Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Gürcistan Ortodoks Kilisesi Patriği 2. İlia İle Görüştü

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Türkiye’de yaşayan Gürcü bir Hristiyan, kendi inancını, kendi kimliğini, kendi kilisesini özgürce yaşamalıdır.

Aynı şekilde Tiflis’te, Batum’da, Gürcistan’da yaşayan bir Müslüman da kendi kimliğini, kendi inancını özgürce yaşayabilmelidir” dedi.


Gürcistan Ortodoks Kilisesi Patriği 2. İlia, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ile bir araya geldi. Davetlerini kabul ederek, Türkiye’ye gelen Patrik İlia’ya teşekkür eden Görmez, “Pek çok komşularıyla olduğu gibi Türkiye ile Gürcistan arasında çok önemli bir tarihi ortak kültür mevcuttur. 1800’lü yıllardan itibaren Gürcüler ve Türkler iç içe karışmış iki millet olmuşlardır. 1800’lü yıllarda Rusya’da başlayan savaştan dolayı pek çok Müslüman, gayrimüslim, Katolik, Gürcü aynı zamanda Türkiye’ye göç etmiştir” şeklinde konuştu.

Gürcistan’da da gerek Tiflis’te gerek Ahıska’da ortak akrabalarımızın olduğunu kaydeden Görmez, şunları söyledi:
“Bu ortak akrabaları dini konularını, din özgürlüklerini, mabet ihtiyaçlarını görüşmek ve konuşmak son derece önem arz etmektedir. Tabi öyle bir dünyada yaşıyoruz ki artık bütün farklı din mensupları birlikte yaşamaya başlamışlardır. Artık her an inanç mensubunun dünyada nerede yaşıyorsa yaşasın kendi inancını özgürlük içerisinde yaşaması en temel hakkıdır. Her inanç mensubunun kendi mabetlerini inşa etmesi özgürce inşa etmesi ve o mabetleri yaşatması kadar tabi bir şey olamaz. Her inanç mensubunun kendi çocuklarına, kendi inançları doğrultusunda eğitim vermesi en tabi hakkıdır. Bu evrensel insan haklarının en önemli kurallarından olduğu gibi bütün ilahi dinlerinde birlikte yaşama ahlakı ve hukukunun en temel ilkesidir. Son yıllarda Türkiye ve Gürcistan arasında hemen hemen her konuda siyasi, sosyal, ekonomik bütün alanlarda çok önemli mesafelerin kat edilmiş olmasında büyük bir mutluluk duyuyoruz. İki ülke arasında insanların pasaport ibraz etmeden sadece kimliklerini göstererek geçmesi dahi örnek olabilecek büyük bir uygulamadır.”
Bütün ilişkilerin bilhassa dini kurumlar arasında yapılacak görüşmeler ile de daha sağlıklı daha temel esaslara bağlanmasına ihtiyaç olduğunu bildiren Görmez, “Türkiye’de yaşayan Gürcü bir Hristiyan, kendi inancını, kendi kimliğini, kendi kilisesini özgürce yaşamalıdır. Aynı şekilde Tiflis’te, Batum’da, Gürcistan’da yaşayan bir Müslüman da kendi kimliğini, kendi inancını özgürce yaşayabilmelidir. Bu konuda zaman zaman bir takım sorunlar ortaya çıkıyorsa olsa da bunları aşmak son derece kolaydır. kendi ülkesinde yaşayan farklı inançlara özgürlük tanımayan bir ülkenin büyük ülke olması mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

Yaptıkları bu ilk ziyaretin her iki ülke arasındaki ilişkilerin daha sağlıklı daha güzel esaslara dayanmasına vesile olacağını ifade eden Görmez, “Gürcistan ismini dahi Hz. İsa’nın havarisinden alan kadim bir inanç merkezidir” dedi.

Gürcistan Ortodoks Kilisesi Patriği 2. İlia ise, “Gürcüler ile Müslümanlar Gürcistan’da yaşayan Müslümanlar arasında ilişkiler çok yakın ve çok dostanedir. Bunun bir örneği olarak da Gürcistan’da 311 caminin faaliyette olmasıdır. Müslüman üniversitenin faaliyette olmasıdır, medresenin faaliyette olmasıdır. Bu ise Gürcistan’da yaşayan Müslümanların din açısından hür olarak yaşadıklarının göstergesidir. Ben kendim Müslümanlarla çok yakın ilişkilerde bulunan bir ailede büyüdüm” diye konuştu.

Annesi ve babasının Müslüman arkadaşları olduğunu anlatan İlia şunları kaydetti:
“Gürcistan ve Türkiye arasında kültürel arası ilişkiler çok yakındır ve bu şekilde devam edecek. Geçmişte Türkiye’de bulunan birçok Gürcü kilisenin halen faaliyette olmamasından üzüntü duymaktayız. Ümit ediyorum ki Türkiye Hükümeti bu konuya özel bir önem verecektir. Bu kiliselerin, tarihi eserlerin restorasyon çalışmalarına devam edilecektir ve bu kiliseler faaliyet kazanacaktır. Yunan, Rum ve Ermeni kiliseleri resmi olarak kayıtlı olmalarına rağmen buradaki kiliselerin buna benzer bir kayıtları yoktur. Gürcistan’da yaşayan Türklerin, Müslümanların çok rahat olmaları için biz elimizden geleni yapıyoruz ve aynısını Türkiye’de de olmasını ümit ediyoruz. Restorasyon çalışmalarına Gürcü tarihçilerin ve uzmanların katılmasını gerektiğini biliyoruz. Mimari açısından önem taşımaktadır. Onların orada bulunmaları.”
Görmez ise İlia’nın kiliselerle ile ilgili taleplerine ilişkin, şunları kaydetti:
“Bu topraklarda var olan bütün tarihi esereler bizim ortak tarihi eserlerimizdir. Bu restorasyon esnasında Gürcü mimarlarında bulunması konusunu ben bizzat sayın Kültür Bakanına ileteceğim. Tekrar ifade etmek isterim ki, bu ülkede Gürcü Hrıstiyan bir vatandaş varsa kendi inanç özgürlüğü, kendi mabedinde ibadet etmesi, kendi din eğitimini alması konusu bizim de bizzat takipçisi olacağımız bir konudur. Şahsen din özgürlükleri konusunda siyasetin ve diplomasinin kabul ettiği muadelet prensibine dahi itirazım var. Bu siyasetin ve diplomasinin bir kuralı olabilir ancak din özgürlüklerinin dini kurumların bir prensibi olamaz.”
Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanı Görmez ve Gürcistan Ortodoks Kilisesi Patriği 2. İlia birbirlerine hediyelerini takdim ettiler

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile