Dtk Eş Başkanları Türk ve Tuğluk'tan Gündeme Dair Açıklamalar

Dtk Eş Başkanları Türk ve Tuğluk'tan Gündeme Dair Açıklamalar

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Genel Başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, düzenledikleri basın açıklamasıyla gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Merkez Yenişehir ilçesi Ofis semtinde bulunan Konukevi`nde bir araya gelen DTK Eş Genel Başkanları Türk ve Tuğluk, burada gündeme dair açıklamalarda bulundu. DTK Eş Genel Başkanı Ahmet Türk, eğer bir ülkede sivil siyaseti, demokrasi güçlerini susturmayı esas alan bir siyaset izleniyorsa, bir politika izleniyorsa bunun adının faşizm ve ırkçılık olduğunu söyledi. Bugün maalesef faşizan bir anlayış ile karşı karşıya olduklarını belirten Türk, "Problemlerin yumağına dönüşmüştür Türkiye ve bugün Türk halkınada Kürt halkına da Türkiye`deki bütün insanların geleceğini adeta karartacak bir siyasetin içinde olduğunu görüyoruz. İstanbul`da çok değerli hukukçu arkadaşlarımız gazeteci arkadaşlarımız gözaltına alındı, neymiş Öcalan ile İmralı`da yapılan görüşmeleri aktardıkları için. Peki, bu görüşmeler 10 yıldan beri yapılıyor ve bu görüşmelerin bütün tutanakları hükümet tarafından gözden geçiriliyor açıklamalar yapılıyor ve ihtiyaç duydukları zaman bunu basına servis ediyorlardı. 1937-38`lerde dersimde Kürtleriterbiye etmeye yönelik bir politikanın izlendiğini görüyoruz. Yani dünkü katliam politikası bugün Kürtleri zindanlarla terbiye etme zindanlara tıkayarak Kürtleri susturmaya yönelik bir politika olarak görüyoruz. Başbakan diyor ki ben yer altı ile uğraşıyorum. İllegaliteyi bitirmeye yönelik operasyonlar yapıyorum. Peki başbakan BDP legal siyaset yapmıyor mu? Partimiz genel başkan yardımcısını seçerken Erdoğan`a mı danışacak? Veya bazı kesimlerden mi icazet alacak. Bütün baskılara rağmen, bütün sindirmepolitikalarına rağmen biz halkımızın özgürlük mücadelesinin yanında yer alacağız. Ve sonuna kadar bu zalimane anlayışa karşı mücadele edeceğiz. Kendimizi yenileyeceğiz daha güçlü bir şekilde siyasete sürece müdahil olacağız" dedi

TUĞLUK: "BU GİDİŞAT İYİ BİR GİDİŞAT DEĞİLDİR" Daha sonra konuşan DTK Eş Genel Başkanı Aysel Tuğluk ise, Türkiye`nin karanlık bir sürece sürüklendiğini söyledi. Tuğluk, "Türkiye`de bu politikaların sonucu halklar arasında bir çatışmaya yol açma ihtimali vardır. Hükümet Türkiye`yi iç savaşa sürüklüyor. KCK operasyonlarında gözaltına alınanları bu devlet hangi yasa ile yargılayacak. TCK ve Terörle Mücadele Kanunu adı altında verilen hükümlerin hiçbir meşrutiyeti yok. Sorunun kaynağı zaten bu yasalardır. Mahkemelerden hiçbir zaman adalet beklemedik,beklemiyoruz. Çünkü Kürtlere adalet hiç uygulanmadı. Bu nedenle artık oturup düşünmemiz lazım, iç savaşı nasıl önleyebiliriz ve barışı nasıl geliştirebiliriz" diye konuştu

Kürt siyasetinin önünün tıkatıldığını kaydeden Tuğluk, "Kürtlerin konuşmasına izin vermezseniz ve siyasetin önünü tıkarsanız, bunun karşısında Kürtler isyan etmesinde ne yapsın. Savunması da meşru ve haklıdır. Meseleyi muhatapsız çözecekler. Bundan bir sonuç çıkmaz. Bu gidişatın sonu Kürtlerin topyekun direnmesine neden olacaktır. Giderek bir iç savaş yaratan bir durumla karşı karşıyayız. Kürtlerin tahammül sınırları sonsuz değil, bu kadar zorlanmamalı. Birlikte yaşamanın imkanı varken bu sorun çözülsün.Çünkü çok az zaman kaldı. Ya barış umutlarını oluşturacak yeni adımlar, ya da felaketin içine giden bir sürece girebiliriz" ifadelerini kullandı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) hakkında da açıklama yapan Tuğluk şöyle devam etti: "CHP`nin Silivri`den başka gündemi yok. CHP bana göre bırakın ana muhalefet partisi olmayı, muhalefet partisi bile değildir. CHP`nin Silivri dışında gündemi yok. Ülkenin demokratikleşmesi konusunda bir siyasi programa sahip değil. Erdoğan tarafından çok kolayca etkisizleştirilen bir muhalefettir. Öcalan`la konuşmamak demek, savaşa davetiye çıkarmak demektir. Kürtler aciz ve çaresiz değiller. Çünkü ölümden öte köy yoktur." TÜRK: "AÇILIM LAFI ARTIK BİZİ HEYECANLANDIRMIYOR" Açıklamanın ardından basın mensupların sorularını yanıtlayan DTK Eş Genel başkanı Ahmet Türk, "Açılımın içi ne. Geçmişte de boş bir açılım. Habur sürecini ben anlatırsam aslında hükümet altında kalır. Bize getirdiklerini bizden beklediklerini kendilerinin söyleyip yapmadıkları konusunda da tartışabiliriz bunları. Bu nedenle bizim artık böyle soyut kavramlar kelimelerle veya açılım kelimeleri ile artık Kürtleri kandıramazlar. Açılım lafı artık bizi heyecanlandırmıyor. Devletin istediği sorunun çözümüdeğil hak ve özgürlükler üzerinde tartışma değil bize diyorlar ki silahları susturun biz de diyoruz ki silahları elinde tutan bellidir, bunun kararını verecek olan kesimlerde kişilerde bellidir. Biz siyasi konularda muhatabız. Kürtlerin taleplerini gündeme getirmeye ve bu konuyu tartışmaya hazırız. Ama silahların susmasını istiyorsanız 30 yıldır bunun mücadelesini veren kesimleri Öcalan`ı görmezlikten gelemezsiniz. Aslında şahıslarla çok fazla ilgilenmiyoruz. 90 yaşına gelmiş iki kişinin zindana atılmasıbizi çok da sevindirmez. Biz yaşananların ortaya çıkması geçmiş ile yüzleşemezsek geleceği doğru belirleyemeyiz. 12 Eylül yasaları yürürlükteyken 12 Eylül ile yüzleşmenin de çok anlamlı olmayacağını herkes bilmesi lazım" diye konuştu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile