Dsp Lideri Türker Zonguldak'ta

Dsp Lideri Türker Zonguldak'ta

DSP Genel Başkanı Masum Türker, 'Hodri meydan, biz anayasayı da değiştirmek istiyoruz' dedi.

DSP Genel Başkanı Masum Türker, "Hodri meydan, biz anayasayı da değiştirmek istiyoruz. Buradan söylüyorum. Anayasayı değiştirdiğimiz zaman her siyasi partinin temsil edildiği, siyasal olarak uzlaşılan bir anayasa değişikliği AK Parti ile olmaz" dedi.
Demokratik Sol Parti (DSP) Zonguldak İl Başkanlığı 6. Olağan Genel Kurulu, Alaborina Restoran'da gerçekleştirildi. Genel Kurula DSP Genel Başkanı Masum Türker, DSP Kadın Kolları Genel Başkanı Ayşe Jale Ağırbaş, DSP Genel Merkezi yöneticileri ve partililer katıldı. Kongrede DSP Zonguldak İl Başkanı Nurhan Başoğlu'nun konuşmasının ardından Genel Başkanı Masum Türker bir konuşma yaptı.
TEKEL işçilerine destek verdiklerini anlatan Türker, "CHP Milletvekili olan Bayram Meral, bir araya geldiğimiz toplantıda 'Mutluyum ki işçinin babası olarak gördüğümüz Ecevit'in koltuğunda oturan genel başkan' yani beni kastederek 'Bu gün sizi yalnız bırakmıyor' dedi. Ama DSP Genel Başkanı'nın bir özelliği var. Oraya gider ama biber gazını yemez. Karizmayı çizdirmez. Oraya gider kimse cesaret edip onun olduğu yerde işçiye biber gazı püskürtemez. Neden, eğer girişin inançlıysa, girişinde o emeğin
kutsallığına inancın varsa, girişinde ağır bir havan varsa oradakiler görür. 'Kim bu' diye sorar. Oradaki bütün emniyet mensupları sen orada olduğun sürece, arkadaşların olduğu sürece değil biber gazını kullanmak, ellerine almak bile akıllarına gelmez. Çünkü o talimat verecek olan da cesaret edemez. Ama biz oraya gittiğimiz halde Türk-İş'in önündeki harekete destek verdiğimiz halde biliyorsunuz, Türk-İş Genel Başkanı destek veren liderler turuna çıktı. Biz hariç gitmediği parti kalmadı. Saadet
Partisi'ne gitti. CHP'ye gitmek istedi sözde ama gidemedi. Bir de MHP'ye gitti. Peki bize gelmedi diye küstük mü, üzüldük mü? Hayır. Çünkü biz işçinin kendisiyiz. İster gelsin, ister gelmesin. Bizim canımız emekçiye feda olsun" dedi.

IMF İLİŞKİLERİ
Bakanlığı döneminde IMF'nin dediklerinin tersini yaptığını söyleyen Genel Başkan Masum Türker, "Yarın dünyada doğal gaz tükendiğinde veya bir doğal gazı ithal edemediğimizde komşularla anlaşmazlığa düştüğümüz zaman stratejik olarak ısınmak için enerji üretmek için bizim neyimiz var? Bir tek kömürümüz var. Ama şimdi bu kömürü yok edersek, ilerde aynı madenleri açabilmek için, aynı çalışmayı yapmak için tarih tekerrür edecek. Tıpkı Osmanlı'da olduğu gibi, bunları açmak için yabancı sermayeye ihtiyacımız
olacak. Şu anda AK Parti'nin yürüttüğü ekonomik politika budur. Ama onların bir suçu yok. Çünkü dışarıdan Türkiye'ye dayatılan temel politika budur. Bu politikayı bakan olarak ben yaşadım. Bakan olarak reddettim. Bu süre boyunca IMF bana mektup yazdı. 'Nasıl yapmazsın' diye, bu mektuplar hala bende duruyor. Ama ben ne yaptım, ertesi günü çıkardım, bu mektubu IMF bana yazmış. Ben de 'bildiğimi okurum' dedim. Neyi okudum bir; Memurlara ortalama yüzde 25 olan 100 TL'lik zammı okudum. Bunu tek başıma mı
uygulattırdım. Hayır. O dönem genel başkanımız Bülent Ecevit'ti. Koalisyon ortağımız Devlet Bahçeli idi. Mesut Yılmaz'ın desteği de olmasaydı yapamazdım. Eğer bu uygulanmazsa piyasa çökecekti. Bu uygulamayı memurların emeklilerine uygulattırdım. İşçiler, Bağ-Kur çalışanlarının emeklileri için yıl sonunun beklenmesi gerekiyordu. Bu kararnameyi de çıkarttım. Kararname seçimden önce çıktı. 31 tarihini taşıyan Aralık 2000 ve böylelikle bunun kimseye siyaset malzemesi yapılmasının önüne geçtik. Ama bu AK Parti
iktidar olur olmaz, 15 Ocak 2003 yılında bu kararnameyi iptal etti. Devlet yönetiminde deneyimli olmadıkları için bu kararnameyi 31 Aralık'ta iptal etselerdi, hiç kimsenin bir hak talebi yoktu. 15 Ocak 2003'te iptal edildiği için bu kararname şu anda her işçi emeklisinin her Bağ-Kur emeklisinin devletten biriken alacağı faizsiz söylüyorum 5 bin TL civarındadır. Bununla ilgili davayı yürütüyoruz. İlk dava kazanıldı. Yargıtay onadığı gün bunun her işçi tarafından alınması için ne lazımsa yapacağız. Ama biz
yarın iktidar olalım, bu iptal edilen kararnameyi hemen yürürlüğe koyacağız. Yalnız bu karar değil, her işçinin her Bağ-Kur emeklisinin ayrıca yaklaşık olan maaşından bu günkü 75 lira daha zam gelir. O farklı bir paradır. Ben bunu yaptım. IMF bana 'yapamazsın' diye mektup yazdı. Ben de 'yaparım' dedim. Ne yaptılar bana hiçbir şey. Yapsalardı zaten kilomla baş edemezlerdi. Fındığa para verdim, 'veremezsin' dediler. Fındık üreticisi için yüce divanda yargılanacaksam, buna varım. En önemli işi yaptık,
çiftçilerin parasını ödedik. Yine yapamazsın dediler, yaptık. IMF'nin o zamanki temsilcisi ile masaya oturduk. Masada "Bu kanunu taahhüt etmeniz lazım' dediler. Adamın beklemediği bir tepkiyle elimi masaya vurdum. Sana Türkiye'ye böldürmem dedim ve çıktım. Bu şaşırdı. Döndüğümde başı eğikti. Tabi alışkındı herkese yukardan bakmaya" diye konuştu.

