DSÖ 63. Bölge Komitesi Toplantısı

İZMİR - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bir süredir yakın coğrafyada yaşanan olaylar nedeniyle Türkiye'de misafir edilen Suriyeli vatandaşlara hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün imkanları seferber ettiklerini söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Komitesi 63. Toplantısı Çeşme Sheraton Otel'de başladı.

4 gün sürecek toplantının başkanlığına seçilen Bakan Müezzinoğlu, burada yaptığı konuşmada, toplantıya Türkiye olarak ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Komitenin bu yılki toplantısına ev sahipliği yapmanın Türkiye'nin sağlığa verdiği önemi gösterdiğini belirten Müezzinoğlu, taşıdığı evrensel değer ve sınırlar ötesi etkileri nedeniyle sağlığın her zaman ülke ve dünya gündeminin en üst sıralarında yer aldığını ifade etti.

Türkiye'de de sağlığın her zaman sosyal politikaların merkezinde ve öncelikli bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, şöyle konuştu:

"Özellikle son 10 yılda ülkemizde sağlık alanında ciddi çalışmalar ve reformlar gerçekleştirilmiştir. Halkımızın sağlığıyla ilgili yaptığımız çalışmalarda daima insan odaklı, hakkaniyetli, sürdürülebilir ve kanıta dayalı politikalar oluşturma ve uygulama gayretinde olduk. Ülkemizde sağlık alanında gerçekleştirdiğimiz ve farklı ortamlarda paylaştığımız çalışmalarımız gelecek yıllarda sağlıkta oluşturacağımız politikalar için bizlere ışık tutacaktır. Sağlık alanındaki politikalarımıza yol gösteren Kanuni Sultan Süleyman'a atfedilen güzel bir vecizemiz var. 'Halk için muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi' Buna istinaden sağlığın birçok farklı alanda etkilişim halinde olduğu bilinciyle gelecek 10 yılda ülkemizde çok sektörlü sağlık sorumluluğunu güçlendirmeyi hedefliyoruz. Sosyal politikanının bütün birleşenlerinden yararlanacağız. Sağlık gibi hayati hizmetin sadece Sağlık Bakanlığı ve ilgili birimleri tarafından yürütülebilmesi yeterli olmayacaktır. Ülkemiz son yıllarda dünya genelinde yaşanan ekonomik krize rağmen sağlık politikalarının uygulanmasından asla taviz vermediği gibi kaynak kısıtlamasına da gitmemiştir. Sağlık hizmetlerini geliştirmek için altyapı, ekipmanlar ve her şeyden önemlisi insan kaynaklarına yatırım yapmaya devam etmektedir. Kaliteli ve ulaşılabilir sağlık hizmetinin ancak sürdürülebilir olduğu zaman anlamlı başarılı olacağının farkındayız."

-"Herkese eşit ve hakkaniyetli hizmet"

Herkese eşit ve hakkaniyetli olarak sağlık hizmeti sunulması gerektiğine inandıklarına işaret eden Mehmet Müezzinoğlu, bu inançla sağlığı herkese ve her kesime eşit ulaştırmak için azami gayret gösterdiklerini dile getirdi.

Özellikle yeterli gelir düzeyine sahip olmayanların ve dezavantajlı grupların sağlık hizmetlerine tam ve zamanında ulaşabilmesinin önündeki engelleri kaldırarak tüm halkı genel sağlık kapsamı içine aldıklarına dikkati çeken Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Sağlığa erişim hakkının sadece vatandaşlarımız için değil bütün insanlar içn gerekli olduğuna inanıyoruz. Bütün kutsal inançların insan ve insana ait değerlerin korunmasını yaşatılmasını emrettiğini görüyoruz. Bu nedenle hiçbir ülke sadece vatandaşları için sağlık politikaları geliştirip bu hizmet sunumunu kendi ülkesi ile sınırlandırmamalıdır. Türkiye bu anlaşı doğrultusunda geçmişte olduğu gibi bugün de dünyada yaşanan insani dramlar karşısında hiçbir zaman duyarsız kalmadı. Bir süredir yakın coğrafyamızda yaşananlar nedeniyle ülkemizde misafir ettiğimiz Suriye vatandaşları için sahip olduğumuz bütün imkanları seferber ettik. Misafirlerimize hiç ayrım gözetmeden vatandaşlarımızla aynı sağlık hizmetini karşılıksız olarak sunuyoruz. Uluslararası sağlık camiası olarak bizler bir araya gelip insan sağlığını korumaya geliştirmeye ilişkin politakaları hayata geçirmeye çalışıyoruz. Sağlık alanı dışında gelişen ve insan sağlığını tehdit eden sonuçlar karşısında da aynı duyarlılığı göstermeliyiz.

İnsanların sağlık sorunlarına daha etkili çözümler üretmek kadar insan sağlığını tehdit edecek gelişmelerin önüne geçmek de görevlerimiz arasında olmalıdır. Bunun için gerekli farkındalığı oluşturup, yeri geldiğinde kamuoyu baskısı oluşturmalıyız. Dünya Sağlık Örgütüne de bu noktada önemli görevler düşmektedir. DSÖ, olağanüstü durumların yaşandığı dönemlerde normal koşullardan daha fazla hassasiyet göstermeli, ülkeleri sağlık alanında destekleyecek mekanizmalar geliştirmeli ve ihtiyaç duyulduğnda da bunları süratle çalıştırmalıdır. Ülkemiz, Suriyeli misafirlerimiz konusunda üzerine düşen görevi hassasiyetle yerine getirmektedir. Suriye'de son zamanlarda kimsayasal silahlarda hayatını kaybeden bin 700 masum insanın ölümünde DSÖ olarak üst düzeyde duyarlılığın daha da artarak devam etmesini istiyoruz. Bu duyarlılığın bir göstergesi olarak Gaziantep'te açılacak DSÖ ofisi için şimdiden teşekkür ediyorum. İnsan hayatından daha kıymetli ne olabilir ki. Unutmayalım en temel hak yaşam hakkıdır. Buna inanmak ve gereğini yapmak ise hepimizin sorumluluğundadır."

Bakan Müezzinoğlu, tıbbın kurucusu olarak kabul edilen Hipokrat'ın İzmir'de yaşadığını, sağlığa çok önemli katkılar sağlayan İzmir'in EXPO 2020'ye aday olduğunu anlatarak 4 gün boyunca ele alınacak konuların bölge insanlarının sağlığına katkı sağlayacağına inancının tam olduğunu sözlerine ekledi.

DSÖ Avrupa Bölge Ofisi Direktörü Zsuzsanna Jakab ise toplantının aslında Portekiz'de düzenleneceğini ancak ekonomik kriz nedeniyle bunun yapılamadığını, Türkiye'nin devreye girerek organizasyona ev sahipliği yapmak istediğini söyledi.

Jakab, toplantının gerçekleştirilmesi konusunda çabalarından dolayı Türk yetkililere teşekkür etti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile