Diz kireçlenmesi daha çok, artan yaş ile birlikte eklem kayganlığının ve kıkırdak yapımının azalması sebebiyle ortaya çıkan ve giderek daha sık yaşanan önemli bir sağlık sorunu olduğunu ifade eden Özel Esentepe Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Op. Dr. Ali Otuzbir, 'Diz ekleminin, vücudun genişliği ve kıkırdak yüzeyi bakımından insandaki en büyük eklemi durumundadır. Bu bölgedeki kireçlenme diz ekleminde oluşan kıkırdak kaybı olarak tanımlanmaktadır. Tıp dilinde ‘Gonartroz' olarak adlandırılan diz kireçlenmesi eklem kıkırdağının parlak ve pürüzsüz yapısının yıpranmasına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Diz kıkırdağı hareketi sağlayan çok özel bir dokudur. Kıkırdakta ortaya çıkan hasarların kendi kendini iyileştirme özelliği zayıftır. Dizdeki kıkırdağın yapısının çeşitli sebeplerle bozulup zayıflaması ile kireçlenme ortaya çıkar” dedi.
Diz kireçlenmesinin yavaş yavaş ilerleme gösterdiğini dile getiren Otuzbir, genellikle ağrının ilk başlarda merdiven inip çıkarken, yataktan kalkarken ve dizlerin bükülmesiyle hissedildiğini kaydetti.
Otuzbir, ağrının ilerleyen dönemde hastanın günlük basit aktivitelerinde dahi görülebildiğine dikkat çekerek, “Daha da uzun dönemde yaşlanma ile birlikte kas güçsüzlükleri nedeniyle yürüme çok zor hale gelir. Zamanla günlük aktiviteleri yapmak bile acı verir. Çok ileri seviyeye ulaşan diz kireçlenmelerinde ise hasta koltuk değneği ya da tekerlekli sandalye ile günlük yaşamını idame ettirmek zorunda kalabilir” diye konuştu.
Rahatsızlığın en önemli belirtisinin ağrı olduğunu vurgulayan Op. Dr. Ali Otuzbir, eklem harekete geçtikçe bu ağrının arttığını, dinlendikçe ise azaldığını ifade etti.
Otuzbir, uzun süre oturur pozisyonda kalınca ağrının şiddetlendiğini belirterek, “Kireçlenme arttıkça ağrılar sürekli hal almaya başlar. Bir süre sonra uykuda ağrı artar ve hastayı uyandırır. Diz kireçlenmesi, özellikle aktivite sırasında veya geceleri artan ağrılar, eklemden ses gelmesi, bacaklarda içe doğru eğilme ve harekette kısıtlanma gibi belirtiler verir. İlk başlarda ağrı şiddetli olmadığı için dikkate alınmaz ama zamanla rahatsızlık vermeye başlar. Özellikle yaş ilerledikçe hareket kabiliyetini azaltır ve şiddetli ağrılara neden olur. Erken dönemde teşhis ve uygun tedavi yöntemi ile çok iyi sonuçlar alınabilir” şeklinde konuştu.
Rahatsızlıkta kilonun oldukça önemli olduğunun altını çizen Otuzbir, diz kireçlenmesi olan kişinin fazla kilolarından kurtulması gerektiğini de sözlerine ekledi. Kireçlenmede öncelikle hastalığın seyrini yavaşlatmayı hedeflediklerini dile getiren Op. Dr. Ali Otuzbir, şunları kaydetti:
“Kişinin ağrılarını dindirmek amacıyla ağrı kesici ve kas gevşeticilerle tedavi uygulanabilir. Rahatsızlığın ilk aşamalarında yani kıkırdak kaybının tam olmadığı durumlarda, kıkırdak besleyici diz içi enjeksiyonlarla tedavi yapılabilir. Bu tedavilere rağmen hastanın şikayetleri devam ediyorsa cerrahi yöntemlere geçilebilir.”
Diz kireçlenmesini ihmal etmeyin
Ortopedi ve Travmatoloji Op. Dr. Ali Otuzbir, “İleri seviyeye ulaşan diz kireçlenmelerinde, hasta koltuk değneği ya da tekerlekli sandalye ile günlük yaşamını idame ettirmek zorunda kalabilir. Bu sebeple diz kireçlenmesinde erken teşhis oldukça önemli” dedi.