Kayseri‘nin ilçelerinde halka seslenecek olan Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Masum Türker, parti binasında basın mensuplarıyla buluştu. Burada Türkiye gündemi ve parti çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan Türker, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile hükümeti eleştirdi.
12 Haziran‘da yapılacak olan seçimlerin Türkiye‘nin geleceğini belirleyeceğini belirten Türker, seçimden sonra Anayasa‘nın değiştirilmesi üzerinde durdu. Türker, "Türkiye‘nin geleceğini belirleyecek olan bu seçimde en önemli konulardan bir tanesi de seçim sonrası değiştirilecek olan Anayasa‘dır. Anayasa değişikliğinde Türkiye‘nin tamamının temsil edilmesi gerekir. Dolayısıyla temsilde adaletin aranması gerekir. Biz parlamento dışındaki partiler, bu temsil için baraj meselesini gündeme getirdik. MHP‘nin
kasetler dolayısıyla dışarıda kalmasının izahını yaparken temsilde adaletin önemli olduğunu bu anayasa dolayısıyla söylüyorlar. Peki, MHP girdiği halde dışarıda kalacak olan diğer partilerin oyları ne olacak? Şu anda Türkiye‘de iki türlü baskı uygulanıyor. Birisi baraj dolayısıyla, ‘Aman oyum kaybolmasın‘ diye insanların ideolojik duruşları, refleksleri kontrol altına alınmaya çalışılıyor. İkincisi de getirilme maliyetidir" dedi.
DSP‘nin seçim çalışmaları ve hedefleri hakkında bilgi veren Türker, üç temel noktaları olduğunu, özellikle hayvancılık ve ekonominin üzerinde duracaklarını kaydederek, "Demokratik Sol Parti bu seçime girerken hedeflerini, duruşunu üç temel nokta üzerinde yapılandırmıştır. Birincisi 2000 yılında parlamentodan geçen ve 27 Haziran 2000 tarihinde Resmi Gazete‘de yayınlanan 2023 stratejisini hedef ve vizyona uygun olarak olması gereken öncelik arasına koyduk. Bizim çalışmamıza göre Demokratik Sol Parti‘nin
halkçı rekabet ekonomisinin yürütüleceği bir ekonomide, milli gelir 2 trilyon, ihracat 800 milyar dolar civarında olacak. Hayvan ithalatıyla öldürülen hayvancılık sektörüne her türlü destek verilecektir. 2 gün önce hükümetin, ‘Hayvan ithalatını kısmak için vergileri artırmak istiyoruz‘ demesi, Türkiye‘de bu hükümetin ne kadar gülünç olduğunu açıkça ortaya koydu. Projelerimiz çılgın değildir, adam gibi projelerdir. Amacımız kuzeyden güneye demiryolu götürmek, böylelikle ulaşımı kuzeyden güneye daha yoğun bir
hale getirerek Akdeniz ile Karadeniz‘i hem ulaşım hem yük taşıma olarak birleştirmektir" diye konuştu.
Hükümete de yüklenen Türker, "Olağanüstü hal, iktidara geldikleri zaman 57. hükümet tarafından kaldırılmıştı. Yine 57. hükümet döneminde Devlet Güvenlik Mahkemelerinde askeri hakim çıkarılmış, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kaldırılmasıyla ilgili Anayasal değişim yapılmış ve bu konuda DGM kadroları başka mahkeme kadrolarına aktarılmaya başlanmıştı. ‘Bunu biz yaptık‘ diye milleti kandıracaklarına şunun hesabını versinler: 2005 yılında CHP‘yle birlikte bugünkü birçok gazetecinin, yazarın tutuklu olmasına
neden olan mahkemelerle özel yetkili savcılık kaldırıldı" şeklinde konuştu.
Masum Türker, gazetecilerin Diyarbakır‘daki ‘kepenk kapatma‘ olaylarıyla ilgili sorusunu ise, "Orada CHP ya da başka parti adaylarının katıldığı şeklinde bir suçlama getirmek istemiyorum. Çünkü bugün gazetelerin hepsinde yer alan Maliye Bakanı ile Tarım Bakanı‘nın şikayetinde güvenliğin olmamasıdır. Herkes güvenlik nedeniyle orada çalışmayabilir. Şu anda Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu‘da olanların müsebbibi hükümettir. ‘Demokratik açılım‘ diye başlarken oradan ayrılmayan Başbakan, şimdi sorumlu olarak
bu konuyu dile getirmemekte, bilakis gerilim malzemesi olarak kullanmaktadır" şeklinde yanıtladı.
Gazetecilerin Diyarbakır‘da seçim bürolarının bulunup bulunmadığını sorması üzerine ise Türker, "Bizim orada açılmış hiçbir seçim büromuz yok. Biz hep kendi ilimizde, kendi ilçelerimizde faaliyetleri sürdürüyoruz. Çünkü o seçim bürolarıyla bir sonuç alınamadığını, genelde o seçim bürolarının çok da işlemediğini, işleyenin il ve ilçelerde olduğunu biliyorum" ifadelerini kullandı.
Dsp Genel Başkanı Masum Türker:
Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Masum Türker, seçim çalışmaları için geldiği Kayseri‘de hükümeti eleştirerek, "2005 yılında CHP‘yle birlikte bugünkü birçok gazetecinin, yazarın tutuklu olmasına neden olan mahkemelerle özel yetkili savcılık kaldırıldı" şeklinde konuştu.