Balyoz davasında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin hakkında yakalama kararı verdiği 102 sanıktan henüz adliyeye gelen olmadı. Dünden itibaren sanıkların avukatları mahkemeye başvurarak yakalama kararının kaldırılmasını istedi. Şu ana kadar 83 sanığın avukatının itirazda bulunduğu kaydedildi.
Müvekkili hakkında yakalama kararının kaldırılması talebinde bulunan emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Celal Ülgen, bugün de itirazlar sonuçlanana kadar yakalama emrinin durdurulmasını istedi. Adliye çıkışında basın açıklaması yapan Ülgen, reddi hakim talebinde bulunulduğu için Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) göre önce bu talebin karara bağlanması gerektiğini söyledi. Hukuki süreç hakkında bilge veren Ülgen, "10. Ağır Ceza Mahkemesi reddi hakim talepleri hakkındaki görüşünü önce yazılı olarak bildirecek ve dosyayı incelenmek üzere 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderecek. Heyetin reddi söz konusu olduğu için bu mahkemede yer alan hakimler oylamaya katılamayacağı için bu dosyanın reddi hakim talebini değerlendirmek üzere 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekir. Reddi hakim talebimiz eğer reddedilirse 10. Ağır Ceza Mahkemesi dönüp itirazları incelemeye başlayacak. Reddi hakim talebimiz kabul edilirse o takdirde itirazları incelemek üzere başka bir heyetin atanması gerekecek. Başka bir mahkemeye havale edilmesi gerekecek. Eğer itirazlar 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından incelenir de 8-9 gün içinde bir sonuca varılırsa ve bu sonuç kabulse sorun değil ama ret ise bu tarihten itibaren 3 gün içerisinde dosyayı 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderecek. CMK 269/1 itirazları uygulamayı durdurmaz. Ancak 2. fıkrasına göre kararı veren ya da incelemeyi yapan makam gerekli görürse yakalama kararını itirazların sonucuna kadar durdurulmasına karar verebilir. Bizim de bugün böyle bir talebimiz olacak." dedi.
83 sanığın yakalama kararına itiraz ettiğini belirten Ülgen, Doğan'ın durumunun ciddiyetini koruduğunu söyledi. Ülgen, Doğan'ın rahatsızlığı geçmeden yakalama gerçekleştirilip cezaevine gönderilmesi durumunda sağlığı açısından telafisi mümkün olmayan zararlar oluşacağını savundu.
