Düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Kuşoğlu, “Üzülerek söylüyorum, ben Cumhuriyet Halk Partili bir ailenin çocuğuyum. O kültürle yoğruldum. 13 yaşında ben nezareti gördüm. Bir sürü işlerde çalıştım. Kamu sektöründe Karayolları’nda çalıştım. Ben 36 yılımı Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde geçirdim. Hep mazlumun yanında yer aldım. İnsan odaklı çalıştım. Haksızlığın karşısında direndim. Emeğe saygı duydum. CHP şemsiyesi altında belediye başkan adayı oldum. Partimin içerisinde ne kadar incitildiğimi ben yaşadım, ben biliyorum. İktidar partisinin en güçlü olduğu bölgede ben elimi taşın altına koyan birisiyim. Ama ne yazık ki kendi partimin içerisinde çok sıkıntılar yaşadım. Neler olduğunu biliyorum. Partim zarar görmesin diye o gün sustum. Olur ya onurlu ahlaklı birileri çıkar o ayak oyunlarını bozar ve parti kuruluş felsefesine döner diye umut ettim. Aradan 10 yıl geçti ve ben yine aynı bölgede, yine kimsenin cesaret gösteremediği bölgede aday adayı oldum. Partide yetkili ilgili kişiler her defasında bizi oyaladılar. 3 ay sahada çalıştım. 2 ay fiilen aday adaylığı yaptığım süreç oldu. Bu süreç böyle yaşandı” dedi.
CHP’de genç kalmadığına dikkat çeken Kuşoğlu, “Ben aday olmuş olsaydım ilk işim partiden atılanları, uzaklaştırılanları, partiye dönüşünü sağlamak için davetler olacaktı. 3 milyonluk bir şehirde yaşıyoruz, partide yaş ortalaması 48-50. Gencimiz yok. Ama bütün düşüncelerim kendime kaldı. Çünkü ayak oyunlarıyla beni bu safın dışına attılar. Yollarım kesildi. Bizim kültürümüzde yol kesenin yolu kesilir. Bu bir tehdit değil, bu bir ahlak, bu bir duruş, bu bir kültür, bu bir inanç meselesi. Haksızlığa karşı nasıl direnç varsa, yol kesenin karşısında da yine onurlu durulur, yolu kesilir, hesaplaşılır. 30 Kasım 2018’de istifa ettim. Ve 2 Aralık 2018’de müracaatımı yaptım. Bu süreç nasıl yaşandı? Birileri bana dosyamın kaybolduğunu söylüyor, birileri de bana başkalarıyla görüşüldüğünü söylüyor. Bunlar ne derece doğru. Ben sahada çalışıyorum. Bu süreç sağlıklı yürüsün diye sizin çalışmalarınıza katılamıyorum. Siz zan altında kalmayın diyerek parti yetkililerine bunları anlattım. Her defasında ilgili yetkili kişiler hep bir sorun yok dedi.
Ama benim dosyam ne hikmetse ilçede bulunamıyordu. 2 ay boyunca aday adayı değil, aday olarak çalışan CHP’li arkadaşlarımız hayal kırıklığı yaşadı. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ile telefonda görüştüm, Genel Başkanımız CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık’a Ankara’da kendimi anlattım. Bana aday gösterilen o arkadaş hakkında (Özgür Erdursun) Faik Öztrak’ın ekibine alınabileceği noktasında kararlı olduklarını söyledi.
Ama bir gün sonra ilçe yönetiminin almış olduğu kararla arkadaşımız belediye başkan adayı olarak açıklandı. O zaman ben şunu düşünüyorum Lale Karabıyık taca düştü. Çünkü o cümleyi bana kurarken ön ve arka planınında bazı görüşmeler olduğu hissi verdi” diye konuştu.
"CHP yöneticileri kazanacağımız seçimi hediye etti"
Kuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“En acısı da hiyerarşik düzen bozuk. Hiyerarşi diye bir olay yok. Ama ne yazık ki CHP’de il yönetimi yok sayılmıştır. İlçe yönetiminin kararı Ankara’ya gönderilmiştir. Emek hırsızlığı yapılarak, birilerinin bir yerlere gelmesi için ayak oyunları yapılıp birilerinin önünün kesilmesi doğru değildir. Çünkü biz Yıldırım’da şunu görüyoruz. Gerek ittifak gerek diğer etkenler, halka bir değişimi yaşama arzusunu doğurmuştu. Biz kazanacağımız seçimi hediye ettik. Bozbey’le yapılan görüşme önüme çıkarılıyor. Ben Bozbey’le görüşme yapmış olabilirim. Ki yaptığımı da söyledim. Ben Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun geldiği günün bir gün öncesi Bozbey ile gittim İhsaniye’de görüştüm. Bozbey’e dedim ki, sayın başkan sizden hiçbir şey istemiyorum. Benim tarafımda yerinizi almayın. Ama benim karşımda çıkarılacak olan aday veya adaylar kimse onların tarafında da yer almayın. Sizden tek ricam kendi tarafınız olun kendi tarafınızda yerinizi alın. Çünkü siz Büyükşehir Belediye Başkan adayısınız. Sizin seçimi kazanmanız için lokomotif olay. Amiral gemisi olan iki ilçe var. Birisi Osmangazi, birisi Yıldırım. 1 milyon küsur oy burada var. İmkanlarınız var. Aracınız, gereciniz var. Buyurun anketlerinize bakın dedim. Bana kendi partililerim, arkadaşlarım bu görüşmeden sonra ’partini niye değiştiriyorsun? Partiyi niye bölüyorsun? Kime hizmet ediyorsun’ diye beni eleştirdi.
Ben halkıma hizmet ediyorum. Hiçbir siyasi ikbal peşinde koştuğumu bugüne kadar hiç kimse söyleyemez. Böyle bir düşünceye sahip olmadım. İlçenin kararı ilde oylanmadan Ankara’ya gönderildi. Hiyerarşi yok sayıldı. Adayın belirlenmesinin ardından ben sosyal medya hesaplarımdan durum değerlendirmesi yapacağımı ve alacağım kararı halkımla paylaşacağımı bildirdim. Sadece şunu söylüyorum, namuslu, ahlaklı, dürüst, temiz siyaset yapmak isteyen ve bu ışığın arayışı içerisinde olan insanların vicdanlarına sesleniyorum. Onlar başlarını yastığa koyduklarında bir empati yapsınlar. Bir özeleştiri yapsınlar. Biz nerede yanlış yapıyoruz? Bu parti istila altında. Haksız ve yönetimi beceremeyen ve yönetişim ahlakı olmayan kişilerden kurtarılmasını istiyorum. Ben bunun yolunu açmak için de bugünden itibaren CHP ile yolumu ayırıyorum. Halkıma hizmet verebilmek adına, belediyecilikteki, yerel yönetimlerdeki birikimlerimi yine halkımla paylaşmak adına Demokratik Sol Parti (DSP) şemsiyesi altında yoluma devam edeceğimi sizler huzurunda beyan ediyorum. Önümüzde seçimler var. Milletvekili olursun, şu olursun, bu olursun... Benim öyle bir derdim yok. Ben gücün yanında olsaydım AK Parti’de her dönem bir yerlere aday adayı olur, çekilirdim bir makam atlardım. Belki şimdi Ankara’da olurdum. Benim hayat bakışım bu değil. Parti içinde adaletin sözde kaldığını, emeğe saygı olmadığını, ayak oyunlarıyla yok sayıldığımızı gördüm ve bu sürecin sonunda da CHP’den yolumu ayırdım. Hırsıza hırsız demezseniz, döner size ahlak dersi verir. Çok net. Yanlışı yapana yanlış yaptın demediğiniz sürece yanlış yapanlar kendilerini hep haklı görecekler. Bu iki süreç de çok korkutucu ve ürperticidir. Ben her ikisinden de hem ürperir hem korkarım. Gidişat bu yönde, bu gidişat doğru değil. Kurtuluş için namuslu insanlar da namussuzlar kadar cesur olmalılar. Bu söz bu partinin sloganlarındandır. Boşa söylenmemiştir. Bugün partiden ayrılanlar vatan haini değil. Partiden ayrılanlar, artık yeter deyip arayış içerisinde olanlar. Orada kalanların da yolu açık olsun. Bizim de çıktığımız yol açık olsun.”
DSP Yıldırım Belediye Başkan Adayı Bahattin Kuşoğlu, CHP ile ilgili aday adaylığı sürecinde yaşadığı tespitleri de maddeler halinde sıraladı.
DSP'li Kuşoğlu Açıklaması 'CHP İstila Altında'
CHP’den istifa edip DSP’den Yıldırım Belediye Başkan Adayı olan Bahattin Kuşoğlu, CHP’den ayrılma sürecini anlattı. Kuşoğlu, "CHP istila altında, erki elinde tutanlar, yüzünüze şirin gözükerek, tuzak kurma ve sinsi planlarını hayata geçirme çabası içindeler" dedi.