Düzce Üniversitesinde Dünya Koah Günü Toplantısı

Düzce Üniversitesinde Dünya Koah Günü Toplantısı

Düzce Üniversitesi'nde KOAH Günü toplantısı düzenlendi.

Türk Toraks Derneği’nin katkılarıyla Düzce Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi konferans salonunda bir toplantı düzenlendi.

Açılış konuşmasını Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Peri Arbark’ın yaptığı programda, KOAH hastalarının gözünden bu hastalığı anlamak üzere İrfan Coşar, Muharrem Ocak, Hüseyin Veli ve Süleyman Akbal ile söyleşiyi, Sosyal Hizmet 4. sınıf öğrencisi Yasin Yıldız yönetti.

Söyleşiyi Rektör Yrd. Prof. Dr. Öner Abidin Balbay, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Safinaz Ataoğlu, Sosyal Hizmet Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fatih Şahin, Doç. Dr. Ali Nihat Annakkaya, Yrd. Doç. Ege Balbay, Sosyal Hizmet Uzmanı Gülşen Aytar gibi isimlerin yanında Tıp Fakültesi ve Sağlık Yüksek Okulu öğrencilerin katıldığı yaklaşık 150 kişilik bir grup izledi.

Programda dünyada KOAH bilincinin oluşturulması için hastaların gözüyle KOAH anlatılmaya çalışıldı.

KOAH ile ilgili olarak ise “Bilindiği üzere KOAH nefes yollarında mikrobik olmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. KOAH oluşumunda en önemli risk faktörleri tütün kullanımı, ev içi hava kirliliği (özellikle evlerde kullanılan odun, tezek, kök benzeri yakıtlardan çıkan duman) çeşitli gaz ve tozlara çevresel veya mesleki maruz kalmaktır. Bu hastalık çok önemli bir sağlık sorunu olmasına rağmen ne yazık ki kamuoyu tarafından yeterince iyi tanınmamaktadır. Hastalık müzmin bronşit ve amfizem olarak da bilinir” denildi.

Hastalığın seyri, nasıl ortaya çıktığı, hastalığın tedavisinde kullanılan cihazlar, tedavi süresince karşılaşılan zorluklar ve sağlık sisteminin irdelendiği toplantı keyifle sürdü. KOAH hastalarının samimi ve doğal cevapları ile renklenen söyleşide, “Gelecek nesillere neler önerirsiniz?” sorusuna Süleyman Akbal isimli KOAH hastamızın “Bu mereti ya çok için hemen ölün, ya da hiç içmeyin” şeklindeki yanıtı salonu kahkahalara boğdu.

Toplantıda sonuç alarak kronik hastalıklarda yalnızca hastalık odaklı yaklaşımın yanında hastanın sosyal yaşantısı ve içinde bulunduğu psiko-sosyal durumunu birlikte ele almanın önemi bu tür programlarla vurgulandı .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile