Dp Lideri Cindoruk'tan, 'İki Dil' Tepkisi

Dp Lideri Cindoruk'tan, 'İki Dil' Tepkisi

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "iki dil" tartışmalarıyla ilgili BDP'ye tepki gösterdi

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "iki dil" tartışmalarıyla ilgili BDP'ye tepki gösterdi. Cindoruk "Türkiye'ye kimse iftira atmasın. İki dil diyenler aslında iki devlet isteyenlerdir. Onu saklamak için iki dil diyorlar" diye konuştu.
Partisinin Balıkesir İl Kongresine katılan DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, partililere hitap etti. Sözlerine, "Çok değerli yol arkadaşlarım" diye başlayan Cindoruk, bu kelimeyi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kongredeki konuşmasında kullandığı, "Yoldaşlarım" sözcüğüne karşılık özellikle seçtiğini belirtti. Ana Muhalefet partisi lideri Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Cindoruk, BDP'lilerin iki dil taleplerine de sert tepki gösterdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin tek dili ve tek bayrağının bulunduğunu hatırlatan DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Çok değerli yol arkadaşlarım. Hepinizi sevgi saygıyla selamlıyor, gözlerinizden öpüyorum. Yol arkadaşları dedim, bunu bilerek söyledim, bu kelimeyi seçtim. Dün Ana Muhalefet Partisi'nin kongresinde sayın genel başkan yoldaşlarım dedi. O söze karşı ben de diyorum ki yol arkadaşlarım. O yoldaşlar sözcüğünden irkildim. 80 öncesi hatırlarsanız Türkiye'yi birbirine katan düşünce farklılıklarını ortaya keskin biçimde koyan bir deyimdir. Dünyada yoldaşlık kalktı ama dün sayın genel başkanın zannediyorum sürçi lisanla söylediği, sık sık tekrarladığı yoldaşlar tabirine şiddetle itirazım var. Bu itiraz zannediyorum sizin de itirazınızdır. Biz siyasette yol arkadaşıyız. Bu sözcüklerin ardından başka sözcükler geliyor. Kimisi iki dil diyor. İki dil ne demek? Bugüne kadar kimse kimsenin diline karıştı mı? Her dilden isteyen istediğini konuşmadı mı? Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmişinde, siyasetinde dil, ana dil yok mu? Eğer ana dil yasaklanmış olsaydı bugün meclisin kürsüsünde bile o dili kullanabilir miydi? Türkiye'ye kimse iftira atmasın. İki dil diyenler aslında iki devlet isteyenlerdir. Onu saklamak için iki dil diyorlar. Kimileri de iki bayrak diyor. Türkiye'nin bir bayrağı var işte bu al bayrak. Türkiye'nin bir dili var, devlet dili. O da Türkçe. Türkçeyi ortak dil kabul edenler yani biz Türk vatandaşları kimseyi ayırmıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin ne kusuru var? Türkiye Cumhuriyeti'nden vazgeçmek isteyenlere soruyorum, bu devletten daha güçlü Ortadoğu'da daha güçlü bir devlet var mı? Bu kardeşlerime sormak istiyorum, niye Türkiye Cumhuriyeti ile kavga ediyorsunuz? Gelin Türkiye Cumhuriyeti ile barışın, biz sizle barışalım. Yapmak istediğiniz yanlışları düzeltelim. Bölünmeyin, parçalanmayın. Türkiye Cumhuriyeti'nin başına yeni dertler çıkarmayın. Osmanlı Devleti'nin parçalanışındaki sıkıntıları yeniden yaşatmayın, yaşamayın. Çünkü zarara siz uğrarsınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin gücü, kudreti karşısında hiçbir ayrılıkçı hareket başarıya ulaşamayacaktır, ulaşamamıştır da."

DP VE KIRAT HAZİRAN'DA ŞAHLANACAK
Hüsamettin Cindoruk, Türkiye'de yargının adil ve bağımsız, eşitlikçi olması gerektiğini, her şeyden önce yargının halka güven vermesi gerektiğini söyledi. Cindoruk, "Türk halkı kadastro davası hakiminden beklediği adaleti, Ağır Ceza Mahkemesi'nden de bekleme hakkına sahiptir. Yarım asır hukukçuluk, avukatlık yapmış biri olarak şunu söylüyorum, hakimden şüphe etmeyeceksiniz, savcıdan şüphe etmeyeceksiniz, mahkemeden şüphe etmeyeceksiniz. Eğer ediyorsanız o mahkeme de haksızdır, o savcı da, o yargı da tedarik edilmiştir. Bugünkü kongre bana güven veren kongrelerden biri. Siyasette mesafe almış arkadaşlarım hepsi burada. Demek ki biz bir milli devleti kurmak ve korumak görevimizi hala sürdürüyoruz. Türkiye'nin her yerinde böyle kongreler yapıp geliyoruz. Birileri bizi görmezlikten gelebilir. Ama biliniz ki güçlü, kudretli, ana fikirleri paylaşılır bir Demokrat Parti geliyor. Bunu en son ve en kuvvetli olarak Haziran'daki seçimlerde göreceğiz. Demokrat Parti ve kırat Haziran'da şaha kalkacak" diye konuştu.

SALİH UZUN: "AYSEL TUĞLUK İMRALI'YA BAL, BADEM VE CEVİZ İÇİYLE GİDİP GÖRÜŞÜYOR"
Balıkesir'deki il kongresine genel başkan Hüsamettin Cindoruk ile birlikte katılan DP genel başkan yardımcısı Salih Uzun da yaptığı konuşmada Türkiye'nin çok kritik bir dönemden geçtiğini söyledi. "Bu defa gerçekten kritik" diye vurgulayan Salih Uzun, BDP'li Aysel Tuğluk'un İmralı ziyaretiyle ilgili söylediği sözler dikkat çekti. BDPlilerin terörist başı Abdullah Öcalan'ın meclisteki siyaset adamları olduğunu söyleyen Salih Uzun, "Kritik bir süreçten geçiyoruz. Diyeceksiniz ki yahu bu kritik süreç hiç bitmedi mi? Ne zaman bir siyasetçi konuşmaya başlasa hep derler ki kritik bir süreçten geçiyoruz. Bu sefer kelimenin tam anlamıyla, tereddütsüz tam anlamıyla, abartısız tam anlamıyla söylüyorum ki çok kritik bir süreçten geçiyoruz. Ülkemiz çok kritik bir dönemden geçiyor. Terörist başı Apo hem devletle müzakereler yürütüyor, hem de avukatları aracılığıyla devamlı haberler yolluyor, beyanatlar veriyor. Aysel Tuğluk her hafta, 10 günde, 15 günde bir bal alıyor, badem alıyor, ceviz içi alıyor İmralı'ya gidiyor. Görüşüyor, konuşuyor geliyor. En sonunda da avukatları aracılığıyla Apo haber yollamış. Demiş ki benim belgeselimi çeksinler buyurmuş. Şimdi de onun siyasetteki adamları bu iki dil uygulaması tartışmalarını başlattı. Bu mesele, sadece iki dil meselesini kastetmiyorum, bu bölünme tehlikesi ve bölünme tehdidi meselesi Türkiye'nin en temel, en hayati meselesidir. Unutmayalım ki mevzu bahis vatansa, birlik, beraberlik ve bütünlüğümüzse gerisi teferruat" dedi.
DP Balıkesir İl Kongresi'nde çok sayıda partili ve delegenin Tansu Çiller lehine attığı slogan ve tezahüratlardan rahatsız olup tepki gösteren genel başkan Hüsamettin Cindoruk, "Tansu Çiller'i istiyoruz, partinin başına o gelsin artık" şeklindeki sözleri sarf edenleri, salonda alkış yağmuru eşliğinde bağıranları ayıpladığını söylemişti. Tansul Çiller kriziyle ilgili büyük üzüntü yaşayan Hüsamettin Cindoruk'tan kongrenin divan başkanlığını yapan Hamdi Üçpınarlar özür dileyip Cindoruk'u teskin etmeye çalıştı. Hamdi Üçpınarlar, "En zor günlerimizde genel başkanlık görevini üstlenmek suretiyle o zor günlerimizde siyasi mücadelesini vermiş bir ağabeyimiz. Lütfen hele hele sayın Cindoruk'un bulunduğu yerde bu şekilde hümayişi benim de, arkadaşlarımın da kabul etmesi mümkün değil. Bundan sonra böyle birşeyin olmayacağını ümit ediyorum. Bizim bu ülkeye hizmet etmiş herkese şükran borcumuz var. Sayın genel başkanım ben sizden özür diliyorum. Ama tahmin ediyorum bu arkadaşlarım pişmanlıklarını sizin elinizi öpmek suretiyle gidermeye çalışacaktır. Tezahürat çok güzel bir şey, sevgiyi tezahür ettirmek çok güzel bir şey. Ama bunu da lütfen ölçülü bırakalım. Telgraf gönderen herkesi, arkadaşlarımızı takdim ettik. Bu memlekete çivi çakan herkesten Allah razı olsun. Bugün Türk-Kürt tartışması yapılırken Tansu Çiller'in başbakanlığı zamanında Apo'ya kimse sayın diyemiyordu. Ama o zaman Hüsamettin Cindoruk da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde meclis başkanıydı değerli arkadaşlar" diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştı.
DP genel başkanı Hüsamettin Cindoruk, kongrede il başkan adaylarını kutlayıp ellerini havaya kaldırarak partilileri selamladıktan sonra kongreden ve Balıkesir'den ayrıldı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile