'Dünya Akıllı Şehirler Kongresi' Gala Yemeği

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Mevlüt Uysal, İBB'nin ev sahipliğinde düzenlenen "Dünya Akıllı Şehirler Kongresi-2018"e katılan eski İspanya Başbakanı José Luis Rodríguez Zapatero başta olmak üzere yerli ve yabancı katılımcıları "Akıllı Şehirler Gala Yemeği"nde ağırladı.

Beşiktaş'taki bir otelde gerçekleşen yemekte konuşan Zapatero, İstanbul'a birçok kez geldiğini ve burayı çok özlediğini belirtti.

Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'a bir tebrik borcu olduğunu ifade eden Zapatero, "Her geldiğim sefer İstanbul'un daha iyi bir şehir olduğunu görüyorum. Trafik daha iyi, daha temiz, daha çok yeşil alan ve dev yaşam coşkusuyla büyük bir şehir gördüm. Akıllı şehirler yapmak istiyoruz. Ama sahip olduğumuz şeyler de var ki o da zeki ve akıllı bir belediye başkanı." diye konuştu.

Bu tarz toplantıların en önemli kısmının aynı ortamda bulunup bir şeyler paylaşabilmek olduğunu aktaran Zapatero şunları kaydetti:

"Sekiz yıl boyunca İspanya Başbakanı olarak görev yaptım. Beni en çok memnun eden şey, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dirsek dirseğe, kol kola çalıştığımız ve birlikte dünya barışı için yaptığımız işlerdir. İspanya ve Türkiye gerçekten çok büyük köklere sahip, çok büyük kültüre sahip ve çok ortak özellikleri var. Bu iki ülke medeniyetler ve dinler açısından da çok büyük ortak özelliklere sahiptir. İspanya ve Türkiye, medeniyete örnek olacak iki önemli ve büyük ülke. İki ülkenin bu büyük etkisi sınırları aşan bir etkidir. Mesela bizim Cordoba ve Toledo ve tabi ki diğer şehirlerimiz üç büyük medeniyete ev sahipliği yapıyor. İstanbul’da olduğu gibi. İstanbul'da cami, kilise ve sinagogların bir arada olduğu bölgeler gibi. Bizim için önemli olan hep birlikte aynı ortamı paylaşarak yaşayabilme duygusudur."

Zapatero, Türkiye'ye kapılarına sığınmış 3 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığı için özellikle teşekkür ederek "Avrupa, BM ve uluslararası topluluklar ve Orta Doğu'nun Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye, Orta Doğu'da barış bayrağını taşıyan olmalı. Bir bölge ki çok acı çekiyor. Öncelikle Afganistan ve Irak'tan sonra Suriye ve Libya gerçekten başka bir kaderi hak eden ülkeler. Bu yüzden de Türkiye'ye güveniyoruz. Avrupa Türkiye'ye bakmalı ve Türkiye’nin sahip olduğu bu egemen güce güvenmelidir." ifadelerini kullandı.

İnsanların ne savaş ne açlık ne de şiddet bağımlısı olması gerektiğinin altını çizen Zapatero, daha fazla diyaloğa ihtiyaç duyulduğunu özellikle de uluslararası kuruluşların bu konuda çok fazla çaba sarf etmesinin şart olduğunu sözlerine ekledi.

İBB Başkanı Mevlüt Uysal da bugün açılışını yaptıkları konferansın şehirlerin birbiriyle teknoloji konusundaki dayanışması, karşılıklı bilgi ve teknoloji paylaşımı düşüncesiyle başladığını söyledi.

Eski İspanya Başbakanı Zapatero ile şehirlerin dayanışmasının sadece teknoloji boyutunda kalmamasını, çok daha ileri götürülmesi konusunda fikir alışverişinde bulunduklarını dile aktaran Uysal şunları kaydetti:

"Bundan daha ilerisi şehirler arasındaki kültürel dayanışmadır. Bu dayanışmanın geçmişte Sayın Başbakanın, Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile birebir üzerinde çalıştığı 'Medeniyetler Buluşması' gibi şehirlerin medeniyet buluşması şeklinde devam edebilir mi diye konuştuk. Çok köklü bir geçmişe sahip bir şehir olarak medeniyetler buluşmasına sahibiz. İstanbul bin 500 yıl 3 ayrı medeniyete başkentlik yapmış bir şehir. Bunun bir döneminde de farklı dinlere, kültürlere sahip insanların aynı sokakta dostça, barış içinde yaşadığı dönemler olmuş. Hala aynı mahallede kilisenin, havranın ve caminin olduğu bir sürü semtimiz var. Bu insanlar yan yana, beraberce yaşayabilmişler. Eğer şu anda dünyada en fazla şikayetçi olduğumuz şey gerilimse, en fazla ihtiyacımız olan şey barışsa ve birileri bu konuda bir şeyler yapmalı dersek, 'Hadi İstanbul olarak biz yapabiliriz?' diyebiliriz. Bu konuda kendimizi sorumlu hissediyorsak, Sayın Başbakan Zapetero'nun önerisi çok güzel; Şehirleri kültürel olarak da buluşturmak adına bir şeyler yapabiliriz."

Uysal, kongreye katılan Zapatero'ya ve diğer davetlilere teşekkür ederek bu tür çalışmaların dünya barışına, insanların birbirleriyle dost olmasına katkı sağlamasını dileyerek sözlerini tamamladı.