Doğa Ve Tarihi Buluşturan Mekan Açıklaması Kilistra Antik Kenti

Lav yığılmalarıyla meydana gelen volkanik arazi üzerine kurulu yapısıyla Kapadokya'nın benzeri mekan, aynı zamanda 2 bin yılı aşkın geçmişi ile Orta Çağ Hristiyanlığının önemli merkezleri arasında yer alıyor Ziyaretçilerden Süleyman Yalçınkaya: 'Çok büyük bir emek var, uğraşmışlar ve medeniyetlerini kurmuşlar. O zamanki şartlarda kazımışlar, taşları işlemişler. Bugünlere kadar gelebilmesi insanı etkiliyor'

ANIL KURU - Lav yığılmalarıyla meydana gelen volkanik arazi üzerine kurulu yapısıyla Kapadokya'yı andıran Kilistra Antik Kenti, aynı zamanda 2 bin yılı aşkın geçmişi, oyma kilise ve şapel gibi yapıları ile Orta Çağ Hristiyanlığının önemli merkezleri arasında yer alıyor.

Meram ilçesi Gökyurt Mahallesi'nde bulunan, Kapadokya'daki gibi lav yığılmalarıyla meydana gelen volkanik arazi üzerine kurulu, Helenistik ve Roma dönemi eserlerinin yer aldığı Kilistra Antik Kenti, tarihi mirası ve coğrafi güzellikleriyle ilgi görüyor.

Geçmişi 2 bin yıla dayanan antik kent, Hazreti İsa'nın havarilerinden Aziz Pavlus'un yaşadığı yerlerden biri olması dolayısıyla Orta Çağ Hristiyanlığının önemli merkezleri arasında yer alıyor.

Kapadokya'daki gibi lav yığılmalarıyla meydana gelen volkanik arazi üzerine kurulu antik kent, tarihi mekanlara meraklıların yoğun ilgisiyle karşılaşıyor ve coğrafi özelliği ile de doğa ve fotoğraf tutkunları için unutulmaz bir anıya dönüşüyor.

Kilistra Antik Kenti, kiliseler, şapeller, manastırlar, gözcü kuleleri, sığınaklar, antik yollar, sarnıç ve su kanalları gibi mimari örnekleriyle inanç turizmi açısından önemli bir potansiyeli barındırıyor.

- "Burası insanı duygulandırıyor"

Denizli'den gelerek Kilistra'yı ziyaret eden Süleyman Yalçınkaya, AA muhabirine, Anadolu'nun tarihi mekanlarına ve fotoğrafçılığa meraklı olduğunu söyledi.

Gittiği yerlerde çevreyi araştırdığını, Konya'da ise Kilistra Antik Kenti'nin ilgisini çektiğini vurgulayan Yalçınkaya, şunları kaydetti:

"Burası çok hoşuma gitti. Bol bol fotoğraf çekimi gerçekleştirdim. Bundan sonrasında da mutlaka araştırmaya devam edeceğim. Burası insanı duygulandırıyor. Çünkü burada bir kültür, bir insan topluluğu yaşamış. Çok büyük bir emek var, uğraşmışlar ve medeniyetlerini kurmuşlar. O zamanki şartlarda kazımışlar, taşları işlemişler. Bugünlere kadar gelebilmesi insanı etkiliyor. Biraz tesadüfi buldum, tanıtımı güçlü olsa daha iyi olur. Konya tarihi çok geniş, belki de Anadolu'daki medeniyetlerin beşiği burası. Göksu Şelalesi gibi doğal güzellikleri, Çatalhöyük gibi tarihi mekanları ile güzel bir şehir Konya."

Kovid-19 salgınında kapalı mekanlardan kaçınılması gerektiğini dile getiren Yalçınkaya, "Ülkemiz pandemi sürecinden geçiyor. Burası doğal bir mekan, geniş bir coğrafya ve açık alan. Şehrin o kalabalığından çıkıp bu tarz yerlere gelmemiz lazım." dedi.

Ziyaretçilerden Muharrem İşçi ise tarihi mekanın Kapadokya benzeri yapısıyla ilgisini çektiğini belirterek, "Burası hem doğal bir güzelliğe sahip, hem de tarihi özelliği ile çok önemli bir yer. İnsanlar buraya geldiklerinde Anadolu'da yaşamış çok eski bir medeniyetin izlerini görecekler." ifadesini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile