Ramazan boyunca değişen beslenme düzeniyle yavaşlayan metabolizmaların Ramazan Bayramında yapılan ikramlarla kilo almaya ve çeşitli sağlık sorunlarının gelişmesine yol açabileceğini belirten Diyetisyen Bilge Alış, sağlıklı bir hayatın olmazsa olmazlarından birinin de hayatın her anında düzenli ve dengeli beslenmek olduğunu söyledi.
Alış, "Ramazan ayı boyunca oruç tutarak beslenme düzenimizde değişiklikler ve günlük öğün sayımızda düşüşler oldu, bayramın gelmesi ve normal beslenme düzenlerine kavuşmamızla birlikte bir anda eskisinden de fazla yemek yeme eğiliminde bulunmaya başlıyoruz ve maalesef bir ay boyunca yavaşlayan vücudumuzu aşırı yormaya başlıyoruz. İşte, sindirim sistemi rahatsızlıkları yaşamamak için ihmal edilmemesi gereken altın kurallar vardır. Mutlaka bu kurallara uymamız gerekir. Geleneksel bayram ikramları çikolata, börek, baklava kan şekerini hızla yükselten, enerji içeriği yüksek gıdalardır. Aslında biz bu tarz gıdaları glısemik indeksi yüksek besinler diyoruz. Kan şekerini hızlıca fırlatan ve aniden düşürerek sık sık acıkmamıza sebep olan besinler olarak tanımlıyoruz. Bu gıdaları bayramda birdenbire sık tüketmek sindirim sistemi problemlerine ve kan şekerinin hızlı yükselmesine neden olarak çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat edilmeli, aşırıya kaçılmamalı, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ihmal edilmemelidir. Sağlıklı bir bayram geçirmek için ev sahiplerinin ikramda ısrarcı olmamalarını, misafirlerinse ölçüyü kaçırmamalarını öneriyoruz. Ramazan ayının sonlanması ile beraber tüketilecek yiyeceklerin miktarını aniden arttırmayınız. Öğün aralarını en az 2 en fazla 4-5 saat olacak şekilde düzenleyiniz. Bayramlar kalp hastalığı, şeker hastalığı, tansiyonu olanlar için daha büyük risk taşıdığından, bu kişilerin beslenmelerine daha fazla önem göstermesi gerekmektedir" diye konuştu.
"Bayramda kahvaltı tabağından tatlıları çıkarın"
Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlanması gerektiğini ifade eden diyetisyen Burak Koç ise, kahvaltıda kızartma, kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinlerin tüketilmemesine özen gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Koç, "Bayram ziyaretlerinde geleneksel olarak tatlı ikramı olacağından kahvaltıda şeker, bal gibi tatlı besinlerin bulundurulmaması yararlı olacaktır. Domates, salatalık, maydanoz, taze biber gibi çiğ sebzeler bolca tüketilmeli, doğal ev yapımı peynirler ve haşlanmış yumurta tercih edilmelidir. Sucuk, salam, sosis gibi yağlı besinlerden, börek ve hamur işi gıdalardan sakınılmalıdır. Ekmek olarak tam buğday ekmeği tercih edilmesi kan şekerini kontrol altında tutar ve tokluk hissi verir. Günlük tuz tüketimi kişi başına bir çay kaşığını geçmemelidir. Besinler iyi çiğnenmeli, yemekler hızlı yenilmemelidir. Ramazan Bayramı süresince mide ve bağırsak rahatsızlıkları yaşanmaması için fazla şeker ve şekerli gıdaların tüketimine dikkat edilmeli, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır. Özellikle bayramda tatlı tüketimi çok isteniyorsa hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar, küçük porsiyonlar halinde tercih edilmelidir. İkramda bulunurken ise hamur işi tatlılar yerine sütlü tatlılar, taze veya kuru meyveler; şerbetler yerine taze sıkılmış meyve suyu, az şekerli limonata, ayran, soda ve su gibi içecekler sunulmalıdır. Sindirim sisteminin düzenli çalışması ve kabızlıktan korunmak için lif içeriği yüksek olan sebze, kuru baklagiller ve meyve tüketilmelidir. Çikolata ve tatlı gibi gıdalar boş enerji kaynağıdır. Bu gıdaların çocuklarda aşırı tüketim nedeniyle ishale, kusmaya neden olabileceği ve doygunluk hissi nedeniyle ana öğün tüketimini kısıtlayacağı için yemekten sonra çocuklara meyve tatlıları, dondurma ve pudingler sunmak yararlı olacaktır" dedi.
Yetişkin bireylerin imkanlar dahilinde günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmeleri gerektiğini ifade eden Koç, sözlerine şöyle devam etti:
"Lif içeriği yüksek bu besinler aynı zamanda kan şekerinin de hızla yükselmesini engellerler. Diyabet, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanların uyguladıkları diyete bayram süresince de uymaya özen göstermelidirler. Ramazan ayı boyunca su ve sıvı tüketimin azalmasından dolayı vücutta oluşabilen sıvı kaybının yerine konması için günde en az 2-2,5 litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, az şekerli limonata ve az şekerli komposto gibi sıvı gıdalar eklenmelidir. Tüm bireyler özellikle de yaşlı ve tansiyon hastaları gün boyu çay, kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekleri fazla miktarda tüketmemelidirler. Bayramda şeker ve şekerli ürünleri aşırıya kaçmayacak miktarlarda almaya ve satın alırken Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan izinli olmasına, son kullanma tarihinin geçmemiş ve ambalajının bozulmamış olmasına dikkat edilmelidir. Ramazan ayı boyunca enerji harcamamak için azaltılan fiziksel aktivitenin bu dönemin sonlanmasıyla birlikte arttırılması oldukça önemlidir. Mümkün olduğunca bayram ziyaretlerine yürüyerek gidilmesi tercih edilmelidir. Fiziksel aktivitenin kan şekeri ve kolesterolü azaltmaya, kilo kaybetmeye ve bağırsak hareketlerini arttırmaya yardımcı olduğu unutulmamalı. Özellikle fiziksel aktivitenin arttırılması adına haftada 5 gün en az 30-60 dakikalık orta şiddette fiziksel aktivite yapılmalıdır.”
Diyetisyenlerden Bayramda Beslenme Önerileri
Bitlis Halk Sağlığı Müdürlüğü diyetisyenleri Bilge Alış ve Burak Koç, bayram için sağlıklı beslenme önerilerinde bulundular.