Dsp’nin Gündemi Yerel Seçimler

Eskişehir İl Başkanlığı binasında bir basın açıklaması yapan Dilara Tambova, yaşanan bu sürecin safları keskin olarak ayrılacağını, ülkenin bölünmez bütünlüğüne gölge düşürenler ile buna seyirci kalanların halk tarafından sandıkta cezalandırılacağını söyledi.

Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin, konumlarını kaybetmemek adına orada verdikleri tavizlerin benzerlerini yerel seçimlere giderken de vereceklerini söyleyen Tambova, "Yerel yönetimleri elde edebilmek uğruna, parti ilkelerini belli kişilerin egolarına kurban edebilmektedirler. Siyasi etikle bağdaşmayan bu davranışlar ne yazık ki ülkemizdeki siyaset anlayışının yozlaşmasına neden olmaktadır. Hiçbir siyasi parti, şu kişi bana seçim kazandırır anlayışından hareketle ideolojisinden, ilkelerinden ve kuruluş felsefesinden ödün vermemeli, en önemlisi de seçmen tabanını ve örgütlerini her kime olursa olsun ezdirmemelidir” dedi.

Ülkedeki belediyecilik anlayışının çoğunlukla kişisel menfaatlere ve imar rantlarına endeksli olduğunu iddia eden Tambova, bu yüzden adayların halkın içinden gelmediğini, belirli güç odaklarının ve menfaat birlikteliklerinin belirlediği kişiler olduğunu öne sürdü.

DSP Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova, şunları söyledi:
“Kendilerini destekleyen bu güçler ne kadar derin ve sağlamdır ki aday gösterecekleri partileri bile onlar yönlendirmektedir. Bu ülkenin koskoca ana muhalefet partisi bile, aday göstereceği kişilere karşı sergilediği teslimiyetçi tutum ile vatandaşa güven vermekten tamamen uzaklaşmıştır. Kendi iç dinamiklerini bile kontrol etmekten yoksun bir CHP, bu ülkenin sorunlarını çözme cesaretini nereden bulacak merak etmekteyiz. Gezi olayları sırasında, hazırda buldukları kitlelerin yanında, siyasi rol kapma çabası içine girip, 'AVM’lere hayır' sloganı atan CHP, kendi belediyelerinin yaptığı kentleşme yanlışlıklarını hiç mi görmemektedir? Eskişehir’in orta yerinde duran AVM’leri, kentimizin akciğerleri olarak kabul edilen fabrikalar bölgesinin nasıl imar planlarına kurban edildiğini acaba kimse Sayın Kılıçdaroğlu’na anlatmamış mıdır? Üstelikte kendilerinden önce görev yapan belediye başkanlarını, bu konularda tenkit edip sonra da, 'Ben yaptım oldu' diyebilmektedirler. Seçildikleri belli bölgelerde saltanatlık ilan eden CHP’li belediye başkanları, 'Nasıl olsa kentte yaşayan herkesin yolu belediyelerden geçer' mantığıyla adeta bu insanları esaret altına almış, kendilerine muhalefet edecek kişilere de gözdağı vermişlerdir. Başbakanın dediği gibi, 'Bitaraf olan bertaraf olur' zihniyetinin halkçı belediyecilikle hiçbir ilgisi yoktur. Bizler DSP olarak yanlış nereden ve kimden gelirse gelsin karşısında durmaya devam edeceğiz. CHP gibi görünüp AKP gibi davranacaksanız, bunun adı halkçılık değil tek kelimeyle vatandaşımıza haksızlıktır. Demokratik Sol Parti'nin ülkemize hizmet aşkı hiç bitmeyecek. Bu sebeple partimiz yerel seçim yarışında varlığını sürdürecektir” dedi.