Türkiye'de resmi kayıtlara göre yıllık 1.5 milyon ton et tüketiminin olduğunu, gayri resmi rakamlara göre de bu rakamını daha üzerinde et tüketimi olduğunu kaydeden Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Doç. Dr. Zafer Gönülalan, Türkiye'nin Avrupa'da çıkan deli dana hastalığının ardından 12 yıldır et ithal etmediğini ifade etti.
Gönülalan, "Türkiye, Avrupa'da 12 yıl önce patlak veren deli dana hastalığı nedeniyle et ithalatını durdurdu. O günden bugüne Türkiye eti ithali gerçekleştirmedi." dedi. Türkiye'nin hayvancılık politikasının olmadığını savunan Gönülalan, asıl sorunun buradan kaynaklandığını söyledi.
Hayvancılığın hükümetler döneminde sorunlar yaşadığını ifade eden Gönülalan, "Yaşanan sorunun temelinde hayvansal kaynağımızın olmamasıdır. Kaynağımızın oluşması damızlık havuzunun bulunması yapılması lazım. Sığır yetiştiricileri böyle bir havuz kurmaya çalışıyor. Hükümetin buna destek göstermesi gerekiyor. Temel sorun kaliteli damızlık kaynağıdır." açıklamasında bulundu.
Sütün en büyük problem olduğunu kaydeden Gönülalan, Türkiye'de süt fiyatı il ilgili istikrar olmadığını ifade etti. Sütçünün para kazanamadığını anlatan Gönülalan, et fiyatlarının yükselmesi nedeniyle besicilerin damızlık hayvanlarını kesime götürdüğünü ifade etti.
Gönülalan, "Süt konseyi kuruldu. Ancak piyasayı denetleyemiyor. Süt konseyi istenilen şekilde çalışamıyor. Besiciler damızlık hayvanlarını et kar ediyor diye kesime götürüyor." şeklinde konuştu.
Zafer Gönülalan, Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde gümrük birliği anlaşmasında Avrupa'ya salçalık domates satabilmek için yıllık Avrupa'dan 19 bin ton et ithalatı yapılacağına dair bir söz verildiğini belirterek, "Avrupa Dünya Ticaret Örgütü'ne Türkiye'nin et almadığını şikâyet ediyor. Beyaz et üretiminde çok çok iyiyiz. Çok güçlü alt yapımız var. Beyaz et noktasında iyi yerlere geldik. İhracata yön verdiler. AB ülkelerine ihracat yapamıyor. AB 'siz verdiğiniz et sözünü tutmadınız' diyor. Kırmızı et beyaz ete kurban edilmiş olabilir." diye konuştu.
Avrupa'da kaliteli etin Türkiye ile aynı fiyatta olduğuna dikkat çeken Gönülalan, Avrupalıların kalitesiz et kullanmadığını ifade etti.
Gönülalan şöyle konuştu: "Biz canlı havyan ithalini istemiyoruz. Avrupa'da yaş sınırı var. Yaş sınırı geçen hayvanlar insanlar tüketmiyor. O nedenle canlı hayvan alacaksak en kötüsünü alacağız. Et Balık Kurumu (EBK) kaliteli hayvan getiremeyecek. Avrupa elinden çıkartmak istediği hayvanları Türkiye'ye sokacak. Arızalı hayvanlar ülkemize girecek. Kaliteli olan hayvanlar alınmayacaktır. Kalitesiz ve hastalıklı hayvanlar alınacaktır. Verimi de geriye götüreceğiz. Türkiye çok şey kaybedecektir. Canlı ithal edilen hayvanlar verimi de geriye götürecektir."
Türkiye'de 1980 yıllarında büyük baş havyan sayısın 35 milyon, küçükbaş hayvanların ise 565 milyon civarında olduğunun altını çizen Gönülalan, şimdi ise 11 milyon büyükbaş, 35 milyon küçükbaşın bulunduğunu ifade etti.
Dışa bağımlı hale gelmemek için biran önce tedbirlerin alınmasını isteyen Gönülalan, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın 2011 yılını hayvancılık yılı ilan ettiğini hatırlattı.
Hayvanlardan insana bulaşan 250'nin üzerinde hastalık olduğunun altını çizen Gönülalan, hayvancılığın ve insanların geleceğinin tehlike altına girdiğini belirterek, vatandaşları ithal ete karşı da uyardı.
