Diyarbakırlı Şehidin Kardeşi: Sorun Kürt Türk Sorunundan Öte Rant Sorunu

Sorunun Kürt-Türk sorunundan öte rant olduğunu ifade eden Çokur, annesinin de bir Kürt olduğunu ifade ederek, “İşte annem Kürt. Türkçe bilmiyor. Suçu ne? Bu Kürt-Türk sorunu değil. Bu bir film. Oynanıldı. Tabi burada bizde nasibimizi aldık. Kürt meselesi olsa bunun çocuğu ne diye şehit edildi. Kürt meselesi olmuş olsaydı herkesten önce biz savunurduk.” dedi.

Akil İnsanlar Grubu Cigerxwin Kültür Merkezi’ndeki programın ardından 31 Mayıs 1995 tarihinde vatani görevini yerine getirirken Bingöl’ün Adaklı ilçesinde şehit düşen Abdulvahap Çokur’un annesi Hatun Çokur'u ziyaret etti. Şehit annesi olarak çözüm sürecini desteklediğini ifade eden Hatun Çokur, “Biz Müslümanız biz de sorunların bitmesini istiyoruz neden bitmesin sorunlar. Bu kan dursun artık. Kafir Müslüman birbirini öldürür. Müslümanın Müslümanı öldürdüğünü, bu zaman kadar görmedik.” dedi.

Şehit Abdulvahap Çokur’un kardeşi Ömer Çokur ise süreci geç kalmış bir süreç olarak değerlendirdi. Şehit ailesi olarak sürecin arkasında olduklarını ifade eden Çokur, “Zararın neresinden dönersek o kardır. Belki çok geç atılmış bir adımdır ancak sonuçta atıldı. Bu adımın arkasındayız. Hükümete de burada güveniyoruz.” dedi.

Çözüm sürecinde şehit ailelerinin, annelerinin, kardeşlerinin su istimal edilmemesi gerektiğini belirten Çokur, “Bu ailelerimizi de göz ardı etmemek yani bu insanlar burada şehit oldu bu insanlar vatan için şehit oldu. Yani kendileri için dağlarda ölmedi. Bunlar öldükten sonra da ‘işte tamam onlar şehit oldu, gitti. Boş ver onlar gitti zaten. Sonuçta burada zaten bir süreç var. Biz bu süreci yürütelim. Onlar hiç önemli değildir’ yani o tür o duruma düşmemelerini bizi de unutmamalarını istiyoruz. Mutlaka ve mutlaka süreci destekliyoruz ama dediğim gibi bu süreç yapılırken de bu sürecin mağdurları benim 1995’te abim 20 yaşında gitti şehit oldu. Neden? Niçin? Değil mi? Yani bunun boşu boşuna ölmediğinin.” şeklinde konuştu.

KÜRT ANANIN OĞLU NE DİYE ÖLDÜRÜLDÜ

Annesini işaret eden Çokur, annesinin Türkçe konuşamadığını belirterek, “İşte Kürt. Suçu ne? Bu yani Kürt-Türk sorunu değil. Bu bir film. Oynanıldı. Tabi burada bizde nasibimizi aldık. Biz bu sıkıntıdan nasibimizi aldık. Kürt işte gördüğünüz gibi. Kürt meselesi olsa bunun çocuğu ne diye şehit edildi. Kürt meselesi olmuş olsaydı herkesten önce biz savunurduk. Bu işin ucunda biz olacaktık. Fakat öyle bir şey yok. Yani bu bir rant peşinde birileri, birilerinin ölümü üzerinden garibanların üzerinden ben cebimi dolduruyorum var mı öyle bir şey? Yani kazanıyorsan git çalış kardeşim. Çalış kazan insanların ölümü üzerine mi çalışacaksın? Yani madem ki bu Kürt sorunuysa neden Kürt’ü öldürdün kardeşim. İşte konuştu, Türkçe bilmiyor. Bu Kürt sorunu değil. Bu Türkiye’de yaşayan bizler buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Birileri bizleri kullanıyor bizde onların maşası olarak hadi vur kır dağıt öldür öldürdün de ne oldu? Bu ananın evladını aldın da ne oldu? Sen bir adım ileri atabildin mi? sadece bir rant kazandın. Evet, onu zaten biz biliyoruz. Yani bu, budur.” diye konuştu.

Hükümetin şehit ailelerini ihmal etmemesini isteyen Çokur, “Diyarbakır’da benim annem gibi 400 tane anne var. Bende kayıtlı. Bu bir tane anne.” dediAvukat Kezban Hatemi ise, “Zorla bu insanlara Türkçe konuşturacağız. Türkçe konuşturuyoruz. Kürtçe öldürüyoruz, Türkçe konuşturmaya zorluyoruz. Bu ne biçim iştir?’ şeklinde yakındı.