Atradius’un Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovakya ve Türkiye’de hem yurtiçi hem yurtdışı B2B müşterilerine vadeli satış yapan binden fazla şirketten elde edilen geri bildirimlere dayanan bir rapor olan Doğu Avrupa Ödeme Alışkanlıkları Barometresi araştırma sonuçlarına göre bölgede katılımcıların yüzde 86’sının geçen yıl boyunca yurtiçi B2B faturalarının tahsilatında gecikme yaşadıklarını vurguladı. Katılımcıların yüzde 58’ine göre geç ödemelerin nedeni müşterilerin likidite sorunlarıdır (Batı Avrupa’daki şirketler için yüzde 52). Macaristan’da ise daha yüksek oranda (yüzde 78) şirket, müşterilerinin likidite sorunlarına bağlı olarak geç tahsilat sorunu yaşadıklarını belirtmiştir. Bölgedeki her 5 şirketten 3’ü yurtiçi faturaların bedellerinin geç ödenmesini müşterilerinin likidite sorunlarına bağlıyor.
Araştırma yapılan ülkeler çapında verilen yanıtlara göre yurtiçi B2B faturalarının ortalama toplam değerinin yüzde 45’i vadesinde ödendi. Bu oran Batı Avrupa’daki yüzde 42 oranından daha yüksek oldu. Ortalama olarak yurtiçi B2B faturalarının yüzde yüzde 10’u temerrüde düşmüş (vadeden sonra 90+gün ödenmeme durumu) ve yüzde 1’i ise tahsil edilemeyen alacaklar olarak zarar yazıldı. Türkiye’de vadesi geçmiş ve temerrüde düşen alacakların oranı sırasıyla yüzde 61 ve yüzde 20 ile daha yüksek bir oranda ve bunların yüzde 2’si tahsil edilemeyen alacaklar olarak zarar yazıldı.Türkiye’deki bu durum, tüm Doğu Avrupa’da 61 gün olan ortalama tahsilat süresindenönemli ölçüde ayrışan 73 günlük tahsilat süresi ile de kendini gösterdi.
Batı Avrupa’daki emsallerinin görüşlerini paylaşan daha fazla sayıdaki Doğu Avrupalı katılımcı şirket önümüzdeki 12 aylık süre boyunca B2B müşterilerinin ödeme davranışlarında genel bir kötüleşme beklemekte. Özellikle daha fazla katılımcı iyileşmeden (yüzde 16) ziyade kötüleşme (yüzde 26) beklemekte ve yüzde 58 ise hiçbir değişiklik öngörülmedi. Brexit, ABD’nin daha korumacı önlemleri devreye sokması ve Çin ekonomisindeki yavaşlama gibi risklere rağmen, Doğu Avrupa’daki katılımcıların yüzde 53’ü (Batı Avrupa’dayüzde 60) tahsilat riskini bertaraf etmek amacıyla mevcut alacak yönetim araçlarını kullanmaya devam etmeyi planlamakta.
Atradius N.V.’nin Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Andreas Tesch konu ile ilgili: “Dünya genelinde bazı bölgeler ve ülkelerdeki büyüme olasılığı eskisinden daha parlak gözükmekle birlikte risk hala önemli bir faktördür. Euro bölgesindeki siyasi belirsizlik bölgenin orta vadedeki büyüme olasılığı üzerinde baskı oluşturmaktadır.Gelişmekte olan Asya ekonomileri içinde Çin halen yüzde 6.5 gibi yüksek bir büyüme yaşamakla birlikte, bu oran geçen yılın yüzde 6.7’lik büyümesine göre yavaşlamaya tekabül etmektedir. Doğu Avrupa’da ise yapısal zayıflıklar ile yaptırımların üretkenlik ve yatırım üzerindeki olumsuz etkisi Rusya’nın büyümesi üzerinde baskı yaratmaya devam etmektedir. Dünya bölgeleri arasındaki yakın ticaret ilişkilerinin sonucu olarak bir ya da daha fazla pazarda kötüleşen iş ve ekonomi ortamı diğer pazarlar üzerinde de olumsuz etkilere ve bunun sonucu olarak küresel iflas ortamı için potansiyel olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir. Bu ortamda bir işletmenin mali açıdan sağlığını sürdürebilmesi için ticari alacak riski yönetimi üzerine odaklanmak temel bir önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
Doğu Avrupa'da Temerrüt Riskinin Daha Da Artması Bekleniyor
Doğu Avrupa Ödeme Alışkanlıkları Barometresi araştırması, bölgede katılımcıların yüzde 86’sının geçen yıl boyunca yurtiçi B2B faturalarının tahsilatında gecikme yaşadıklarını ortaya koydu.