Doç. Dr. Faruk Kaya Açıklama Yaptı

Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bayramların inananlar üzerinde çok olumlu etkiler meydana getirdiğini belirterek, bayramların, milli ve dini duyguların, inanışların pekişmesi, bu duyguların canlı tutulmasının yanı sıra toplumun birlik ve beraberliğini sağlama ve bunun bireylerin bilincinde yer etmesinde büyük etkisi olduğunu söyledi.

Birçok konuda olduğu gibi bayramlarında değişime karşı direnemediğine dikkati çeken Kaya, ''Değişen kent hayatının bir Sonucu olarak birbirinden uzaklaşan ve birbirine yabancılaşan ülkemiz insanı, artık bayramları da farklı bir ruh haliyle kutluyor'' dedi.

Her şeye rağmen bir bayram algısının inkar edilemeyeceğini anlatan Kaya, şöyle devam etti:

''Değişen bu bayram algısının mutlu ettiği insanlar da vardır. Buna bağlı olarak bir bayram mutluluğu vardır. Değişen ise bu mutlulukların nedeni, kaynağıyla, bayrama dair algılardır. Ancak değişen bu bayram algısı, olması gereken bayramı ve ona ait algıyı temelinden etkilemiştir. Esasında eski ve yeni bayramlar arasındaki farkın temel sebeplerini kent hayatı, tüketim alışkanlıkları, ulaşım kolaylığı ve değişen din algısı olarak sıralayabiliriz.''

Sanayileşme, ilerleme, gelişme, küreselleşme gibi çizgisel yaşanan bir zaman kavramına geçildiğini ifade eden Kaya, ''Hızla tükettiğimiz zamanı artık geri dönülmez olarak algılıyoruz. Bu nedenle döngüsel yaşanan bir zaman kavramının anlamı kalmadı gibi. İşte örf, adet ve geleneklerin ya da bayramların önemi burada. 'Nerede o eski bayramlar' derken bu hızlı değişime bir tür tepkimizi dile getiriyoruz aslında'' diye konuştu.

-''Bayramlar sosyal dayanışma için en uygun zaman dilimi''

Toplumda sosyal ilişkilerde gittikçe bozulan bir gerileme kaydedildiğini belirten Kaya, ''Çünkü taklitçiliğimiz bir cüzzam misali insanımızı kültürsüzleştirdiği veya sathi bir kültüre adapte ettiği gibi insanımızın inancından gelen samimi, sıcak ve dost ilişkilerini de tesiri altına almıştır'' dedi.

Kaya, şöyle konuştu:

''Bunun için olsa gerek her yeni bayramda daha eski bayramlar hatırlanır, o bayramlar yad edilir. Gerçekte ise onlar eski bayramlar değil, o bayramlardaki manevi huzurun neşesini veren insani yardımlaşma ve birlik havasıdır. Eski bayramlar dayanışmayı mecbur kılan şartlar içerisinde gerçekleştiği için mi yoksa gerçekten var olan dayanışma ruhunun tesiriyle mi bilinmez ama hiç kuşkusuz eski bayramlar, kardeşlik ve paylaşma ruhunun daha yüksek olduğu bayramlardı. Şimdiki bayramlar ise büyük bir çoğunluk tarafından hissedilemeyen, görev gibi yaşanan, paylaşmadan uzak, tatil ruhuyla geçen ve sadece dinlenme aracı olarak görülen bayramlardır.''

Bayramda uzun zamandır görülmeyen akraba ve dostlar ziyaret edildiğinde eski bayramların yeniden yaşanabileceğini belirten Kaya, ''Özellikle 2000'li yıllarda toplumsal ilişkilerde yoğun olarak yaşadığımız sıkıntıların bertaraf edilmesi için, bayramların artık daha önemli hale geldiğini söyleyebiliriz'' dedi.

Bayramlar hakkında ilahiyatçı, psikolog ve sosyologların bir noktada birleştiğini belirterek, ''Onun da sosyal dayanışma için en uygun zaman dilimi olması. O halde bayramları Son dönemlerde giderek zedelenen birlik ve beraberliğimizin sağlanması ve sosyal dayanışmamız için bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz'' diye konuştu.

Kaya, bayramların, yoksullarla, kimsesizlerle ve yüreği yaralı insanlarla güzelliklerin paylaşıldığı günler olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle tamamladı:

''Bayram, dini şuur ve duyguların gelişmesine, dargınlık, kırgınlık ve küskünlüklerin giderilmesine, akraba, komşu ve büyüklerle hastaların ziyaret edilmesine, fakir, yetim ve kimsesizlerin gözetilmesine, çocukların sevindirilip manevi havayı teneffüs etmelerine, kısaca her türlü insani ve ahlaki değerlerin kazanılmasına vesile olan günlerdir.''

Muhabir: Fethullah Yaman

Yayıncı: Emine Konuk