Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen KCK davasında sanık avukatlarının Lozan Anlaşması 39. maddesinin danışılması için bilirkişi olarak Prof. Dr. Baskın Oran'ın dinlenmesi talebi üçüncü kez reddedildi. Mahkeme heyeti avukatların ısrarından dolayı duruşmaya dördüncü kez ara verdi.
Siyasetçiler ve sivil toplum örgütü temsilcileri ve belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu 104'ü tutuklu 152 sanık hakkında açılan davanın duruşması Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme heyeti, avukatların bilirkişi talebiyle ilgili iddia makamının görüş ve taleplerini sordu. İddia makamı da, Baskın Oran'ın bilirkişi olarak mütalaa vermesi talebinin reddedilmesini istedi. Ardından mahkeme heyetti, 1. duruşmada Kürtçe savunmaya ilişkin
tercüman taleplerinin reddedildiğini belirterek, buna ilişkin kararını daha önce vermiş olduğunu, dolayısıyla uzman bilirkişinin mütalaa talebinin bu gerekçeyle reddedilmesine karar verdi. Savunma avukatları bilirkişinin mütalaa talebinin reddedilmesine itiraz etti. Avukatlar, CMK'nın 178. maddesine göre hangi konularda uzman bilirkişinin dinleneceğinin belirlenmesine tarafların talebinin dikkate alınmasını bildirdiğini belirtti. Bu noktada Baskın Oran'ın dinlenmesine izin verilmesini isteyen avukatlar,
Kürtçe savunmaya ilişkin kararın Oran'ın dinlenmesinin ardından değerlendirilmesini talep etti.
Savunma Avukatı Meral Danış Beştaş, mahkemenin bilirkişi atama uygulamasına binlerce kez tanıklık ettiklerini, fotoğraf ve görüntü teşhis gibi konularda dahi bilirkişinin atandığını, uluslararası bir sözleşmede uzmanlık gerektirecek bir konuda bilirkişi talebinin reddedilmesinin ise anlaşılır olmadığını ve bilirkişinin dinlenilmesindeki ısrarlarını tekrarladı. Avukatlarının taleplerinin ardından mahkeme heyeti, tekrar konuyu değerlendirmek için duruşmaya ara verdi. Aranın ardından mahkeme heyeti,
talebinin CMK'nın 178/1 maddesi gereğince, "Mahkeme heyeti, mahkeme başkanı, sanık veya sanık vekili, talebi doğrultusunda uzman kişi getirebilir hükmü bulunduğunu" ama bu hükmün 'dinlenir'e ilişkin emredici olmadığını ve ayrıca CMK'nın 63/3 maddesine göre hakim mesleki ve hukuki bilgi ile çözülemeyecek konularda uzman kişiyi dinlenebilir yönündeki hükmüne göre talebin reddedilmesine karar verdi.
Ardından söz alan savunma Avukatı Metin İris, 178. maddesinin emir hüküm niteliğinde olduğunu, hükmü "Dinlenebilir değil dinlenir" şeklinde bir düzenleme içerdiğini ve uzman kişi dinleme taleplerinde ısrarlı olduklarını vurguladı. İris, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ilgili konu ile ilgili kararlarından örnek vererek, Yargıtay'ın bu tür kararları bozma gerekçesi yaptığını söyledi. Ardından söz alan savunma Avukatı Fethi Gümüş, mahkemenin emir hükümlerini gerekçe göstererek taleplerini reddettiğini
belirterek, yargılamada tarafların olacağını mahkemenin kendi taleplerini reddettiğini vurguladı. Gümüş, mahkemenin kararına gerekçe olarak 63. maddeyi gösterdiğini hatırlatarak, "Lozan Anlaşması bildiğinizi söylüyorsunuz. Anlaşmanın 39/5 fıkrasında dair kaç kere karar verdiniz. Bu konu benim de uzmanlık alanım değil sizin de uzmanlık alanınız değil. Ancak bu konularda uzman kişi görüş belirtebilir" dedi.
Gümüş, uzman kişinin dinlememe talebini yineledi. Mahkeme heyetti ise talebi reddetti.
Savunma Avukattı Sabahattin Korkmaz, Kürtçe savunma sürecine ilişkin hem tanık hem sanık hem de mağduru olduğunu belirterek, "Üstelik sizin mahkemenizde yargılandım. Kürtçe savunma talebinde bulundum, mahkemeniz Kürtçe savunma için üniversiteden tercüman talep etti. Ve ben savunmamı Kürtçe yaptım. Mahkemenizin sanıklarla ilgili bu hakkı engellemesi adil yargılama ilkesini ihlal etmesidir. Bu tabii bir haktır. İnsanlar durumdan bir durumdan dolayı bu insanlar yüzyıllar boyunca baskı ve asimilasyona karşı
direnen bir halkın dilinin kültürünün savunulmasından dolayı buradadırlar. Sanıklar istediği dilde ve o dilin istediği lehçesinde savunma yapabilirler" şeklinde konuştu.
Avukat Selim Okçuoğlu, bir ön meseleyle karşı karışı karşıya olduklarını ifade ederek, bu meselenin çözülmeden diğer aşamaya geçilmeyeceğini belirtti. Bununla ilgili mahkemenin Dışişleri Bakanlığı'ndan Lozan Anlaşması'nın ilgili hükmü dair görüş almasını talep etti. Baskın Oran'ın mahkemede dinlenmemesi durumunda görüşlerini basınla paylaşacağını belirten Okçuoğlu, "Uygun olan Baskın Oran'ın burada dinlenmesidir, Türkiye'de sorunlar zaten böyle çıkıyor. Sorunlar gerekli yerlerde ve gerekli zeminlerde
tartışılmamasından kaynaklı çıkar" ifadelerini kullandı.
Mahkeme arasında basın mensuplarının sorularına ise Prof. Dr. Baskın Oran, "Şu anda bir değerlendirme yapmam doğru değildir, mahkeme heyeti saat 14.00'de değerlendirme yapacaktır. Verilecek karar doğrultusunda mahkeme çıkışı bir değerlendirme yapabilirim" cevabını verdi.
Duruşma kaldığı yerden saat 14.00'ten itibaran devam edecek.
Diyarbakır'daki Kck Davasında Bilirkişi Krizi
Diyarbakır 6