Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünde (KRDAE) Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, tarih boyunca Ege, Akdeniz ve Marmara'da gerçekleşen depremlerde tsunamilerin büyük olmadığını belirterek, 'Bir deprem sonucu oluşacak tsunamiler hiçbir zaman Japonya'daki gibi büyük olmayacak. 1509 ve 1894 depremleri sonrası bölgede en çok 8 metrelik tsunamiler görüldüğünü biliyoruz.' dedi.
Tüm dünyada tsunami konusunda farkındalık oluşturmak için her yıl 5 Kasım'da gerçekleştirilen Dünya Tsunami Farkındalık Günü, KRDAE'de düzenlenen basın toplantısıyla ele alındı.
Toplantıda konuşan Özener, Bölgesel Tsunami Merkezi Akreditasyon Süreci ve tsunami çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Marmara bölgesi ve İstanbul için olası depremin sürpriz olmayacağını belirten Özener, şunları kaydetti:
'1999 depremlerinden sonra gözler Marmara bölgesine ve İstanbul'a çevrildi. 1999 depremi biz bilim insanları için nasıl sürpriz değilse, bir sonraki depremin İstanbul'u etkileyeceği de sürpriz değil. Bu konuda birçok çalışma var. Çok bilinmeyenli bir denklemden bahsediyoruz. Bunu keşke çözebilsek, keşke net bir rakam, zaman verebilsek... Maalesef bugünkü teknolojilerle bu mümkün değil. Çok farklı disiplinler arası çalışma yaparak farklı senaryolar üzerine çalışıyoruz. Marmara depremi için bütün bilim insanları olacağını söylüyor. Tarihsel depremler var, bir enerji birikimi var. Olası deprem süresi geciktikçe bunun aletsel büyüklüğü artacak. Ne kadar erken olursa aletsel büyüklüğü de az olacaktır. 10 saniye sonra olacak bir depremin büyüklüğü 7 şiddetinde olacaktır. Bu 10 gün sonra da 10 yıl sonra da olabilir. Biz bilim insanları olarak olası depreme çok hazırlıklıyız.'
- 'Haydarpaşa Limanı için risk var'
Türkiye için tsunami ihtimalini de değerlendiren Özener, 'Tarih boyunca Ege, Akdeniz ve Marmara'da gerçekleşen depremlerde tsunamiler büyük değildi. Bizim bir deprem sonucu oluşacak tsunamiler hiçbir zaman Japonya'daki gibi büyük olmayacak. 1509 ve 1894 depremleri sonrası bölgede en çok 8 metrelik tsunamiler görüldüğünü biliyoruz.' dedi.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mühendislik Fakültesi Öğrretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevher Yalçıner, depremlerde ulaşım yolları zarar göreceği için doğal afetlerde limanların sağlam kalması gerektiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
'Deprem sonrası küçük tsunamiler de olsa liman çalışamaz hale getirebilir. Limanlarda öncelikli olarak tsunami simülasyonları yapıyoruz. Haydarpaşa limanıyla ilgili yaptığımız çalışmada dalgakıranların yeterli olmadığını ve tsunaminin aşma ihtimali olduğunu gördük. Bununla ilgili hem Japonya’da hem Türkiye'de deneyler yapıldı. Dalgakıranın güçlendirilmesi yoluna gidilmesi gerekiyor.'
'Türkiye için tsunami için en tehlikeli bölge neresidir?' şeklindeki soru üzerine Yalçıner, 'Denizdeki fayların yoğun olduğu bölgeler risklidir. Girit adasının doğusu ve batısı, Girit-Rodos adaları arası. Bu bölgelerin fay hatlarının Türkiye'ye yaklaşan bölgeleri için risk vardır. Marmara için çok yüksek dalga boyları beklenmemektedir.' diye konuştu.
- Marmara'da en riskli bölgeler
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ceren Özer Sözdinler ise Marmara Denizi'nde tsunami için en riskli bölgelerle ilgili bilgi verdi.
Sözdinler, 'Marmara için deprem nedeniyle tetiklenen deniz tabanı heyelanlarıdır. Marmara kıyısı ve İstanbul kıyılarında riskli bölgeleri belirledik. Haydarpaşa limanı, Bakırköy, Maltepe gibi denize açık kıyıları olan bölgeler ile Bursa ve Yalova kıyılarını riskli görüyoruz. Başımıza gelebilecek en kötü senaryolar üzerine çalışıyoruz.' ifadelerini kullandı.
Toplantıya Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansından Ko Goto, Kagawa Üniversitesinden Yoshuyuki Kaneda ve Japon Deniz-Yer Bilimleri ve Teknoloji Ajansından Takane Hori de katıldı.
Dünya Tsunami Farkındalık Günü
Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Özener: 'Tarih boyunca Ege, Akdeniz ve Marmara'da gerçekleşen depremlerde tsunamiler büyük değildi. Bir deprem sonucu oluşacak tsunamiler hiçbir zaman Japonya'daki gibi büyük olmayacak. 1509 ve 1894 depremleri sonrası bölgede en çok 8 metrelik tsunamiler görüldüğünü biliyoruz'