Dr. Genç Açıklaması 'Öğretmenler Diyabet Konusunda Eğitim Almalı'

Vücudun beslenme kaynağı olan şekerin dengelenmesindeki önemli hormonların başında insülin geliyor. Şeker hastalığı yani diyabet, bu hormondaki bozulmalara bağlı olarak görülüyor. Genellikle yetişkin hastalığı olarak bilinse de son dönemlerde, konuyla ilgili farkındalığın da artmasıyla, çocuklarda da tespit edilebiliyor. Diyabet sadece erişkinlerde değil çocuklarda da görülen bir hastalıktır. Tedavi edilmediği takdirde ilerler ve başka sorunlara da yol açar. Tüm dünyaya gittikçe yayılan ve obezite ile birlikte tehlikeli boyutlara ulaştığı belirtilen diyabet hastalığının, çocuklarda ortaya çıkan belirtileri hakkında Aspendos Anadolu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Hüseyin Genç, açıklamalarda bulundu. Şeker hastalığını Tip 1 ve Tip 2 olarak iki gruba ayırdıklarını belirten Dr. Genç, “Tip 2 için en önemli risk faktörü şişmanlıktır ve genetik faktörler. Çocukluk döneminde görülen Tip 1 diyabetin nedeni daha az bilinmektedir. Bu iki diyabet arasındaki esas fark klinik bulguların çıkma hızıdır. Tip 1 diyabetli çocuklarda bulgular, 2-3 hafta içerisinde aniden ortaya çıkarken, tip 2 diyabet bulguları yıllar içerisinde oluşur ve uzun süre dikkatten kaçabilir” ifadelerinde bulundu.

Diyabette belirtiler

Çocukluk çağın diyabetinden şüphelenmeye gerektirecek ipuçlarına değinen Genç, "Çok su içmek ve idrara çok çıkmak. Genellikle aileler çok su içme ve çok idrara çıkmayı çok fark etmezler ve önemsemezler. Örneğin, hiç altını ıslatmayan bir çocuk altını ıslatmaya başlarsa, geceleri sık idrara çıkmaya başlarsa ya da her gün okula küçük bir su şişesiyle giderken büyük bir su şişesiyle gitmeye başlarsa bundan şüphelenmeliyiz. Aileler bunları gözden kaçırıyor. Eğer çocuğunuzun su şişesi büyümeye başlıyorsa burada diyabetten şüphelenmeliyiz ve doktora görünmeliyiz. Bir diğer şüpheleneceğimiz nokta kilo kaybıdır. İnsülin yağların depolanmasında da önemlidir. Çocuklarda yavaş yavaş yağ ve kas dokusu erir. Çocuk zayıflar. Çocuk bazen üç dört haftada sekiz on kilo kaybedebilir. Okul performansında azalma, bitkinlik, halsizlik, görme keskinliğinde azalma önemli bulgulardır" dedi.



"Obezite diyabeti tetikliyor"

Tip 2 diyabetin yani yetişkin diyabetinin son yıllarda çocuklarda görülme sıklığının artmasının nedeni; obezite sıklığındaki hızlı artış olduğunu belirten Aspendos Anadolu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Hüseyin Genç, “Obezite de son yıllarda inanılmaz bir artış söz konusu. Beslenme alışkanlıkları bozuldu. Çocuklar ne yazık ki sağlıklı beslenmiyor ve sonucunda obez oluyor. Bu durumda şeker hastalığına davetiye çıkarıyor. Ayrıca diyabete yatkın ailelerin çocuklarında daha belirgindir” şeklinde konuştu.



"Diyabet eğitimi verilmeli"

"Diyabetli çocuklar, zamanının büyük bir kısmını okulda geçiriyor" diyen Genç, “Bu nedenle öğretmenlerin desteğine ihtiyaç duyarlar. Öğretmenler, kan şekeri düştüğünde ve acil durumlar için eğitim almalılar. Diyabetli çocukların insülini yapmasına ve ara öğünlerini almaları konusunda kolaylık sağlanmalı. Arkadaşları ile uyumlu bir okul yaşamı için bilgilendirme toplantıları yapılmalıdır. Tip 1 diyabetli çocukların öğretmenleri, sorumluluk alamam diyerek çocukları aktivitelerden uzak tutmaları ayrıca bir sorundur. Aileler, çocuklar ve okul görevlileri eğitim almalıdır. Çünkü acil durumlarda ne yapmaları gerektiğini bilmeliler. Çocuk hastaneye gelene kadar bir süre geçer ve o sürede beyin hücreleri zarar görebilir. Çünkü beyin hücreleri direkt şekerle çalışır” sözleriyle diyabet eğitiminin alınması gerektiğine dikkat çekti.

"Egzersiz ve diyet şart"

Tip 1 diyabetinde ailelerin yapabileceği çok şeyin olmadığını belirten Genç, bir hekime danışmaları gerektiğini, Tip 1 diyabetinin özel bir tedavi gerektirdiğini ve bu durumun özel bir durum olduğunu söyledi.

Genç, kan şekeri ve dozunun iyi ayarlanması ve diyetisyenden de destek alınması gerektiğini vurguladı. Dr. Genç, “Tip 2 diyabetinde ise çocukluğundan itibaren beslenmesine dikkat etmeli ve egzersizi hayatından çıkarmamalı. Spor şart” dedi.

Genç, “Çocuğunun şeker hastası olduğunu öğrenen ebeveyinler, bu süreci iyi yönetmeli. Neler yapabilirler? Psikiyatrisin devreye girmesi lazım. Çünkü anne baba ve çocuk ciddi anlamda ağır bir depresyona giriyor. Çünkü tedavisi yok. Ömürleri boyunca bu iğneleri yapmaları ve diyetlerini bozmamaları gerekiyor. Çünkü çocuk arkadaşları dondurma yerken kendisi yiyemiyor. Bu çocuk için çok ağır. Belirle bir süre sonra çocuklar diyeti ve tedaviyi bırakıyor. Çocuklar sizin lafınız dinlemiyor” sözleriyle sürecin iyi yönetilmesi için psikiyatri desteğinin alınması gerektiğini belirti.