Dsp Genel Başkanı Türker’den Bakanlar Kurulu Yorumu Açıklaması

Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odası 25. kuruluş yıl dönümü resepsiyonu, Ankara Rixos Otel’de yapıldı.

Resepsiyona Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Sayıştay Başkanı Doç. Dr. Recai Akyel, Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odası (Ankara YMM) Başkanı Halil Başağaç, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB)Başkanı Nail Sanlı ve Oda üyeleri katıldı.

Demokratik Sol Partisi (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna, “Eğer bu toplantı sürekli bir toplantı haline gelecekse Türkiye’de Anayasa ihlal edilmiş demektir. Ama Sayın Cumhurbaşkanı ilk defa seçildi. Kendi bakanlarımla, Başbakanımla yılda bir defa birlikte olayım derse, bunu bir nevi değerlendirme gibi düşünmek gerekir. Ama Bakanlar Kurulunun gündemini yapan, tayin eden, sürekli bir görüşme halinde oluşursa o zaman Başbakan ne işe yarar. Başbakan ile Cumhurbaşkanı’nın aylık, haftalık toplantıları ne işe yarar” yanıtını verdi.

“ Ben biraz ihtiyatlı davranıyorum” diyen Türker, şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanı’nın böyle bir toplantıyı sürekli yapacağını düşünmüyorum. Çünkü yarın öbür gün kendi partisinin mensupları seçilecek diye bir olay yok. Başka bir parti seçilirse ya da bir koalisyon olduğu zaman, bu toplantılara kendisi mi eşlik edecek, bu toplantılarda birden bire kendisine karşı çıkan bakanlar olursa ne yapacak. Bu nedenle kurumsallaşmayan, kurumsal olmayan ancak önemli olduğu günleri belirlenmiş toplantılar olursa olumlu karşılarız. Mesela benim bakanlığım dönemimde, Ahmet Necdet Sezer’e veda için, biz bakanlar Başbakan Sayın Ecevit’in başkanlığında beraber çıktık köşke ve orada görüştük. Ama bir gündemden çok, bir veda toplantısıydı. Geçmişte aynı şeyi Sayın Demirel yaptı, Sayın Özal yaptı. Bakanların bir kurul olarak görüşülmesi gereken konular değil, Anayasa’da belirlenmiş konular olursa; ileride olağanüstü durum olursa, savaş hali olursa, seferberlik ilanı söz konusu olursa; Türkiye olağanüstü koşullarla çok büyük bir afete maruz kalırsa, çok büyük bir moraliteye ihtiyaç duyulduğu bir toplantı olması gerekir. Milli irade yalnız iktidar partisi tarafından temsil edilmez. “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve Meclis’in eliyle kullanılır.” sözü iktidar ve muhalefetin birlikte milli iradeyi kullanması demektir. Bu nedenle bu toplantının ilk olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanı daha Cumhurbaşkanlığı elbisesini giymeden kendine göre yeni bir çizgi yaratabilir miyim düşüncesinde ama bu konuda bence en büyük yarayı, daha başlangıçta ve bunun devamı halinde Başbakan Sayın Davutoğlu almış olacak.”