Donanma Komutanlığı'ndaki Darbe Girişimi Davası

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 87 sanığın yargılandığı davada tanıklar dinleniliyor.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52'si tutuklu, 12'si firari 87 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.

Davaya müdahil olan Başbakanlık adına Avukat Halit Çokan ve TBMM adına Avukat Ömer Burak Barış da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada, darbe girişimi sırasında albay rütbesiyle Deniz Hava Kontrol Kısım Amiri olan, şu an Uçuş Emniyet Şube Müdürü olarak görev yapan Asım Beşli, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cengiz Topel Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin tanıklık yaptı.

Beşli, nöbetçi amir olarak görev yaptığı 15 Temmuz akşamı Genelkurmay'dan uçuş yasağı emri geldiğini, birliğe ait havada uçak ve helikopter olmadığını Hareket Merkezi'ne rapor ettiğini söyledi.

Üstte sabotaj beklendiği yönünde konuşmaların geçtiğini belirten Beşli, "Gece 03.00 sıralarında planlı kalkış olacağını duydum. Genelkurmay'dan izin bekleniyordu. Sonra, Sahil Güvenlik uçağının kalkış yaptığını görünce bu izni kimin verdiğini sordum. Deniz Hava Ana Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma'nın emriyle kalktığını söylediler. Ardından Kızılelma üsse geldi. Herkesin silah kuşanmasını ve üsse giriş çıkışların kapatılmasını emretti." diye konuştu.

Kızılelma'nın, silahlı gelip kendilerine silah almalarını söylediğini ve neler olduğunu anlamadıklarını ifade eden eden Beşli, o akşam uçuş için hazırlanan hava aracı olup olmadığını bilmediğini dile getirdi.

Daha sonra üsse, dönemin Harekat Komutanı Deniz Kurmay Albay Ömer Faruk Gülbahçe, 351 Deniz Helikopter Filo Komutanı Kurmay Yarbay Derya Köse ve 301 Filo Komutanı Binbaşı Hacı Darıcı'nın geldiğini aktaran Beşli, şöyle konuştu:

"Gülbahçe'yi görünce şaşırdım çünkü kendisi senelik izindeydi. Sümen içerisinde bir mesaj geldi. Baktığımda bunun sıkıyönetim mesajı olduğunu gördüm. Albay Ömer Faruk Gülbahçe de mesaja baktı ve hemen üs komutanı Kızılelma'ya götürülmesini söyledi. İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Mustafa Özdemir bana, Tezcan Kızılelma'nın, 'Cengiz Topel Sivil Havalimanı'nı zapturapt altına almak gerekecek' dediğini söyledi."

Tanık Asım Beşli, tutuklu sanık Gülbahçe'nin sıkıyönetim mesajı gelince şaşırdığını ve önceden bu mesajın gelmesini bekler bir halinin olmadığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, helikopterlere yakıt ikmali yapılması emrini verdiği gerekçesiyle "Cumhurbaşkanına suikaste yardım etmek" suçlamasıyla yargılandığı davada 15 yıl hapis cezasına çarptırılan ve Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin davanın da tutuklu sanığı eski Deniz Hava Ana Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Genelkurmay Başkanlığı'nın uçuş yasağına rağmen Sahil Güvenlik uçağına uçuş izni vermek gibi bir yetkisinin olmadığını söyleyen Kızılelma, sadece uçağın kaza kırım ekibi olmadan pilot sorumluluğunda kalkabileceği iznini verdiğini, o sırada Genelkurmay'ın uçuş yasağı koyduğunu bilmediğini ileri sürdü

Cengiz Topel Havalimanı'nın işgal edilmesi için herhangi bir konuşma veya emir vermediğini öne süren Kızılelma, sıkıyönetim mesajı geldikten sonra uçağın kaza kırım ekibi olmadan pilot sorumluluğunda kalkabileceği iznini de geri çektiğini savundu.

Darbe girişimi sırasında Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı Karargah Komutanı olan ve halen bu görevi sürdüren Albay Ali Yılancı, tanık olarak verdiği ifadede, o gece saat 22.30 sıralarında Albay Ömer Faruk Gülbahçe'nin arayarak üsse gelmesini istemesi üzerine saat 23.30'da birliğe geldiğini söyledi.

Gece 00.30'da sıkıyönetim mesajının kendisine de geldiğini ve okuduğunu anlatan Yılancı, "Üssün kapıları sivil iş makineleri ve polis tarafından kapatılmıştı. Üssün güvenliğini sağlamış oldular. Hazır kıta askerleri normal mevzilerde bekliyordu. Halka silah doğrulttuklarını görmedim. Hava araçlarının hazırlanması konusunda bir bilgim yok." diye konuştu.

Cumhuriyet savcısının sorusu üzerine Yılancı, "O akşam Tezcan Kızılelma'da silah vardı. Başka kimsede silah görmedim. Sivil havaalanının kontrol alınmasıyla ilgili bilgim yok." dedi.

Duruşma, diğer tanıkların dinlenilmesiyle devam ediyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile