Doğa Rutkay: 'Şahan'dan sonra katliam yaptım!'

Doğa Rutkay; Şahan Gökbakar sonrası hayatını anlattı: Sırf onunla değil bir sürü arkadaşımla da ayrıldım; katliam yaptım!

Erkek arkadaş yokluğunu köpeğimle yaptığım yürüyüşler doldurdu... Böyle aylar geçti, sonra bir baktım ki, arayışta değilim...

Daha felaket ayrılıklarım olmuştu ama Şahan'la olan ilişkimizde, ikimiz için de ayrılık zamanı gelmişti. Eskiyen evi ya onarır ya yıkarsın ya, bu da öyle oldu...

YERİ BAŞIMIN ÜZERİNDE

Artık ne istediğimi biliyorum. Bunu sevgili anlamında söylemiyorum. Bazı arkadaşlarım yok hayatımda artık; ilişkim bıçak gibi kesildi. Sadece erkek arkadaşımla değil, bir sürü arkadaşımdan da ayrıldım. Ciddi katliam yaptım.

Şahan'ın hâlâ başımın üzerinde yeri vardır.

SADECE ŞAHAN'I DEĞİL HERKESİ SİLDİM ATTIM

Doğa Rutkay boşrolünü oynadığı aksiyon filmi 'Pak Panter'le Kasım ayında izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. 15 kilo verip 55 kiloya inen, şehrin gürültüsünden uzak bir bölgeye taşınan, gece gezmelerini sonlandıran Rutkay, Harper's Bazaar dergisinin Eylül sayısında Şebnem Kırmacı'ya hayatındaki değişimi anlattı...
Sanki eskiye göre çok değiştiniz ve bu değişim de aynen dışarı yansıyor... Ben çok değiştim, bu doğru. Her şeyim çok değişti. Siyah ve beyaz kadar net bendeki kırılma. Belki 33 yaşıma giriyorum, onun etkisi var. Hani sanki gece yatar, sabah başka insan olarak kalkarsın ya, benimki de öyle.
Aniden mi oldu bu değişim yani? Çok istedim değişmeyi ve bunun için çok zaman verdim kendime. O zaman, alttan altta geliyorum diyordu, bir gecede olmadı.

ERKEK ARKADAŞ YERİNE KÖPEĞİ...

Neler değişti hayatınızda eskiye göre? Hayatınızdan neler çıktı? Gece dışarı çıkmak bitti benim için artık. Çok çıkıyordum, hiçbir yere gitmiyorum şimdi. Şehirde yaşıyordum, şimdi Kemerburgaz'dayım. Artık işimde, yaptığım sosyal sorumluluk projelerinde, televizyon programlarında, reklamlarda görüyor beni insanlar. Virajı döndüm, bambaşka bir şey bekliyordu beni. Öyle bir dönem yaşıyorum şimdi.

İçinize sinmeyen şeyler mi vardı hayatınızda? Kırılamıyordum, bükülemiyordum, şekil değiştiremiyordum, tahammül edemiyordum, etmem gerekir gibi hissediyordum. Kabuğumu kırarken etrafa zarar vermekten, kendimi ifade edememekten korkuyordum. O yüzden yavaş yavaş yol aldım içimde. Ben çok aceleci, hızlı hareket eden bir insanımdır ama bu süreçte çok ağırdım. Örümcek gibi ağ ördüm, nakış gibi işledim.
Her anlamda bağımsızlığınızı kazandınız diyebilir miyiz? Hiç mi pürüz yok yani? Yok. Sadece bakmakla yükümlü olduğum bir annem ve anneannem var. Onları yaşamlarının sonuna kadar mutlu etmek istiyorum. Onları çok seviyorum.

Bu büyük değişim sırasında hiç umutsuzluğa düştüğünüz oldu mu? Olmaz mı, tabii ki oldu. Ama şöyle bir artım var; ben kendimi kandırmam, realist bir insanım ve çocukluğumdan beri havayı koklama becerisine sahibim. Sıkıntımın dibine vurdum, kazdım, eşeledim, tüm arızalarımı, sevmediğim yönlerimi deştim. Ama tabii zaman zaman, "Yok yahu, ben bu işin altından kalkamayacağım, atlatamayacağım" dediğim oldu.

