Galatasaray’da gerçekleşen eylül ayı olağan divan kurulu toplantısında kulübün eski başkanı Dursun Özbek açıklamalarda bulundu. Son dönemin kaotik ortamlara sebebiyet verdiğini söyleyen Özbek, “Ancak yapılan bu haksız uygulamaları yapanların, Galatasaray’ın daha çok kenetleneceğini bilmediğinden bunları yaptığını düşünüyorum. Bilselerdi bunu yapmazlardı. Yönetimi devretmemizin üzerinden 1,5 yıla yakın bir zaman geçti. Bu zaman zarfında buluşma ve sizlere hitap etme fırsatı bulamadım. 1,5 sene evvel neler oldu, neler yaptık, çok kısa anlatacağım. Riva-Florya projesi, Kemerburgaz, Mecidiyeköy, müze, stadın tapusunun alınması, sermaye artırımı gibi birçok projeye imza attık. Özellikle Riva-Florya projesinin genel kurula geldiği sırada anlattım. Burada tekrar teşekkür ediyorum, büyük çoğunlukla kabul edildi. Bugün burada söz almamın en önemli sebebi geçmişte, özellikle bu konuları sizlerin önüne getirmiş birisi olarak, hukuken Galatasaray’ın zor duruma düşmemesi. Bilgi kirliliğinden uzak şekilde görsünler. Karşı karşıya olduğumuz risklerin neler olduğunu bilmenizi istiyorum. Riva ve Florya projesi bugün zordadır. İstenmeyen bir şekilde, istenmeyen bir tarzda, neden olduğunu bilmediğimiz çıkmazın içindedir. Bunu nereden biliyorsun derseniz, takip ediyorum. Emlak Konut’la sözleşmeyi yapan kişiyiz. Bu projenin ruhunu en iyi bilen kişilerden birisiyim. Sözleşmenin ruhu zedelenmiştir. Florya’nın Kemerburgaz’a ya da başka bir yere taşınması söz konusu. Daha önce süre verilmiştir ancak hiçbir hareket yoktur. Başkanın da zaman zaman ifade ettiği gibi bu proje, kulübün borçlarını sıfırlayacak nitelikte bir projedir. Riva’yla birlikte Florya’ya da bir proje yapıldı ancak yer teslimi yapılamıyor. Avansları müteahhit ödedi, ilgili miktarlar Galatasaray’a geldi. Paralar ödeniyor, peki nereye kadar? İhaleyi Emlak Konut yapmış. Arsayı teslim etmeniz lazım ki zaman faktörü lehimize çalışsın” dedi.
“Galatasaray Yönetimi ‘Paramız yok’ diyemez”
Florya’nın yerine Kemerburgaz’da tahsis edilmesi planlanan araziyle ilgili olarak konuşan Özbek, “Kemerburgaz’da Florya’nın taşınması için bir arsa üzerinden bir çalışma yapıldı. Bugünkü yönetim döneminde imzalandı. Galatasaray’a tahsis edilen bir gayrimenkul halini aldı. ’Burada mandıra var, burada at gibi köpekler var, bir maden ruhsatı var, paramız yok’ gibi açıklamalar yapıldı. Paramız yok açıklaması geçerli değil, Galatasaray için anlaşılır değil. Florya’yı gidip gezsinler. Adnan Polat’ın yaptığı tesis var, GSYİAD’ın yaptığı tesis var. Aramızda orada tuğla taşıyanlar, harç taşıyanlar var. Rakiplerimizin 3-4 kat daha büyük tesisler yapma imkanı var da, Galatasaray’ın niye yok? Burada azim önemli, niyet önemli. Bugünkü yönetim, bir aksilik olursa, ‘Dursun Özbek Yönetimi’nin projesiydi’ derler diyorlar. Ben böyle bir şey olacağını hiç düşünmüyorum. Şu ana kadar söylediklerim çerçevesinde bu sıkıntıyı tam olarak aktarabilmeye Türkçem yetmedi. Galatasaray’ın istikbalini hukuki olarak kaybetmenin eşiğindeyiz” diye konuştu.
“Lafla peynir gemisi yürümüyor”
Kendi döneminde onaylanan spor salonu projesine de değinen Dursun Özbek, “Rakip kulüplerin var, bizim de olması iyi. Ayrıca bir zaruret. Stadın, mabedimizin tapusunu almak için gerekli. Çatıyı kapatmak için verilen taahhütleri yerine getirmediğimiz için gerekli. Taahhütleri yerine getirmezseniz karşınıza çıkıyor. Büyük cezası var. Bir borcumuza mukabil bu spor salonu gündeme gelmiştir. Sadece salon olarak hizmet etmeyecek, kiralanabilir alanları sayesinde getirisi olacak bir proje. Fakat hareket etmemiz lazım. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Bu projeler, Galatasaray’ın geleceğinin projeleridir. Herkesin gerektiğinde destek alarak titiz olması gerekiyor. Galatasaray Yönetimi, Galatasaray Başkanlığı, mazeret üretme yeri değil. Özellikle Kemerburgaz’la ilgili etrafı gezmek lazım. Bu arsanın hemen yakınında Kasımpaşa’nın tesisleri var. Buranın projesi yapıldı, yönetimin elinde proje var. Galatasaray’ın bütün olanaklarını harekete geçirerek bu proje yapılmak zorundadır. Yeteri kadar ifade edemiyorum, zordayız. Haklarımız ve hukukumuz ilerleyen dönemde kaybolma riski taşıyor” ifadelerini kullandı.
“Oteli görünce yüzümü çeviriyorum”
Mecidiyeköy’de inşaatı süren otel projesiyle ilgili konuşan Özbek, “Şahsi kefaletle 20 milyon Dolar kredi aldım. Bu çerçevede otelin kabası bitti, cephesi kapandı. Başkan burayı teknokent yapmak istiyor. Tamam yapalım ama 20 aydır çivi çakılmıyor. Oradan geçerken yüzümü çeviriyorum. Burada oluşmuş bir kredisi var, şahsi kefaletim hala duruyor. Sesimi çıkarmıyorum. Yeter ki bu proje hayata geçsin. Galatasaray Spor Kulübü Derneği, Galatasaray Sportif A.Ş.’den borç almıştır. Bu çok tehlikelidir. 2016 yılında sportif A.Ş.’den Galatasaray’a yapılan destek sonucu Galatasaray Kulübü Derneği’nin borçlanması 55 milyon TL’dir. Bugün ise 543 milyon TL. 10 misli ne yaptık? Yeni bir bina mı aldık, ada mı aldık, ne yaptık? Belki yönetim cevap verecektir. Galatasaray Sportif A.Ş., Galatasaray Spor Kulübü Derneği’ne 123 milyon TL faiz ödedi.
O dönem itibariyle faizin yüzde 75-80’i derneğe ciro edildi. Bunun bir gerekçesi mutlaka vardır. Önümüzdeki dönemde aynı hızla giderse borcun 750-800 milyon TL’ye çıkacağı öngörülmektedir. Başkanlık yapmış birisi olarak söylüyorum, hiçbir zaman dernek, Sportif A.Ş’nin makyaj çantası olmamıştır. Bazı düzenlemeler olur ama kulübü batağa götürecek şeyler kabul edilemez. Maalesef denetimimizi yapan firma ‘Sınırlı olumlu görüş’ verdi. İleriye dönük ödenemez borç yükünün getireceği sorunlar hepimizi ilgilendiriyor. 1 seneden bu yana bütün divanları izledim. Arzu etmediğin, beklemediğim bir sessizlik var. Bu bize yakışmıyor. Bugüne kadarki suskunluğumu bozmamın nedeni divan kurulunun sessizliğidir” diye konuştu.
“Galatasaray’dan 1 delikli kuruş tahsil etmedik”
Bilgi kirliliğinin çok ciddi seviyeye geldiğini de sözlerine ekleyen Dursun Özbek, “Sabah gazeteyi açtığımda, ‘Acaba bu işi ben mi yaptım, kardeşim mi yaptı?’ safhasına geldi işler. Bu bilgi kirliliği artık beni birinci ağızdan bilgilendirmeye zorunlu kıldı. Özhan Canaydın Başkan döneminden bu yana, benim dönemimin sonuna kadar Galatasaray’a konaklama konusunda sponsor olduk. Sponsorluk derken yanlış anlamayın. Sponsorluklar da karşılıklı alışverişler vardır. Loca verirsin, reklam yaparsın. Bunların hiçbirisini istemedim. Bu hizmete bağlı olarak Galatasaray’dan 1 delikli kuruş tahsil edilmemiştir, istenmemiştir. Bütün bunlar yasalar çerçevesinde yapılmıştır. Ve devlet sizin işletmenizde size ortaktır. Galatasaray’dan gelen konukların hepsini faturaladık ve arkasından da bağış makbuzu istedik. Ama hala ‘Dursun Özbek otelinde Galatasaray’ı konaklattı ve şu kadar para kazandı’ diyorlar. 2018 Mart ayındaki genel kurulu hatırlayın. 150-200 Dolar’a oda sattılar dediler. Bunlar insanı yaralayan şeyler. Bunlara tenezzül etmek, insanları Galatasaray’a küstürür. Bana yapılanları başkasına yapmayalım. Yapmadığınız işleri, insanları kötülemek uğruna yapmayın. 2014 yılında Ümit Özdemir beni aradı ve Ünal Aysal’ın bir projesi olduğunu, acil 5 milyon Dolar paraya ihtiyaç olduğunu söyledi.
Hiç düşünmeden parayı gönderdim. O dönemden başlamak üzere, Duygun abinin döneminde kasa kolaylığına devam ettik. 22 milyon Dolar kredi aldık, 7,5 milyon Doları futbolculara verdik. Burada da şahsi kefaletim söz konusu. Benim dönemimde de bu kasa kolaylıkları devam etti. Bağışı yapmanın şartı, devletin kontrol ettiği gibi kurum kazancını yüzde 5’le sınırlamıştır. Divana daha önce vermiştim ve yanımda getirdiğim bağış makbuzlarını divana veriyorum. 2014 ve daha evvelinden faiz faturalarını kesmeye devam ettik. Arkasından da kulübe faturalarla ilgili bağış makbuzu kesmesi için bilgi gönderdik. Galatasaray Spor Kulübü Derneği Yönetimi, geçmişte verdiğimiz konaklama hizmetlerinden dolayı 450 bin TL alacaklı görünüyoruz. Lütfen bize 450 bin TL’lik bağış makbuzu kesin diyoruz ama cevap yok. ‘Bize faiz faturası falan gönderme’ diyorlar yani. Bu durum iş bilmezliktir” diyerek mevcut yönetimi eleştirdi.
“Şirketim soruşturmadan geçiyor”
123 milyon TL faiz faturasının neden kesildiğini soran Özbek, “Yasal prosedürü bilmiyor musunuz? Neden sana iyilik yapan firmayı bu durumla karşı karşıya bırakıyorsun? Bu kesilen faturalar ancak kesilen bağışlarla kompanse edilir. Şimdi 1981 dönemi için kesilen faturalara kurumlar vergisi ödemek zorunda kaldık. Yakıştı mı şimdi bu? Sanki hiç elde edilmemiş bir gelirin kurumlar vergisiyle muhatap oluyoruz, ayrıca soruşturma da geçiriyoruz. Fatih Terim’in babasının cenazesinde başkanla görüştüm ve kendisi borcun ödeneceğini söyledi.
Aradan 8-9 ay geçmesine karşın bir ödeme yapılmadı. Alınan senetlerin bir tarihi var. Galatasaray’dan ne arayan var ne soran var. Şahsi denetçim de beni uyarıyor. Almış olduğumuz senetlerden 5 milyon TL’lik olan bir kısmını, Ankara’daki otelimizin mal sahibine ciro ettirdik. Tesadüftür ki, o otelin sahibi, aynı zamanda avukatımız olan kişiler, Yusuf Günay’ın arkadaşları. Temmuz ayında alacaklı kişiler olarak sadece icra faaliyetinde bulunmak üzere icra mahkemesine gittik, senedin birini icra mahkemesine verdik. Sonrasında başkan beni aradı ve görüştük. Abdurrahim kardeşim beni arıyor, ‘Başkan haftaya görüşmek istiyor’ diyor, önümüzdeki hafta geliyor ama ortalıkta yok. Biz şirket olarak bu ihtarı çekmek zorundaydık. Başkan bana ‘Bir yapılandırma yapar mısın?’ dedi.
Elbette yaparım. Benim, Galatasaray’ı zora sokmak gibi bir derdim yok. 10 gün süre istendi, çıt çıkmıyor. Ankara’daki alacaklının da bu süreleri takip ettiğini biliyorum. Ses çıkmayınca Ankara’daki kişi 5 milyon TL için kulübe haciz yollamak zorunda kaldı. Hemen troll hesaplar devreye girdi ve ‘Dursun Özbek kulübe icra yolladı’ haberi. Dursun Özbek’in kulüpten bir alacağı söz konusu değil, şirketin alacağı söz konusu ve şirket de hacze başvurmadı. Yasaların emrettiğin şeyi yaptı. Bu bilgi kirliliğiyle Dursun Özbek, Galatasaray’a icra gönderen başkan olarak tarihe geçti” diyerek kendisinin kulübü icraya vermediğini ifade etti.
Galatasaray’ın birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu da sözlerine ekleyen Özbek, “Böyle bir dönemde Dursun Özbek üzerinden Galatasaray siyaseti yürütmek ve bir ayrıştırmaya sebep olmak çok sakat ve çok sakıncalı. Bir sıkıntımız varsa dünyanın gözü önünde değil, bir odada buluşalım ve çözüm arayalım” açıklamasında bulundu.
Dursun Özbek Açıklaması 'Ben Galatasaray'ı İcraya Vermedim, Hukukun Emirlerini Yerine Getirdim'
Galatasaray Kulübü eski Başkanı Dursun Özbek, kendi döneminde yapılan Riva ve Florya projelerinin zora girdiğini söyleyerek, Galatasaray’ı da kendisinin icraya vermediğini ve şirket olarak hukukun emirlerini yerine getirdiklerini söyledi.