Diyarbakır'daki Ziyaret Yeri Ziyaretçi Akınına Uğruyor

Rivayete göre 1270’li yıllarda Bağdat’tan Mardin’e, oradan da Diyarbakır’ın Hazro ilçesine gelen şeyh Hasan Zeraki, burada vali tarafından cezalandırılıp zindana atılıyor. Vali ve yakınında bulunanların zindanda olduğunu bildikleri şeyh Hasan Zeraki’nin bir gün namaz vaktinde vali ile birlikte secdeye durması üzerine vali, kendisinin zindanda olduğunu ve kimin çıkardığını soruyor. Zeraki, Allah’ın yardımı ile hücresine giren güneş ışığıyla dışarı çıktığını söylüyor. Bir beyin hasta olan kızını iyileştirmesinin ardından Zeraki, itibarına ve özgürlüğüne kavuşuyor. Yaşadığı zaman boyunca sürekli ibadet eden Zeraki, hayatını kaybetmesinin ardından Hazro’ya bağlı Mirani köyüne defnediliyor. Bu tarihten sonra da Zeraki’nin kabri ziyaret yeri olarak vatandaşların akınına uğruyor.

Şeyh Hasan Zeraki’nin kabri, 8 asra dayanan bir zamandan beri korunarak günümüze taşındı. Zeraki’nin torunu Abdurrezak Ok, büyük dedesinin mezar yerini onarıp yakınlarına da cami yaparak vatandaşların ziyaret etmelerini sağladı. Ziyaretin felçli hastalara iyi geldiğini duyan hastalar, her perşembe kabre gelip dua ediyor. Felç geçirip hastanede tedavi olmayan bazı kişilerin ziyaretlerini tamamlamalarının ardından sağlıklarına kavuştukları iddia ediliyor. Ziyaretin etrafında bulunan vatandaşlar, uğradığı bir saldırı sonucu felç geçiren ünlü ses sanatçısı İbrahim Tatlıses’in de Mirani ziyaretine gelerek burada şifa aradığını iddia etti.

Ziyaret yeri ile ilgili İHA muhabirine bilgi veren Abdurrezak Ok, şeyh Hasan Zeraki’nin 1270’li yıllarda Mirani’ye geldiğini söyledi.

Dönemin valisinin dedesini zindana attığını belirten Ok, “Vali ve yakınları dedemin zindanda olduğunu biliyor, bir gün dedemi dışarıda namaz kılarken görüyorlar ve kendisine zindanda olması gerektiğini, kimin çıkardığını soruyorlar. Kimin çıkardığını sorduktan sonra o da ’Beni Allah yardım ederek çıkarıyor’ diyor. Valinin huzuruna çıkıyor, o da sorunca dedem de zindana giren güneş ışığı sayesinde oradan çıktığını söylüyor. Bir beyin hasta kızını da okuduğu suyla iyileştirdikten sonra dedem saygınlığını kazanıyor ve özgürlüğüne kavuşuyor. Bu olayların ardından dedem de gelip buraya yerleşiyor” dedi.



“Hastalar için yürüyen merdiven şart”

Dedesinin kabrinin her perşembe ziyaretçi akınına uğradığını anlatan Ok, şöyle devam etti:

“Buraya gelen hastalar da Allah’tan şifasını buluyor. Ünlüler de buraya geliyor, İbrahim Tatlıses de gelmiş ama ben onu görmedim. Gelen kişiye Allah şifa gönderiyor. Genelde felç geçiren hastalar buraya geliyor. Adam komada geliyor, yürüyerek çıkıyor, ben birçok defa buna şahit oldum. Yeter ki inancı olsun, şifa Allah’tan geliyor. Burada bir sorunumuz var, gelenlerin çoğu felçli ya tekerlekli sandalye ile geliyorlar ya da sırtlarda taşınarak içeri alınıyor. Bizim yetkililerden isteğimiz buraya bir yürüyen merdiven yapılması, hastaların da rahat etmesidir. Ben kendi imkanlarımla cami yaptırdım, kadın ve erkekler için ayrı ayrı lavabo yaptırdım.”

Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçileri var

Elazığ’dan kabir ziyaretine gelen ve sol tarafı felç olan Mehmet Yılmaz, Hasan Zeraki’nin kabrini ziyaret edenlerin tavsiyesi üzerine buraya geldiğini söyledi.

Yılmaz, “Biz de geldik, inşallah Allah bize de şifa verir. Bütün halk buraya geliyor. Gelenlerin yüzde 95’i şifa buluyor. Buraya ilk gelişimiz, iki perşembe daha geleceğiz. Ben sol tarafımdan felç geçirdim, kolum iyi durumda ama ayağımda ağırlık var. Buranın iyi geldiğini çevremizden duyduk ve geldik” diye konuştu.

Felç geçiren Murat Ekinci ise, Silvan’dan ziyarete geldiğini söyledi.

Ekinci, “Felç geçirdim geçtiğimiz hafta. Önceki perşembe gelmiştim, bu hafta da geldim Allah’a şükürler olsun yüzümde düzelme var. İnşallah ziyaretimi tamamladıktan sonra yüzüm tamamen düzelir” şeklinde konuştu.

Yüz felci geçirdikten sonra üçüncü perşembe ziyaretini tamamlayan Memduh Solmaz da, bayrama iki gün kala felç geçirdiğini ve konuşamaz duruma geldiğini söyledi.

Solmaz, şu ifadeleri kullandı:

“Ağzım çok eğri oldu ve konuşamaz duruma geldim. Yemek yiyemiyordum, ilaç alamıyordum. Hastanede bir çare bulamadıktan sonra buraya gelmeye başladım. Bugün üçüncü perşembedir kabre geliyorum, ağzım düzeldi çok şükür. Konuşabiliyorum, herhangi bir sıkıntım kalmadı. Hala da hafif bir ağırlık var dilimde, şu an durumum çok iyi. Gittikçe daha da iyi olacağım inşallah. Ben bir hafta Diyarbakır’da yoğun bakımda kaldım. Bir ricamız var, buraya yardımcı olmalarını istiyoruz. Burada yürüyen merdiven şart, felç geçirenler yürüyemiyor ve bin bir zorlukla çıkıyor.”