İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi‘ndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar Albay Dursun Çiçek, avukat Serdar Öztürk ve Mehmet Deniz Yıldırım katıldı. Tutuksuz yargılanan Ufuk Akkaya, İlhami Ümit Handan ve Özel Yılmaz ile hakkında yakalama kararı bulunan Bedrettin Dalan ise duruşmaya gelmedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, dosyanın aslının Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘ndan henüz dönmediğini belirtti.
Başkan Şengün, sanıklar Çiçek ile Öztürk‘ün avukatları tarafından dosyaya sunulan dilekçeleri kayda geçirdi.
Duruşmada söz alan Dursun Çiçek, savunmasını tamamlamasının ardından 7 ay geçtiğini, çapraz sorgu sırasında üye hakimler Hüsnü Çalmuk‘un 250, Sedat Sami Haşıloğlu‘nun 152, savcılar Mehmet Ali Pekgüzel‘in 26, Nihat Taşkın‘ın ise kendisine 6 soru yönelttiğini anlattı.
Bu sorulara cevap vererek bütün gerçekleri mahkemeye sunduğunu ifade eden Çiçek, askeri mahkemedeki yargılama sürecini, dosyanın geldiği aşamayı özetledi.
Dava konusu belgeyle ilgili askeri mahkemenin, aynı konu kapsamında buradaki mahkemede yargılama olduğu için davayı reddettiğini, yaptıkları temyiz üzerine dosyanın şu an Askeri Yargıtayda olduğunu dile getiren Çiçek, askeri mahkemede yargılama yapılmasını ve beraat kararı verilmesini istediklerini söyledi.
İlhan Cihaner‘in yargılandığı Erzurum‘daki ‘‘Ergenekon‘‘ davası sanıklarının 7 ay önce tahliye edildiğini dile getiren Çiçek, ‘‘Onlar daha ağır iddialarla tutuksuz yargılanırken, bizim tutuklu olmamız adil ve vicdani değildir‘‘ dedi.
Çiçek, kendisiyle ilgili soruşturma başlatılmadan önce dinleme kararı alındığını, bu karara gerekçe olarak da Cumhuriyet Gazetesine el bombalarının atılması, Danıştay saldırısı, Ümraniye ve Eskişehir‘de el bombalarının bulunmasının gösterildiğini, bu gerekçelerin kendi yargılandığı dava ile ilgili olmadığını anlattı.
‘‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı‘‘ belgesinde evrak kayıt bilgisinin yer almadığını, belgenin sahte olacağı anlaşılacağı için bunun koyulmadığını ileri süren Çiçek, planın başka odaklar tarafından hazırlandığını ifade etti.
-HAKİMLERE KOMPLO PLANI-
Çiçek, ‘‘Bu plan irtica ile değil, asker ile mücadele planıdır. Devletle, bağımsız, tarafsız hakimlerle mücadele planıdır. 2 yıldır icra ediliyor. Askere komplo planıdır. Bu tertipte hedef silahlı kuvvetler, hakimler, savcılardır. Bu plan irticayı koruma ve kollama planıdır. Genelkurmay‘da çalışan bir albayın bunları yazması mantıklı değil‘‘ diye konuştu.
Dursun Çiçek, bu belgenin kendisi tarafından hazırlandığı iddiasının esef verici olduğunu, bu planı hazırlayanlara ait 14 parmak izinin jandarmada olduğunu, ancak bu yöndeki taleplerinin mahkemece kabul edilmediğini öne sürdü.
Çiçek, hakimler Sedat Sami Haşıloğlu ve Hasan Hüseyin Özese‘ye seslenerek, ‘‘Parmak izi, avuç izi bırakmadan bilgisayarlarda dijital iz bırakmadan bu kadar saçma planı Dursun Çiçek hazırladı diyorsanız, ben her türlü cezaya hazırım‘‘ dedi.
İmzasının makinelerle taklit edildiğini ifade eden Çiçek, savcılığa tekrar gittiğinde kendisine planın gösterildiğini, ancak eldiven takarak tuttuğunu dile getirdi.
‘‘Orada vermek istediğim mesaj, ‘İmzamı taklit ettiniz ama parmak izimi taklit edemediniz‘ demek istedim‘‘ diyen Çiçek, tahliyesini istedi.
Duruşma, tutuklu sanık Serdar Öztürk‘ün beyanlarıyla devam ediyor.
Dursun Çiçek Cihaner‘i Örnek Gösterdi
‘‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı‘‘ iddialarıyla ilgili haklarında dava açılan Yeditepe Üniversitesi kurucusu Bedrettin Dalan ile Albay Dursun Çiçek‘in de aralarında bulunduğu 7 sanıklı davanın 15. duruşması başladı. İlhan Cihaner‘in yargılandı