DPÜ GSF'de 'Hat Sanatina Geçmisten Günümüze Bir Bakis' Konulu Semineri

Çevrim içi ortamda düzenlenen etkinlige konusmaci olarak katilan Dr. Ögr. Üyesi Beste Çok, “ Hat sanati bir ask ve mesk sanatidir Hüsn-i Hat. Sabir gerektiren ve bikip usanmadan çalisma isteyen. Medeniyetlerin varligi, bilinmesi ve sonraki kusaklara aktarilmasi yaziyla mümkün olmustur. Yazili eserler birakmis milletler insanligin tarih hâfizasinda yer tutmus, digerleri ise maalesef silinip gitmistir. Kalem, kagit ve yazi Allah’in insanlara en güzel hediyesi. Yaziyi sanat haline getirmek ise insanin Allah’a, Allah kelamina olan sevgisinden kaynaklaniyor. Hattat ise, kendini Allah’a veren, amellerin hakiki müsterisi olarak ancak O’nu seçen, ne yapmis ve ne yazmissa, O’nun adini yüceltmek, rizasini kazanmak için yapandir. Hattat askini kamis ve kalem yoluyla kagida döker. Neyzenin elinde ayrilik acisiyla inleyen kamis, hattatin elinde vuslatin özlemiyle deli divane olup raks eder. Her hareketi O’nu yani Yüce Allah’i anlatir. Kalem O’ndan izler birakir geçtigi her noktaya. Hattat yaziyi yazmaya basladigi andan itibaren ibadet halindedir adeta. Hat sanati kendine has estetik kurallari olan bir sanat dali olup tek basina medeniyetimizi temsil edecek kabiliyete sahiptir. Mushaflar basta olmak üzere, dini, ilmi, edebi eserler ve dua kitaplari, kit’a, murakkaa, levha, cami yazilari, kitabe, tugra, berat, ferman, hilye gibi pek çok eserin yaziminda kullanilmaktadir. Ayrica çini, ahsap, metal, tas, tekstil ve sayisiz malzeme üzerine uygulanabilmektedir” dedi.

“Hat Sanatina Geçmisten Günümüze Bir Bakis” adli sunumunun sonunda Dr. Ögr. Üyesi Çok dinleyicilerin sorularini cevaplandirdi. Etkinligin son bölümünde Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardimcisi Doç. Eren Evin Kiliçkaya, Çok’a gerçeklestirdigi sunumu için tesekkür etti.