DSP lideri Türker, Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Zeytinli beldesinde düzenlenecek festivale katılmak üzere geldiği Balıkesir'de il teşkilatını ziyaret etti. Masum Türker, burada düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin şu anda gündeminde üç temel sorun bulunduğunu belirten Türker, bunların sırasıyla terör, işsizlik ve 12 Eylül'de yapılacak referandum olduğunu söyledi. DSP Başkanlık Kurulu'nun anayasa değişikliği için yapılacak referandumda 'hayır' oyu vermeyi kararlaştırdığına dikkat çeken Türker, "Partimizin üst kurulları referandum ile ilgili propagandayı da 'hayır' olarak yürütmeyi kararlaştırmıştır. Propagandanın teması ise 'AKP'nin 12 Eylül Anayasası'na hayır' olacaktır. Neden AKP'nin 12 Eylül Anayası'na diyoruz. Çünkü 12 Eylül, Türkiye'de dikta rejiminin ihtilalle devreye girdiği gündür. Referandumla sunulacak anayasa değişikliğinin bazı maddeleri olumludur. Hatta hükümete bazı maddeleri biz önerdik. Ancak beğendiğimiz bu olumlu maddeler uğruna Türkiye'yi gelecekte dikta rejimine götürecek diğer iki maddenin de varlığı söz konusu olduğu için 'evet' dememiz mümkün değildir." dedi.
Bu yöntemin dünyada ilk kez gündeme gelmeğidini iddia eden DSP lideri Masum Türker, 1930'lu yıllarda Almanya'da Adolf Hitler'in Nazi rejimini bu şekilde kurduğunu savundu. Hitler'e destek veren diğer partilerin başta, 'canım ne olacak, bak çok güzel maddeler var' dediğini ifade eden Türker, "Ancak o maddelerin yanında kısıtlayıcı, geleceği yapılandırıcı maddelerin varlığı nedeniyle anayasayı desteklemek için Nazilerle beraber hareket eden partiler yok oldu. Almanya'da sadece tek parti olarak Naziler kaldı. Dikta rejimi sonuçta dünyada bir ikinci dünya savaşının çıkmasına neden oldu. Biz de ülkemizde dikta rejimini ve tek adam rejimini getirecek olan bu değişiklik dolayısıyla bu anayasa 'hayır' diyoruz." diye konuştu.
"ÖZEL ORDU TSK'YA BAĞLI OLMALI"
İki gün önce Başbakan Erdoğan'ın kendilerini ziyaret ettiğini hatırlatan Türker, görüşmede hükümetin taleplerini dilediklerini ve kendi taleplerini de ifade ettiklerini kaydetti. Parti yetkililerinin bugün Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'e 16 maddeden oluşan kısa ve orta vadeli öneriler içeren yazılı bir metin sunduğunu anlatan Türker şöyle devam etti: "Ayrıca bu öneriler içinde kurulması düşünülen özel birliklerle ilgili çekince ve görüşlerimizi de belirttik. Çekincemiz, bu özel birliklerin ileride JİTEM'in neden olduğu olumsuzlukları beraberinde getirmesi. Geçmişte JİTEM'den ayrılanlar, ekmekli olanlar ya da ilişkisi kesilenler, daha sonra başta PKK olmak üzere çeşitli kesimlerle işbirliği yaptılar ve toplumda çok ciddi olumluzluklara neden oldular. Bu konudaki çekincemizi söyledik. İkinci önemli çekincemiz ise bu özel birliklerin yapısının nasıl olacağı üzerine. Başbakan Erdoğan bunu açıklamadı, bizden görüş istedi. Özel kuvvetler, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı olmalıdır. İçişleri Bakkanlığı ya da başka herhangi bir kuruma bağlı olmamalıdır. Çünkü ileride toplumda çok önemli rahatsızlara neden olabilecek oluşumlarala karşı karşıya kalabiliriz. Bu birlikler lise üstü eğitim görmüş kişilerden oluşmalı ve subay ve astsubay okullarında eğitim almalıdırlar. Ayrıca görevleri biter bitmez, belli bir süre rehabilite edilmeli, daha sonra toplumun içine karışmalarına müsade edilmelidir. Çünkü 5- 6 yıl dağda savaşan insanları toplumun içine soktuğunuz zaman uyum sağlamaları zordur. Bunu ABD'nin Vietnam, Kamboçya ve Kolombiya'da savaşan askerlerinde görüyoruz. Buralarda da savaşıp dönen askerlerin yaşadığı sendromları ve topluma verdikleri zararları biliyoruz. Bunu hükümet yetkililerine ilettik."
