Dünya Barış Günü Tbmm

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, herkesi, geçmişte yaşanan savaşlardan ve yıkımlardan gereken dersleri çıkararak barışın korunması konusunda ortak sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet etti.
Şahin, Dünya Barış Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, barışın hakim olduğu, insanların huzur içerisinde yaşadığı bir dünyada yaşamanın, toplumların geçmişten beri sürdürdüğü en erdemli özlemlerin başında geldiğini kaydetti.
İnsanlığın tarih boyunca elde ettiği tüm ilerlemelere rağmen şiddet olayları, savaş ve çatışmaların hala sürdüğünü belirten Şahin, şunları kaydetti:
'Dünya, bir taraftan savaşın ve şiddetin korkunç yüzüyle yaşamak durumunda kalmışken, diğer taraftan barışı yakalama ve kalıcı kılmanın çarelerini de aramaktadır. Yaşanan acı tecrübeler nedeniyle bütün insanlığın ortak ideali haline gelen barışı korumak yönündeki gayretler giderek evrensel bir boyut kazanmıştır.
Barış ortamının oluşturulması ve sürekli kılınması, demokrasi kültürünün gelişmesi ve yerleşmesine de hizmet etmektedir. Dünyanın en sorunlu coğrafyalarından birinde yer alan Türkiye, barış içerisinde bir arada yaşamanın eşsiz örnekleriyle dolu tarihinden aldığı ilhamla bölgesinde barış ve istikrarın sağlanması için aktif bir çaba göstermektedir.
Ülkemiz, Aziz Atatürk'ün hepimize gösterdiği 'Yurtta sulh, cihanda sulh' hedefine ulaşma yolundaki politikalarını sürdürmeye, barış dolu bir dünya için çalışmaya, dün olduğu gibi bugün de devam etmektedir. Dünya Barış Günü'nü kutladığımız bu anlamlı günde, herkesi geçmişte yaşanan savaşlardan ve yıkımlardan gereken dersleri çıkararak barışın korunması, dünyanın ortak sorunlarının çözüme kavuşturulması konusunda ortak sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet ediyorum.
Bu düşüncelerle savaşın, şiddetin ve huzursuzluğun olmadığı, çatışma yerine uzlaşma kültürünün benimsendiği bir dünyada yaşama dileğiyle Dünya Barış Günü'nü kutluyorum.'

-TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası'ndan yapılan yazılı açıklamada, Nazilerin Polonya'yı işgal etmesinin ardından, İkinci Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşını başlattığı gün olan 1 Eylül'ün, Dünya Barış Günü olarak kabul edildiği hatırlatıldı. 
'Büyük acılara neden olan bu savaşın üzerinden onlarca yıl geçmiş olmasına karşın, dünyada değişen fazlaca bir şey olmamıştır. Emperyalist güçler dünyayı paylaşmak ve sömürmek için birçok yerde mazlum halklara karşı zor kullanmakta ve bunu 'Barış ve demokrasi götürmek' adına yaptıklarını söylemektedir' ifadelerine yer verilen açıklamada, savaşların, sadece hedefindeki halkların varlığına, kültürüne, tarihine değil, aynı zamanda tüm insanlığa da uygulanmış bir şiddet olduğunun akıldan çıkarılmaması gerektiği vurgulandı. 
Açıklamada, 1 Eylül Dünya Barış Gününde, onurlu ve sürekli bir barışa her zamankinden daha fazla gereksinim duyulduğu ifade edilirken, 'Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti niteliğine sahip, kimliği, kültürü, dili, dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun, eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yaşayabileceğimiz, bağımsız, demokratik bir ülke istiyoruz' denildi.

-ANKARA TABİP ODASI
 
Ankara Tabip Odasından yapılan yazılı açıklamada, barışın sadece silahların susması, savaşların olmaması anlamına gelmeyeceği belirtildi.
Açıklamada, şöyle denildi:
'Barış, duygudaşlık yapabilmek, kendisi gibi olmayan insanı, sırf etnik, mezhepsel, sınıfsal aidiyetleri farklı diyerek dışlamamak, ötekileştirmemek demektir.' 
Hekimlerin, barışın egemen olduğu bir ülkede ve dünyada yaşamak istediğine işaret edilen açıklamada, 'Farklılıklarımızı eşitsizliklere dönüştürmeyelim. Barış için herkese, hepimize görev düşüyor' görüşüne yer verildi. 
İnsan Hakları Derneğinden yapılan açıklamada ise Türkiye'nin barışa ve barış değerlerine ihtiyacı olduğu bildirilerek, insan haklarına dayalı yeni bir demokratik anayasada, barışın temel bir hak olarak düzenlenmesi gerektiği ifade edildi.
01.09.2010 16:17:51