Bağlar ilçesinde bulunan Diyarbakır Cezaevi önünde STK'lar adına açıklamayı Sivil Dayanışma Platformu ve Gönül Köprüsü Derneği sözcüsü Cuma İçten yaptı.
Referandumu tarihi bir süreç olarak değerlendiren İçten, amaçlarının demokrasi ve hukuk ekseninde ülkemizi yeniden yapılandırma sürecine katkı sağlamak olduğunu dile getirdi.
İçten, " Huzur ve barışı, birlik ve beraberliği koruyarak yeni bir demokratik ve sivil bir anayasa talebini toplumda canlı tutmak ve anayasa paketine 'evet' demek cezaevi önündeyiz " dedi.
Diyarbakır Askeri Cezaevi denildiği zaman akıllara, her gün dayak eşliğinde tutuklulara marş söyletmek, avuç içine çakılması, insanların diri diri ateşe atılması ve erkek ile kadınların tecavüze uğramasının geldiğini anlatan İçten, "Bu coğrafyada yaşayan insanların ölmek için getirildikleri, düşünen, konuşan insanların insanlık dışı muameleye tabi tutuldukları, kimilerinin babasını, anasını, kardeşini ve dayısını ziyaret etmeye dahi korktukları bir yerdir." şeklinde konuştu.
Cezaevinde işkence görenler ile yakınlarının 'evet' demesi için haykırdıklarını belirten İçten, burada yakınlarını kaybedenlerin 12 Eylül'de hesap sorma imkânı doğduğunu kaydetti.
İçten şunları söyledi: " Dün yakınlarımızı inletenlere hesap sorma adına 12 Eylül'de 'evet' diyeceğiz. İşkenceye 'hayır' diyerek kendini yakanlar adına, bu pakete 'evet' diyeceğiz. Etnik kökenlerinden dolayı işkence gören her birey için 'evet' diyeceğiz. Düne kadar bölgemizde 10 binlerce faali meçhul cinayetler, kayıplar oldu. Düne kadar askeri üniformalı devlet görevlileri, Ergenekon'da yargılananlar, bölgemizde 10 binlerce köyü yakıp boşalttılar. Köylerimizin yakanların 'hayır' dedikleri pakete 'evet' diyeceğiz."