Hayatınızda Şahan Gökbakar vardı, artık o da yok. Memnun musunuz peki? Çok memnunum. Ben memnuniyetsizliğin ne olduğunu da yaşadım, nasıl olduğunu biliyorum. İnişler, çıkışlar oluyor, ama bir yerden sonra orası olmuyor artık. En önemlisi, yanımda olmasını istediğim insanın nasıl olması gerektiğini fark ettim. Artık ne istediğimi biliyorum. Bunu sadece sevgili anlamında söylemiyorum. Bazı arkadaşlarım yok hayatımda artık; ilişkim bıçak gibi kesildi, neredeler bilmiyorum. Sadece erkek arkadaşımdan değil, bir sürü arkadaşımdan ayrıldım. Ciddi katliam oldu yani. Bilinçli bir seçim değildi, hayatımdan kopmaları gerekiyordu, koptular. Başka şeyler yerlerini doldurmaya başladı.

Neler doldurdu oluşan boşluğu? Erkek arkadaş yokluğunu köpeğimle yaptığım yürüyüşler doldurdu. Engellilerle çalıştığım için, onlarla kurduğum ilişki önemli bir boşluğu doldurdu. Bir baktım, yalnız hissetmiyorum kendimi. Böyle aylar geçti, baktım artık arayışta değilim...

TİYATRO BENİM HAYATIM


Şahan Gökbakar'la yaşadığınız ilişkiden nasıl bir tat kaldı ağzınızda? Çok zaman geçti üstünden, ne diyeyim ben şimdi? Yabancılaşıyorsun, kopuyorsun o duygulardan. İçinde tat kalmıyor insanın. Ama şunu rahatlakla söyleyebilirim; iyi ki öyle bir insan hayatıma girmiş, iyisi ile, kötüsü ile çok güzel şeyler paylaştık. "Keşke yapmasaydım, olmasaydım" demiyorum kesinlikle.

Çok emin misiniz bu konuda? Tabii ki. Bir tek gün bile pişmanlık hissetmedim. Hâlâ başımın üzerinde yeri var.
'Pak Panter'den konuşalım. Çok iyi yabancı dil bilen, silah kullanan, Azerbaycanlı bir ajanı oynuyorum filmde.
Çekimler nasıl geçti? Silah ateşlemek, silahların ağırlığı, koşmak, ateş etmek canıma okudu. İlk aksiyon filmim. Rolü çok sevdim.
Kariyerinizde sizi en çok tatmin eden alan nedir? En çok neyi seviyorsunuz? Provasıyla, kulisiyle, alkışıyla tiyatro. Hastayken oynamak, sevgilinden ayrılınca oynamak, üzgünken sahneye çıkmak... Bunlar olmadan yaşayamam.

DAHA KÖTÜ AYRILIKLARIM OLDU


Felaket gibi görünen ayrılıkların aslında insanın kendini keşfetmesi için benzersiz bir fırsat olduğu fikri var. Ne dersiniz? Benim ayrılığım da felaket olmadı aslında. Daha felaket ayrılıklarım olmuştu, ama Şahan'la olan ilişkimde ikimiz için de ayrılık zamanı gelmişti. Eskiyen bir evi ya onarırsın ya da yıkarsın, bu da öyle oldu. Birbirine söyleyecek yeni şeyin yoksa, esaret gibi oluyor yaşadığın ilişki.

AYNI ANDA SEKİZ KİTAP OKUYORUM

İlgi alanlarınız değişti mi? Çılgın bir okuma sürecine girdim. Banyomda üç, yemek masamda dört, sehpamda ayrı, mutfakta kitap... Döne döne hepsini okuyorum. Sekiz tane sevgilin varmış gibi düşün. Mutfakta yemek yaparken Murathan Mungan, salonda yerken Küçük İskender okuyorum. "İki saat şunu okuyayım, sonra ona geçeyim, başka bir şey öğrenirim" gibi bir flört evresi yaşıyorum kitaplarla. Eskiden beri resim yapıyorum, salonum tuvallerle dolu, iş dışında özel hayatım olmadığı için kendimi bu uğraşlara adamış durumdayım.

KENDİMLE FLÖRT EDİYORUM


Hayatınıza biri girmesin istiyorsunuz galiba? Evet, şu an hiç oralarda değilim. Zaten istediğim zaman başıma geleceğini düşünüyorum; sanki tavanda asılıymış ama o ipi çekmek istemiyormuşum gibi. Biraz kendimle birlikte olmak istiyorum. Kendimle flört etmeye ihtiyacım var. n Vazgeçmek istediğiniz yönleriniz nelerdi, neleri bıraktınız geride? Eskiden çok aceleci biriydim. Sabırsız, dediğim dedik, illa istediğim olacak. İstemediğim bir şey olunca köprüleri atardım. Empati kurmayı öğrendim. Empati yeni oyuncağım oldu.

Gecce

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile