Dr. İnce Açıklaması
İçel Toros Devlet Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Nedim İnce, teknoloji içinde iyice yalnızlaşmış, yabancılaşmış insanın yazarak kendini, toplumu ve dünyayı tamamladığını söyledi.
Üroloji Uzmanı ve Spor Psikoloğu Dr. Nedim İnce, hafta sonunda Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneği İçel Şubesi’nde düzenlenen ‘Tanıtım, Söyleşi ve İmza Günü’ne katıldı.
'Sağlık Olsun' ve 'İçel’den Hayata Dair Esintiler' adlı kitaplarını dernek üyeleri için imzalayan Dr. İnce, söyleşide yazmanın anlamı ile insana ve çevresine kattığı değerleri anlattı.
Sunumunu köy enstitüsü mezunu şair ve yazar Ali Uysal’ın yaptığı söyleşide, İnce’nin yazın dünyasından dostları Celal Soycan, Dr. Erdal Akalın, Ahmet Eroğlu ile eşi Hülya İnce, Dr. Nedim İnce’yi anlattı. Dr. İnce’nin 38 yıllık hayat arkadaşı Hülya İnce, bu süreçte bu ülkeye içlerine sinen 2 güzel çocuk yetiştirdiklerini ve bugüne omuz omuza birlikte geldiklerini söyledi.
Dr. İnce’nin 27 yıl önce İçel’e mecburi hizmet nedeniyle geldiklerinde kendisine, “Ben İçel’de çok para kazanan ürolog olamam. Ama ürologlar içinde iyi bir ürolog olabilirim” dediğini aktaran Hülya İnce, “Bu süre zarfında bunu da başardı. Hastaları için güvenilebilir bir hekim oldu. Bunu da yüreğinde taşıdığı insan sevgisi ve insana olan saygısıyla başardı. Bu dönemde toplumsal olaylara ve siyasete duyarlılığı, yoğun duyguları ve bilgi birikimini insanlarla paylaşmak isteği de Nedim’i televizyon ve radyo programlarıyla köşe yazarlığına sürükledi. Köşe yazarlığının sonunda da yıllarca emek verdiği bu alanı 2 kitabıyla taçlandırdı. 'İçel’den Hayata Dair Esintiler' kitabı birlikteliğimiz boyunca ondan aldığım en değerli hediye. Kendisine çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“İNSAN YAZARAK KENDİNİ TAMAMLAR”
Dostlarının övgü dolu sözleriyle duygulanan Dr. İnce ise Türkiye’de aydınlanma ışığını yakmış ve bu ışığın yanmasını sürdüren Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği’nde olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti.
İnsanların yazarak dünyada bir eksiği tamamladıklarının söylendiğini dile getiren İnce, “İnsan sadece dünyayı değil, yazarak kendini de tamamlar. Teknoloji içinde iyice yalnızlaşmış, yabancılaşmış insan bu eksikliği roman, şiir, deneme yazarak, yontu, resim yaparak, toplum için ürettiğini düşünürken aslında kendisi için üreterek, kendini ve toplumu tamamlayarak, dünyayı tamamlayarak sanatla onarmaya çabalar. Yazı da bunun önemli araçlarından biridir” dedi.
Yazma becerisinin çocukluk yıllarında kazanıldığını, ancak eline kalem alınca insanın cesaretinin kırıldığını ve bunalmaya başladığını belirten İnce, “Söz uçuyor ama yazı kalıyor. Kulağınıza hoş gelmeyen sözler uçup gittiği için sizi rahatsız etmiyor. Ama yazdığınız rahatsız edici bir şey orada durduğu sürece sizi rahatsız etmeye devam ediyor. İnsanın cesareti belki de bundan kırılıyor. Yazmanın keyfini ve zevkini almaya başladıktan sonra yazı insanı içine alıyor” şeklinde konuştu.
İnsanların kendilerini ifade etmelerinin çok büyük bir ihtiyaç olduğunun altını çizen İnce, düzenli yazmasını yıllar önce bir gazeteci arkadaşının sağladığını anlatarak, “Bu alışkanlık bugüne kadar geldi. İnsanoğlu yaşamın bir evresinde ölümlü bir varlık olduğunu hissediyor. İnsanın bir gün yok olacağı duygusu çok ağır bir travma. İnsanlar bilinçlendikçe eserlerle ölümün ötesine geçme çabasına giriyorlar. Kitap bunlardan biridir. Yazım sanatının bir güzelliği de sevdiğiniz birine bir şeyler hediye etmektir. Ben birine böyle bir şey ithaf edildiğinde hep imrenirdim. Bunu sevgili eşime bir kitabımı ithaf ederek, bir diğer kitabımı da sevgili anne ve babama ithaf ederek gerçekleştirdim” ifadelerini kullandı.
Dr. Nedim İnce, söyleşinin ardından 'Sağlık Olsun' ve 'İçel’den Hayata Dair Esintiler' adlı kitaplarını dernek üyeleri için imzaladı.