Dünya Prostat Kanseri Farkindalik Günü

Türk Üroonkoloji Dernegi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sinan Sözen, Türkiye'de her 12 erkekten birinin prostat kanseri tanisi aldiginin tahmin edildigini belirterek, "Prostat kanserinde baslica tani araci olan ve kanda bakilan PSA kullanimi gereksiz bir tani araci olmamalidir. Toplumun tümünün taranmasindan ziyade, belli risk gruplarindaki ve yaslarindaki olan hastalarin taranmasi daha uygundur." degerlendirmesini yapti.

Türk Üroonkoloji Derneginden yapilan açiklamada, prostat kanserinin tani ve tedavisine iliskin farkindaligi artirmak amaciyla 15 Eylül'ün "Dünya Prostat Kanseri Farkindalik Günü" olarak kabul edildigi hatirlatildi.

Açiklamada görüslerine yer verilen Prof. Dr. Sinan Sözen, dünyada ve Türkiye'de erkeklerde en sik görülen prostat kanserinin, akciger kanserinin ardindan ikinci sirada yer aldigini belirtti.

Sözen, sunlari kaydetti:

"Prostat kanseri bir paradokstur. Türkiye'de her 12 erkekten birinin prostat kanseri tanisi aldigi tahmin ediliyor. Prostat kanserinin erken dönem tedavi basarisi ne kadar yüksek olsa da erkeklerde kansere bagli ölümlerde akciger kanserinden sonra ölümlerin en sik sebebidir. Tedavi maliyetlerindeki yükseklik nedeniyle endüstrinin gölgesinde veya baskisinda bir hastalik gibi durmaktadir. Prostat kanserinde önemli olan tedaviden maksimum faydayi görecek hastayi belirlemektir. Bu nedenle prostat kanserinde baslica tani araci olan ve kanda bakilan PSA kullanimi gereksiz bir tani araci olmamalidir. Toplumun tümünün taranmasindan ziyade, belli risk gruplarindaki ve yaslarindaki olan hastalarin taranmasi daha uygundur. Normalde 50-75 yas araliginda bakilan PSA testinde, kisinin birinci dereceden akrabalarinda prostat kanseri varsa alt sinir 45 yas olarak belirlenmistir."

PSA yüksekligi tespit edilen hastalarda ikinci basamak tetkikin Multi Parametrik Prostat MR olduguna deginen Sözen, su bilgileri verdi:

"Açik, Laparoskopik ve Robotik cerrahi bugün için esit basari sonuçlari ile ülkemizde uygulanabilmektedir. Ek olarak radyoterapi, çevre dokuya minimal ya da zarar vermeden, sadece hastalikli bölgeye uygulama sansi sunan yeni teknolojiler sayesinde prostat kanseri tedavisinde çok etkili bir tedavi yöntemi olarak yerini kuvvetlendirmeye devam etmektedir. Prostat kanseri tanisinda geç tani almak ne kadar büyük bir sorunsa gereksiz erken tani da belki de daha önemli bir sorun olarak karsimiza çikmaktadir. Bu durumun hastanin psikolojik sagligi üzerindeki olumsuz etkisi ve gereksiz taninin yarattigi gereksiz tedavinin güvenlik kurumlarina olan zarari oldukça fazladir. Sonuç olarak, dogru zamanda, dogru evrede, dogru hastaya prostat kanseri tanisi konulmalidir. Bunun için de tecrübeli, bilgili ve her baskidan uzak durmaya özen gösteren doktorlara büyük görev düsmektedir."