"TÜRKİYE'DE KUMARHANE KAPİTALİZMİ YAPTIRILMAK İSTENİYOR"
Türkiye'de "kumarhane kapitalizminin" yaptırılmak istendiğini ileri süren Genel Başkan Masum Türker, Türkiye'yi en iyi kendilerinin yönetebileceğini söyledi. İşsizlik sigortasının tabanının genişletilerek işsizlere dağıtılması gerektiğini vurgulayan Türker, şöyle dedi:
"Bu ülkeyi en iyi biz yönetiriz. Ama bu ülkede bizi istemeyenler var. Belli insanların ayaklarına basmamızı istemiyorlar. Mesela bugünkü işsizlik sigortasını soyamıyorlar. OnuN müsebbibi benim. Plan bütçede uğraştım. İşsizlik sigortasının yurt dışındaki hisse senetlerine yatırılmasını engelledim. İşsizlik sigortasının yalnızca devlet kağıtlarına yatırılmasını istedik. Bizim o uygulamamızla bazılarının tezgahları bozuldu. Bugün ben Ecevit'in öğrencisi olarak işsizlik sigortasının bugüne kadar yükselerek
gelmesini sağladık. Biz DSP'liler böyleyiz. Şimdi bunlar iştahlandılar. Bu parayı bitirmeye çalışıyorlar. Buradan sesleniyorum. Bu işsizlik sigortasının artık tabanını genişletme zamanı geldi. Süresini uzatma zamanı geldi. Daha fazla işsize bu parayı dağıtma zamanı geldi. Bunu söylerken kıskanmıyorum. Bu hükümetin iki şey ypm, bu mektubu IMF bana yazmıapması gerekir. Birinci olarak birilerinin kur ile oynamasını engellemeleri lazım. Kuru yükseltmeleri gerekir. Şu anda Çin'de üretilen barbi bebeklerinin
zehirli olduğu, çocukların sağlığını bozduğu söyleniyor"
Sanatçılar ile buluşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sanatçıların gönlünü hoş tutmak istediğini söyleyen Masum Türker, "Türkiye'de demokratikleşmeden söz ediliyor. Başbakan dün de çıkmış sanatçıları toplamış. Onlar türkü söylememişler ama bütün konuşmalarını türkü ve şarkılarla yapmış. Her bir sanatçının gönlünü hoş tutmak istemiş. Ama hor görme garibi türküsünü söyleyememiş. Orhan Gencebay'ın konuşmasından onu anladım. Eğer Başbakan Türkiye'de demokratik bir düzen istiyorsa, eğer demokratikleşmeden
yanaysa barajı yüzde 10'dan yüzde 5'e düşürsün. Barajı düşürdüğü gün Güneydoğu'daki terör de sönmeye başlar. Barajdan kaçanlar bağımsız olunca, terör örgütünün de desteğine ihtiyaç duyuyorlar. İnsanların kendi özgün siyaset anlayışlarıyla seçilmesini istiyorsa barajı yüzde 5'e düşürsün" dedi. Türker şöyle devam etti:
"Hodri meydan biz anayasayı da değiştirmek istiyoruz. Buradan söylüyorum. Anayasayı değiştirdiğimiz zaman her siyasi partinin temsil edildiği, siyasal olarak uzlaşılan bir anayasa değişikliği AK Parti ile olmaz. Bunların kanun yapma sicili bozuktur. Sicilini temizlesin, varız. Ama gelsin masaya birlikte oturalım. Demokratikleşme ile ilgili Başbakan sanatçıları toplamış. İlgili haberlere bakın bir tane demokratikleşme ilgili cümle yok. Bunu Türkiye'nin sanatçılarına söylüyorsun, onlara hakaret ediyorsun.
Biz DSP'liler Türkiye için varız. Birleşme hikayeleri ile DSP'yi yok etmeye çalışıyorlar. Şu anda Türkiye'nin en eski partisi DSP'dir. Bu birleşme hikayelerine inanmayın. Herkes DSP çatısı altında seçime gidecek. DSP'ye iki kişilik parti dediler. Ecevit rahmetli oldu gitti. Rahşan hanım şu anda çalışıyor. Başarılar diliyorum. Ama şu anda biz de çalışıyoruz. En azından demokratik solculuğu yayıyoruz. Hepinizin sahibi olduğu bu güvercini kimseye kaptırmadık. Bizim partimiz medeni kanunla miras kalan bir parti
değildir. Bizim partimiz herkese açıktır."
Nurhan Başoğlu, mevcut delegelerin tümünün oyunu alarak yeniden İl Başkanı seçildi. Genel Başkan Masum Türker ise kongre sonrası Zonguldak'tan ayrıldı.
(OA-OK-Y)

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile