Prof. Dr. Özcan Hıdır, "Doğu-Batı denildiğinde, belirtilen coğrafyalar değil, ideolojik kavramlar akla geliyor. Batılı ülkeler, Türkiye hiçbir şeye karışmadan, kendisine verilen rolü oynasın istiyor. Ama bu durum Türkler tarafından asla kabul edilemeyecek bir durumdur." dedi.
Hıdır, Düzce Teknopark Binası Konferans Salonu'nda Düzce Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen "Batı'da İslam Karşıtlığının Tarihi, Dini ve İdeolojik Kökenleri" başlıklı konferansa katıldı.
Hıdır, burada yaptığı konuşmada, Batı ve Doğu ayrımının coğrafi bir ayrım olmadığını, bu ayrımın bir oryantalistik bir yaklaşım olduğunu söyledi.
Yapılan Doğu-Batı ayrımının Avrupalı devletler tarafından zihinlere işlendiğini aktaran Prof. Dr. Hıdır, şöyle konuştu:
"Doğu-Batı denildiğinde, belirtilen coğrafyalar değil, ideolojik kavramlar akla geliyor. Batılı ülkeler, Türkiye hiçbir şeye karışmadan, kendisine verilen rollü oynasın diye istiyor. Ama bu durum Türkler tarafından asla kabul edilemeyecek bir durumdur. Batı etken bir güç olmaya alışmış, Türkiye'nin karşı duruşundan rahatsız."
Müslümanların din-dünya ilişkilerini iyi sentezlemesi ve iyi ayrım yapması gerektiğini vurgulayan Hıdır, "Biz Müslümanlar olarak, din ve dünya ilişkisini çok iyi kurmamız lazım. İçimizde maalesef diğer dinlerin etkisinde kalarak dünyayı aşırı kötüleyen bir damar var. Bazı tasavvuf gruplarında dünyadan el etek çektiren bir anlayış hakim olmuş. Aslında Müslümanlar olarak biz, dünyayı imar edeceğiz. İslamiyet dünyadan el-etek çekme dini değildir. Dünyayı imar edenler, dünyaya hakim olur' diyor Cenab-ı Allah. Toplumun içinde olacaksın, insanların sıkıntıları ile ilgileneceksin ama dünyayı kalbine koymayacaksın. Bu ayrımın iyi yapılması lazım." diye konuştu.
Konferansın sonunda Düzce Valisi Zülkif Dağlı ve DÜ Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, sunumu için Prof. Dr. Özcan Hıdır'a teşekkür belgesi takdim etti.
DÜ'de 'Batı'da İslam Karşıtlığı' Konferansı
Prof. Dr. Özcan Hıdır: 'DoğuBatı denildiğinde, belirtilen coğrafyalar değil, ideolojik kavramlar akla geliyor. Batılı ülkeler, Türkiye hiçbir şeye karışmadan, kendisine verilen rolü oynasın diye istiyor. Ama bu durum Türkler tarafından asla kabul edilemeyecek bir durumdur'