışını yapan Görmez, daha sonra Bolu belediye Başkan Vekili İhsan Ağcan'ı ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Bolu'da
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Daha önceleri Kurban Bayramlarında yaşanan, şehirlerin arasında hayvan kovalamalar, tüfekle yaralamalar gibi nahoş görüntülerden uzak kalarak en güzel bir şekilde bu ibadeti yerine getirmemiz gerekiyor" dedi.