Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, Eskişehir'de Açıklaması

Prof. Dr. Görmez, Eskişehir'de, 13. yüzyılda Selçuklu mescidi olarak inşa edildikten sonra 19. yüzyılda camiye dönüştürülen ve engelliler için yeniden düzenlenen Hacı Hasan Camisi'nin açılında yaptığı konuşmada, tarihi bir caminin restore edilerek ibadete açılmasının çok önemli olduğunu söyledi.

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak öteden beri büyük bir mahcubiyet duyduklarını belirten Görmez, bu mahcubiyeti kaldırmak için Türkiye'de ''Engelsiz, Erişilebilir Cami Kampanyası''nı başlatmak istediklerini vurguladı.

Prof. Dr. Görmez, Türkiye'nin her il ve ilçesinde engelli vatandaşların her türlü engellerini ortadan kaldıran erişilebilir bir cami olması için çalışma yaptıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:

''Bir seyahatim sırasında TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, yanıma geldi ve bu camiden bahsetti. Açılışana davet etti. Büyük heyecan duydum. Bu vesileyle öncülük eden herkese teşekkür ediyorum. Katkıda bulunan bir hayırseverin de ismini saklı tutmasını çok daha anlamlı buluyorum. Örneklik teşkil etmesi bakımından bugün burada bir kampanya başlatıyoruz. Her ilde her ilçede bütün engelli kardeşlerimize erişilebilir, engelsiz bir caminin inşası büyük bir zaruret arz ediyor. Bunu sadece devletten, diyanetten beklemeyelim... Her ilde bütün hayırseverleri böyle bir güzelliğe davet ediyorum.''

Hacı Hasan Camisi'nde engelliler için her şeyin düşünüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Görmez, şöyle devam etti:

'' diye bir söz vardır. Bizim bütün mabetlerimizi bütün engelli kardeşlerimizin rahatlıkla ulaşabileceği mekanlara dönüştürmek gibi bir vazifemiz var. Ben hadis hocasıyım, fıkıh hocası değilim. Ama biraz fıkıh bilgimle söyleyeyim. Bu bir farz-ı kifayedir. Yani bir grup o farzı ifa etmediği zaman hepimizin üzerine farz olur. Ve Rabbimizin ahirette hepimize soracağı bir konuya dönüşür. Onun için ben hepimizin adına bu farz-ı kifayeyi yerine getirenlere teşekkür ediyorum.''

-''Camiler nefes alma yeridir''-

Hacı Hasan Camisi'nde birtakım eksiklik saptadığını dile getiren Prof. Dr. Görmez, şunları kaydetti:

''Engellilerimiz için her şey düşünülmüş ama bir ilki daha gerçekleştirelim. Bütün bu kardeşlerimizi kentimizin herhangi bir yerinden buraya taşıyacak tam donanımlı aracı da tahsis edelim. İlk katkıyı da bizzat ben vereceğim. Her türlü engelli kardeşimizi taşıyabilecek bir araç olsun. Camiler nefes alma yeridir. Engelli kardeşimiz, camide nefes almak istediği zaman o araca telefon edecek. İkinci eksiklik ise bunu ben bizzat üstleneceğim. Braille alfabesiyle Kuran-ı Kerim, meal ve bu alfabe ile yazılmış ne kadar kitap varsa buraya getirelim. Bir de engelli kardeşlerimiz için 'Kalpten Görenler' diye bir ilmihal hazırladık. Onu da bu camimize getirelim. Burada engelli kardeşlerimizin yararlanabileceği bir kütüphane oluşturabiliriz.''

-''Camiler aynı zamanda gönüllerimizi birleştiren mekanlardır''-

''Camileri inşa ve restore etmek başka bir şey, imar etmek başka bir şeydir'' diyen Prof. Dr. Görmez, şu ifadelere yer verdi:

''Cami restore edildi ancak imarı biraz sonra müminler besmele çekip içine girdiği zaman başlar. Bu imar kavramı Kuran-ı Kerim'in üzerinde çok durduğu bir kavramdır. Hatta yaratılışımızın gayeleri arasında zikredilir. 'Allah sizi yeryüzünden yarattı, sizden yeryüzünü imar etmenizi istedi' buyurur. Ancak kalplerini imar edemeyenler yeryüzünü imar edemezler. Yeryüzünü imar etmek, gökdelenler dikmek, binalar yapmak değildir. Yeryüzünü imar etmek aynı zamanda yeryüzünü güzelliklerle donatmaktır. Herkes için en önemli husus öncelikle kendi gönül dünyalarımızı imar etmemizdir. Biz camilerimizi, mamur ve imar ederiz, camilerimiz de bizi mamur ve imar eder.''

Prof. Dr. Görmez, Müslümanlar için sadece camilerin ibadet mekanı olmadığını anlatarak, dünyanın her yerinde temiz olan bütün toprağa secde edilebilineceğini aktardı.

Camilerin büyük fonksiyonlarının olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Görmez, ''Camiler aynı zamanda gönüllerimizi birleştiren mekanlardır. Bilgi mekanlarımızdır. Rabbimizi, dinimizi orada öğreniriz. Aynı zamanda da bizim özgürlük mekanlarımızdır. Yeryüzünde İstiklal Marşı'na, ezanı, camiyi, mabedi yerleştiren başka bir millet var mıdır bilmiyorum. Merhum Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'mızın içine camilerimizin aynı zamanda vatanımızın tapusu olduğunu, özgürlük simgesi olduğunu ne güzel ifade etmiştir. Yüce Rabbimiz vatan semalarını hiçbir zaman ezansız bırakmasın. Mabetlerimizi de hiçbir zaman cemaatsiz bırakmasın'' diye konuştu.

-''Türk dünyasına da örnek olsun''-

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı da Hacı Hasan Camisi'nin küçük ama özellikleriyle büyük bir cami olduğunu söyledi.

Türkiye'de ilk defa bir ibadethanenin engelliler için düzenlendiğini anlatan Avcı, ''Cami, bugün kazandığı özelikleriyle sadece Türkiye'de değil, dünyada da ilk olma özelliğini taşıyor. İnşallah bu örnek camimizden, önce Türkiye'deki birçok camimiz ve Türk dünyasında da yapılması için Diyanet İşleri Teşkilatı'mız ve bütün kurumlarımız seferber olacaktır'' dedi.

Caminin restorasyonunda katkısı bulunan merkez Odunpazarı İlçe Belediye Başkanı Burhan Sakallı da camide engelliler için gereken tüm altyapının sağlandığı kaydetti.

Konuşmaların ardından Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, Diyanet İşleri Başkanı Görmez'e Odunpazarı Evleri'ni anlatan tablo hediye etti ve caminin açılışı gerçekleşti.

Görmez, daha sonra Cuma Hutbesi'ni okudu, Cuma Namazı'nı kıldırdı.

Öte yandan Görmez ve katılımcıların konuşması İl Müftülüğü'ne bağlı bir personel tarafından işitme engelliler için tercüme edildi.

Açılışa, Eskişehir Valisi Kadir Koçdemir, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Salih Koca ile Ülker Can, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, İl Emniyet Müdürü Naci Kuru, İl Müftüsü Niyazi Ersoy ve çok sayıda vatandaş katıldı.