Doktor Balıklarla Turistlere Masaj ve Tedavi Hizmeti Veriliyor (özel)

Latince ismi Garra Rufa olan balıklar el ve ayak uzmanlarının kontrolünde turistlere hem tedavi hem de masaj hizmeti sunuyor.
El ve ayaktaki ölü derileri yiyen balıklar ağızlarından salgıladıkları ‘Diathanol’ isimli salgı ile yaranın kapanmasını ve iyileşmesini sağlıyor. Fethiye’deki güzellik merkezinde su tankları içerisine konulan balıklar, yerli ve yabancı turistlere hizmet veriyor. İlçedeki bir güzellik merkezi tarafından getirilen balıklar, özellikle mantar, egzama ve sedef hastalarının büyük ilgisini görüyor. Kurulan ünitelerde balıklar gelen misafirlerin el ve ayaklarındaki ölü derileri yerken, müşterilere de farklı bir masaj keyfi sunuyor.

Kanguru Ayak Bakım ve Güzellik Salonu sahibi Mikail Erçelik, balıklara gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirirken, doktor balıklar hakkında bilgiler verdi.
Erçelik, Latince ismi Garra Rufa olan ve dünyada sadece Sivas’ın Kangal ilçesinde bulunan balıkların, pek çok Avrupa ülkesinde doktorlar tarafından reçetelere dahil edildiğini aktardı.
Bu bağlamda Sivas’ta pek çok tedavi kaplıcası bulunduğunu ifade eden Mikail Erçelik, Fethiye’de balıkların hem tedavi hem de masaj unsuru olarak kullanıldığını açıkladı.
Cilt hastalığı olanların yanı sıra özellikle yabancı turistlerin el ve ayaklarına masaj yapsınlar diye bu balıkları tercih ettiğini belirten Erçelik, “Sivas’ta büyük kaplıcalarda tedavi amaçlı kullanılan Kangal balıklarını biz şimdilik kurduğumuz ünitelerde tutuyoruz. İleride bunu bir kaplıca haline dönüştürmeyi hedefliyoruz. Cilt hastalığı çeken herkesi merkezimize bekliyoruz.” dedi.

Şifa dağıttığı tespit edilince devlet koruması altına alan üretilmesi ve kaplıca dışına götürülmesi yasaklanan Kangal balıklarının bazı doktorlar tarafından yurt dışına çıkarıldığını söyleyen Mikail Erçelik, şimdi bu balıkların yurt dışından ithal edildiğini söyledi.
Balıklar sayesinde Avrupa’nın pek çok ülkesinde güzellik salonları, alternatif tıp merkezleri ve SPA merkezlerinde bu balıklarla hizmet verildiğine dikkat çeken Erçelik, şöyle konuştu: “İşin en acı yanı ise artık ülkemizde girişimciler de bize ait olan balığı dövizle yabancı ülkelerden satın almak zorunda kalıyor. Yıllar önce sadece ülkemizde olan balıklar artık birçok ülkede hizmet veriyor ve giderek büyüyen önemli bir sektör oluyor. Dövizle kendi balıklarımızı satın alıyoruz. Belki de bir süre sonra bize ait olduğu bile unutulabilir.”