Dr. Metin Aydın, yaptığı açıklamada; “Türkiye’de 2007 yılında 5686 sayılı Jeotermal yasası çıkarıldı. Bu yasa ile MTA elindeki Jeotermal sahalarını özel şirketlere sattı. En çok Jeotermal saha Manisa ve Aydın’da yer almaktadır. Türkiye’de şu anda 207 adet Jeotermal saha vardır ve bunların 190’ı Aydın’da yer almaktadır. Jeotermal normalde elektrik üretimi, şehir ısıtması, soğutma, sera ısıtması, termal tesis ısıtması, kaplıca kullanımında, kimyasal madde üretiminde, sanayide kullanılabilmektedir. Şu anda Türkiye’de Jeotermal enerji üretim kapasitesinin yüzde 63’ü Aydın’da özelliklede Germencik yöresinde faaliyet gösteren santraller tarafından yapılmaktadır.Jeotermal santral kurulumu ve işletilmesi hükümet tarafından teşvik edilmekte.Bu işletmelerin işlerini kolaylaştıran bazı yasalar çıkarılmakta, doğal yaşam-çevre- insan sağlığı göz ardı edilmekte,meslek odaları ve derneklerin bu konulara müdahil olmaları yani asli görevlerini yapmaları yasaklanmakta ve faaliyetlerine kısıtlamalar getirilmekte,özel yaşam yok sayılmakta,mülk sahip olma ve miras yasaları görmezlikten gelinmekte yani tüm yasal ve yaşama ait faaliyet alanları bu işletmelerin hizmetine sınırsız bir şekilde sunulmakta. Jeotermal santraller daha önce 1.derece gayri sıhhi müesseseler içinde yer alıyordu yani açılabilmeleri için mutlaka ÇED raporu alınması gerekiyor idi. Fakat jeotermal yasası ile Jeotermal santraller 2’inci derece gayri sıhhi müesseseler içine alındı yani mutlaka ÇED raporu alınma zorunluluğundan kurtarıldı. Ayrıca zeytini koruyan ÇED yasası 2002 den beri 15 defa değiştirildi, bu işletmeler açılırken Ziraat Odası görüşü alınır cümlesi Jeotermal Yasası’nda çıkarıldı, izinsiz zeytin kesimi ve sökümü yapanlar için ağaç başına 2-5 milyon arası para cezası alınır maddesi yasadan çıkarıldı ağaç katliamlarının önü açıldı. Yani Jeotermal yasası ile Çevre, Zeytincilik, Toprak koruma gibi yasalar çelişince komik para cezaları uygulanır hale getirildi” dedi.
“Jeotermal santraller Aydın’da sadece enerji üretimine yönelik faaliyet yaptıkları ve ne pahasına olursa olsun daha fazla kazancı amaç edindikleri için kurulum, işletim aşamasında çevreyi ve doğal yaşamı, insan sağlığını ciddi şekilde tehdit eder hale gelmeye başlamışlardır” diyen Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Jeotermal santral ve kuyu kazma faaliyetlerinin fazlalığı nedeni ile öncelikle Aydın Menderes havzasında tarım yapılacak toprak alanı giderek azalmakta, var olan toprakların verimliliği düşmekte. Jeotermal santral akışkanları geri re-enjekte edilmediği için ciddi şekilde su ve toprak kirliği oluşmakta. Yine santrallerden çıkan gazlar içerdikleri zararlı içerikler ile insan, bitki yaşamına zarar vermekte iklim değişikliği yaparak incir ve zeytin kalitesi ve rekoltesini azaltmakta. Jeotermal santraller çıkardıkları akışkan, gazlar ile insanlarda solunum, kalp, beyin, tansiyon gibi kronik hastalıklarının artmasına, ağırlaşmasına sebep olabilmektedir. Jeotermal işletmeler sadece daha fazla kazanç düşüncesi ile hareket ettikleri ve bazı kanunların kendilerine kolaylık sağlayacak hale getirilmesinden cesaretle, adeta hiç bir şeyi gözleri görmeyecek şekilde faaliyet yapar hale gelmişlerdir. Daha önce Manisa Yırcalı’da Termik santral yapabilmek için bir gecede binlerce zeytin ağacı bir işletme tarafından sökülmüş idi. Bu işlemin kanunsuz olduğu Danıştay’ın verdiği karar ile onaylanmıştır. Şimdi bu tip kanunsuz, keyfi uygulamaları Aydın’da bizler şıkça görür hale geldik. Germencik Dağkaraağaç mahallesinde bir Jeotermal santral işletmesi bir kaç gün önce hiç bir kanunu dinlemeden,hiç bir resmi kuruma başvurusu ve onayı olmadan izinsiz bir şekilde keyfi olarak zeytin tarlaları içinde yol açma işlemine girişmiş,önüne çıkan tüm doğal yapıyı bozmuş,130 dan fazla zeytini kökünden sökmüş ve kesmiştir.Yol açma işlemi Germencik belediyesinin şikayeti ile şimdilik durdurulmuş,olan yine kökünden sökülen ve kesilen zeytin ağaçlarına,doğal yapıya olmuştur.Biz bu topraklarda üretim yapan ve yaşayan insanlar olarak,bize yaşam alanı bırakmayan,temiz ve yaşanılabilir su -toprak-hava bırakmayan,yaşamlarımıza müdahale eden bu vahşi sömürü uygulamalarına artık dur diyoruz.Aydın Tabip Odası olarak tüm yetkilileri bu kanunsuz uygulamalara son vermeye,bulundukları makamların kendilerine verdiği yetkiyi ve görevi kullanmaya davet ediyoruz.Kendilerine esas sorumlu oldukları kesimin halk ve yaşamın devamı olduğunu bir kez daha Aydın Tabip Odası olarak hatırlatmak isteriz. Germencikte zeytin ağaçlarını söken ve kesen işletmeyi, bizlere yaşam ve nefes alacak alan bırakmamasından dolayı kınıyoruz. Yasal makamları göreve davet ediyoruz. Tüm Aydın halkını geçmişten gelen doğal ve tarihi zenginliklerimize, geleceğimize sahip çıkmaya davet ediyoruz. Çünkü biz bu topraklarda ölmek değil, yaşamak istiyoruz”
Dr. Aydın Açıklaması 'Ölümsüz Ağaçlara Ve Yaşama Yapılan Müdahaleleri Kınıyoruz”
Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın, Aydın’ın Germencik ilçesinde özel bir firma tarafından yol açmak için yüzlerce ağacın kesilmesine tepki gösterdi.