Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Osman Kayapınar, dünyada ve Türkiye’de ölüm nedenleri arasında ilk sırada gösterilen kalp krizinin nedenleri, belirtileri ve alınacak önlemler ile ilgili hayati bilgiler paylaştı.
Kalp krizini, kalbi besleyen damarların aniden tıkanması ile kalbin o bölgesine kan akımının kısmen ya da tamamen kesilmesi olarak tanımlayan Dr. Kayapınar, kalp krizinde aile hikayesi, genetik faktörler, ailesel hiperlipidemi, diyabet, sigara, alkol, uyuşturucu, ileri yaş, erkek cinsiyet, yaşam tarzı gibi unsurların başlıca risk faktörleri olarak sayıldığına vurgu yaptı.
“Sigara içenlerde kalp krizi geçirme riski yüzde 50 daha fazla”
Bu risk faktörlerinden yaşam tarzı, sigara, alkol benzeri risk faktörlerinin değiştirilebilir faktörler olması sebebiyle oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Düzce Üniversitesi öğretim üyesi Kayapınar, “Bizim toplumumuzda sigara bağımlılığı ve obezite özellikle vurgulanmalıdır. Günde bir tane bile sigara içen insanların içmeyen insanlara göre kalp krizi geçirme riskleri yüzde 50 oranında artar ve bu oranın bazı durumlarda yüzde 300’lere kadar arttığını biliyoruz. Diyabet, obezite, metabolik sendrom ve sedanter yaşamda değiştirilebilir risk faktörleri içinde vurgulanmalı ve iyi yönetilmelidir” diye konuştu.
“30 yaşından sonra kalp muayeneleri belirli periyotlarla yaptırılmalı”
45 yaşından genç erkek ve 55 yaşından genç kadınlarda erken dönem kalp krizi hikayesi olan kişilerin birinci derece akrabalarında da kalp krizi geçirme riskinin arttığını ifade eden Dr. Kayapınar, ailesinde koroner arter hastalığı hikayesi olan kişilerin 30 yaşından sonra kalp muayenelerini belirli periyotlarla yaptırması ve değiştirilebilir risk faktörlerine özellikle dikkat etmesi gerektiğini kaydetti.
“Kalp krizinden korunmak için yaşam tarzına dikkat edilmeli”
Kalp krizine dair ilk bulguların yorgunluk, göğüste gerginlik, bası hissi, yanma, genellikle sol kola vuran ağrı, çeneye doğru yayılan ağrı şeklinde kendini gösterdiğini dile getiren Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Kayapınar, özellikle kalbin kan ihtiyacının arttığı egzersiz esnasında, ağır yemekler sonrasında ve duygusal stres esnasında belirginleştiğini bildirdi. Kalp krizinden korunmak için yaşam tarzına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Kayapınar, sigara, alkol ve diğer bağımlılıklardan uzak durulması, düzenli egzersiz yapılması, şişmanlık ve şeker hastalığı gibi metabolik durumlar için gerekli önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
“Kalp krizine bağlı ölümlerin büyük çoğunluğu ilk 8 saat içinde olmakta”
Kriz geçirdikten sonra hastaların özellikle sigaradan uzak durmaları gerektiğini bir kez daha yineleyen Osman Kayapınar, “Sigara içen stent takılmış bir hasta ilaçlarını düzgün kullansa bile her an kriz geçirme riskiyle karşı karşıyadır. Kalp hastalıklarından ölüm, tüm ölümler içinde ilk sıradaki yerini korumaktadır. Kalp ölümleri nedenleri içinde de ilk sırayı halk arasında kalp krizi olarak bilinen ‘akut miyokard infarktüsü’ almaktadır. Akut miyokard infarktüsüne bağlı ölümlerin büyük çoğunluğu ilk 8 saat içinde olmakta, bunların yarıdan fazlası hastaneye dahi yetiştirilemeden evde, sokakta vs. olmaktadır” ifadelerini kullandı. Kriz esnasında zamanın çok önemli olduğunun altını çizen Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Kayapınar, en kısa zamanda mutlaka bir sağlık kuruluşuna ulaşılması gerektiği vurguladı.
Düzce Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne acil kardiyak şikayetler ile gelen, kalp krizi geçiren ya da kalp krizi tehdidi bulunan hastalara Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’nın 4 öğretim üyesi 1 uzman ve 2 asistan hekimden oluşan kadrosu ile hizmet verdiklerini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Osman Kayapınar, koroner anjiyo, koroner girişim, kalp pili uygulamaları, eko, poliklinik hizmetleri ve yoğun bakım ünitesinde hastalığın tanı ve tedavisine yönelik sağlık hizmeti verdiklerini dile getirdi.
Dr. Kayapınar Açıklaması 'Kalp Krizinden Korunmak İçin Yaşam Tarzına Dikkat Etmeli'
DÜZCE – Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. Osman Kayapınar, kriz geçirdikten sonra hastaların özellikle sigaradan uzak durmaları gerektiğini belirterek, “Sigara içen stent takılmış bir hasta ilaçlarını düzgün kullansa bile her an kriz geçirme riskiyle karşı karşıyadır. Kalp hastalıklarından ölüm, tüm ölümler içinde ilk sıradaki yerini korumaktadır” dedi.