Diyarbakır’da Sezai Karakoç’u Anlattılar

Programda, Prof. Dr. İlhan Genç, Doç.Dr. Mehmet Emin Uludağ, M. Ali Abakay ve Mahmut Bıyıklı, Karakoç’un düşüncesi ve şiirleri üzerine konuştular.

Sezai Karakoç’un bazı eserlerini anlamak için belli bir birikime sahip olmak gerektiğini ifade eden Prof.Dr. İlhan Genç, Leyla ve Mecnun eseri üzerinde şu değerlendirmelerde bulundu: “Tanzimat sürecinde başlayan Klasik Edebiyatı Batı Edebiyatıyla terkip etme çabaları özellikle Yahya Kemal ile birlikte önemli bir anlam kazanmıştır. Bu süreç Cumhuriyet ile birlikte devam etmiş Atilla İlhan, Behçet Necatigil gibi şairlerle daha ileri bir boyuta ulaşmıştır. Ancak edebiyat geleneği adı geçen şair ve yazarlarda gelenekten yararlanma şeklinde görülmüştür. Sezai Karakoç hem düşünce temelinde hem de sanat alanında olması gereken edebiyat geleneğinin dirilişi üzerinde yoğun çalışmaları olan müstesna bir şahsiyettir. O bu dirilişe özellikle Leyla ve Mecnun’u günümüz edebiyatına kazandırmakla önemli bir hamle yapmıştır. Bugün mimaride Süleymaniye’yi yeniden inşa etmek ne ise Fuzuli’nin Leyla ve Mecnun’u yeniden yazmak aynıdır. Hâlbuki Sezai Karakoç bugünün okuruna 1550’de Fuzuli tarafından yazılan Leyla ve Mecnun’u değil bugünkü hikâyeyi anlamlandırmıştır. Dolayısıyla Mecnun, Fuzuli’nin mağdur ve mazlum kahramanı değil Sezai Karakoç’un insanlığa mesajı olan İslam uygarlığının olması gereken aktif kahramanıdır.’’

Sezai Karakoç’u Diyarbakır’da konuşmanın ayrı bir önem taşıdığını belirten TYB İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı da şöyle konuştu: "Sezai Karakoç, Osmanlı’dan günümüze gelen İslâmî düşüncenin fikrî silsilenin içerisinde yer alan bir öncü isimlerden birisidir. Mehmed Akif ve Necip Fazıl’ın günümüze düşen izdüşümüdür. Sezai Karakoç medeniyet kavramı üzerinde sıkça durmuştur. Medeniyeti din üzerinden yorumlamıştır. Millet kavramına yaklaşımında da yine din etkindir. Ona göre aynı medeniyetin üzerinde yaşayanlara millet denir. Sezai Karakoç bölünerek küçülmeyi değil birleşerek büyümeyi savunmuştur. Bundan dolayı İslam dünyasının birleşmesi gerekliliğini her zaman dile getirmiştir. Bugün Sezai Karakoç’un konuşuyor olması fikirlerini paylaşması Diyarbakır için de İstanbul için de Bağdat ve Şam için de bir berekettir. Toplumumuzda Sezai Karakoç’un fikri etkisi artarak ve derinleşerek sürmektedir.’’
Mahmut Bıyıklı’dan sonra söz alan Doç. Dr. Mehmet Emin Uludağ da, Karakoç’un düşüncesini, M. Ali Akabay da Karakoç’un Diyarbakır’ını anlattı. TYB Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz ve TYB Şeref Başkanı Mehmet Doğan gibi seçkin isimlerin takip ettiği program hatıra fotoğraflarının çekilmesinin ardından sona erdi.