Demirci, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kentten çıkarılan taş kömürünün yüksek kalorisi dolayısıyla çimento, şeker ve çay fabrikaları, ateş tuğla ve diğer sanayi alanlarında kullanıldığını, koka dönüşebilme özelliği sayesinde de demir-çelik sektörünün vazgeçilmezi olduğunu belirtti.
Türkiye'nin ihtiyacını uzun yıllar karşılayabilecek kömür rezervin havzada olduğunu anlatan Demirci, "Özellikle 1990 sonrası izlenen yanlış ekonomik ve siyasi politikalar sonucu kurumun üretimi, azalan işçi sayısı nedeniyle düşmüştür. Ülke ihtiyacı artarken, kömür üretimi azalmış ve ithalat artmıştır. Demir-çelik sanayisi enerji ham maddesi olarak dışa bağımlı hale gelmiştir. Oysaki havzadaki taş kömürü ülkemizin demir-çelik sektörü açısından tek güvencedir" ifadelerini kullandı.
Demirci, Türkiye'nin her yıl 4 milyar dolar civarında taş kömürü ithalatına para ödediğini aktararak şunları kaydetti:
"İthalata harcanan bu paranın önemli bir miktarının ülkemizde kalması mümkündür. Biz, 167 yıldır havzada taş kömürü üreterek ülkemiz ekonomisine kazandırma mücadelesinde 5 bin şehit veren, yerin yüzlerce metre altında canı pahasına emek harcayan madenciler olarak bu tablonun değişmesi için mücadele veriyoruz. Biz, ülkemizin yeniden üretim ekonomisine dönmesini istiyoruz. Türkiye Taşkömürü Kurumunun yılda 5 milyon ton kömür üretmesi için nelerin yapılması gerektiğini her fırsatta anlatıyoruz. Biz, daha sağlıklı, daha güvenli ve daha verimli üretim yapmak için çalışıyoruz. Dün silah zoruyla maden ocaklarına sokulan bölge insanı, bugün gönüllü olarak çalışmaya hazır. İşçi açıklarının giderilmesi durumunda kurum süratle üretimi artırabilecek durumdadır."
Dünya Madenciler Günü
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, havzadaki taş kömürünün Türkiye'nin demir-çelik sektörü açısından tek güvencesi olduğunu bildirdi.