Duruşma Salonundaki Silahlı Saldırı

Kadıköy Adliyesi'nde duruşma sırasında sanığın maktul yakını tarafından vurulduğu anlarda yan taraftaki mahkeme salonunda bulunan YARSAV Başkan Yardımcısı Nuh Hüseyin Köse, adli mercilerdeki güvenlik önlemlerini eleştirdi. Köse, "Bu olay, güvenlik güçlerinin üzerine yıkılamayacak kadar önemli olup, yurttaşın güvenlik ve adil yargılanma hakkının ne derece korunduğunun tipik bir örneğidir" dedi.
Kadıköy Adliyesi'nde öğle saatlerinde meydana gelen olayda, bir cinayet davası kapsamında tutuklu yargılanan M.E.S., duruşma sırasında maktulün yakını H.Ç. tarafından vurulmuş, saldırgan gözaltına alınırken, yaralı şahıs ise hastaneye kaldırılmıştı. Olay sırasında adliyede bulunan görgü tanığı Cemal Durak, üst kattan bir patlama sesi geldiğini belirterek, "Ne olduğunu anlamadık ve bir panik yaşandı. Adliyeyi boşalttılar. Sonradan mahkumun vurulduğunu öğrendik. Daha sonra ambulans geldi ve hastaneye
kaldırdılar. Çok büyük bir panik yaşandı" şeklinde konuştu.
YARSAV Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin üye hakimi olan Nuh Hüseyin Köse ise olaydan bir süre sonra Kadıköy Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Olay sırasında yan salondaki duruşma salonunda bulunduğunu anlatan Köse, "Bugün içeride maalesef üzücü bir hadise yaşandı. Önemli bir davada yargılanmakta olan bir sanık, duruşma salonunda dinleyici olarak bulunan bir kişinin ateş etmesi sonucu başından vurularak ağır yaralandı. Vurulan şahıs, elleri kelepçeli olarak
jandarmaların arasındaydı. Bu olay mahalli güvenlik güçlerinin üzerine yıkılamayacak kadar önemli olup, yurttaşın güvenlik ve adil yargılanma hakkının ne derece korunduğunun tipik bir örneğidir" şeklinde konuştu.
Adliyeye gelenlerin son derece gelişmiş cihazlardan geçirilerek içeriye alındıklarını anlatan Nuh Hüseyin Köse, "Oysa yüzlerce adam öldürme ve organize suç örgütlerine ilişkin gerilimli davaların görüldüğü mahkeme binalarına ve duruşma salonlarına silahlı kişilerin ellerini kollarını sallayarak girebildikleri, bu olayla net olarak görülmüştür. Son olay göstermektedir ki, ülkemizde telefonları ve odaları yasa dışı yollarla dinlenerek ve ifşa edilerek özel yaşamlarının gizliliği ve haberleşme özgürlükleri
ihlal edilen yargıç ve cumhuriyet savcılarının yaşama ve uygun koşullarda çalışma hakları da risk altındadır. Adliyelerde hak aramak ya da adalet önünde hesap vermek için devlete sığınan yurttaşların güvenlik haklarının ne halde olduğunun takdirini kamuoyuna bırakıyorum" dedi.
YARSAV Başkan Yardımcısı Köse, sadece hakim ve cumhuriyet savcıları değil avukat ve vatandaşların da güvenlik haklarından yoksun olduklarını ifade etti. "Biz dünyanın en büyük adliyelerini yapan değil, gerçek adaletin tesisinde yargı kurumlarına gereken desteği veren idareler istiyoruz" diyen Köse, "Elle veya dedektörle yapılan aramada metal alaşım durumuna göre tespit edilemeyecek durumda tabancalar vardır. Dolayısıyla, 'Mahkemelerde gereken güvenlik önlemleri alınmıyor' diye bunun için söylüyoruz.
Maalesef bu olaylar sürekli yaşanıyor ve idareler bu konularda sessiz kalıyor. Yeni yapılan büyük adliyelerde de benzer sorunlar yaşanacaktır. Bunlar yaşanmasın diye şimdiden uyarımızı yapıyoruz" diye konuştu.
Yaşanan olay nedeniyle mahkeme üyelerinin psikolojik durumlarının kötü olduğunu dile getiren Nuh Hüseyin Köse, 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaların yapılamadığını söyledi. Köse, duruşma salonunda da temizlik ve araştırma yapılamadığını ifade ederek, "Arkadaşlarımız psikolojik olarak gerçekten çok etkilendiler, yan mahkemede duruşmadaydım ve ben de inanın duruşma yapacak durumda değilim. İçeride büyük bir arbede yaşandı. Biz diğer salondaydık, gürültüleri duyduk, tabii çok ciddi korkular yaşandı,
anlatamam. Vahim bir olay, bir merminin boşa çıktığı söyleniyor, o herkese gelebilirdi. Orada hakim, savcı, yurttaş, herkes yaralanabilirdi" şeklinde konuştu.