DSP Genel Başkanı Türker Açıklaması

DSP Genel Başkanı Türker Açıklaması

DSP Genel Başkanı Masum Türker, "Diyanet İşleri kalkarsa ne olur biliyor musunuz? Her şehirdeki her cami, oradaki cemaatin kontrolüne geçer. O cemaatin ileride hangi tarikat, hangi yaklaşım, hangi inanç olacağını hiç bilemeyiz" dedi.

Türker, partisinin Tokat İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Turhal ilçesinde CHP'lilerin partilerinin seçim araçlarını kullanan şoförleri tehdit ettiğini öne sürerek, bu davranışlarından dolayı CHP'yi kınadığını söyledi.

"Oyları bölüyorsunuz, verilen her oy AK Parti'ye gidiyor" sözünü reddettiklerini belirten Türker, "İki seçim Demokratik Sol Partililer CHP'ye oy verdi ama CHP'den seçilen milletvekilleri AKP'ye geçti. Asıl tehlikeli olan milletvekili olduktan sonra ona oy verenlerin çizgisinde devam etmeyip muhalefet edilen partinin saflarına geçmektir. 'Geçti ne yapalım' diyecekler. Siz de göstereceğiniz adayları sağlıklı seçseydiniz" diye konuştu

CHP'ye verilen her oyun AK Parti'ye verilmiş olacağını iddia eden Türker, şunları söyledi:

"Demokratik Sol Parti'yi de bölen, eskiden bizim davet ettiğimiz ama sonradan bize karşı çalışan Sayın Kemal Derviş'in çöpçatanlığında, şu anda AK Parti ve CHP koalisyonunun temelleri atılmış bulunmaktadır. Bu seçimin sonunda eğer CHP, AK Parti ile koalisyon kuracaksa o zaman AK Parti'den kurtulalım diye herkes oraya oy verilsin istendiği zaman o verilen oylar AK Parti'ye verilmiş olamayacak mı? Çıksınlar desinler ki genel başkanları 'hayır' olmayacağız'"

Türker, muhalefet partilerinin "Diyanet İşler Başkanlığının kaldırılacağını" dile getirdiklerini ifade ederek, bu ülkede asla Diyanet İşler Başkanlığının kaldırılmaması gerektiğini savundu.

Cemevlerinin Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde statüsünü belirleyen düzenlemenin muhakkak yapılması gerektiğini aktaran Türker, şöyle konuştu:

"Diyanet İşleri Başkanlığının ortadan kaldırılmasını 40 yıldır bugün ki AK Parti'nin temelini oluşturan eski siyasi hareketler dile getiriyorlardı. Diyanet İşleri kalkarsa ne olur biliyor musunuz? Her şehirdeki her cami, oradaki cemaatin kontrolüne geçer. O cemaatin ileride hangi tarikat, hangi yaklaşım, hangi inanç olacağını hiç bilemeyiz. İşte bunun adı bir toplumun yatay bölünmesidir. Yani cemaatlerin, mahallelerin, insanların, mezheplerin, etnik kökenlerin, karşı karşıya gelmesidir. Bu seçimde belki hep medyada asgari ücret, diğer yapılar, emekli maaşlarının yer alması cazip gelebilir ama vatandaşlarımız arasında bölünmeyi ve kutuplaşmayı destekleyen bütün politikalara son verecek ve her kesimi kucaklayıp hukukun üstünlüğünü esas alacak bir yapıya ihtiyaç var."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile