'E-Kurban Pazarı' İlgi Odağı

Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, Yerli Üreticiyi Destekleme Projesi kapsamında kurulan ’E-kurban pazarı’nın ticari değil, sosyal bir proje olduğunu belirterek, "Tarafları buluşturma ve dayanışma projesi. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla üreticiyi durumda bırakmayacağız, ürettiğinin karşılığını her durumda alıyor olacak" dedi.

Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, bir radyoda sunulan ’Köşe Bucak Karadeniz’ programının canlı yayın konuğu oldu. Başkan Deveci, Atakum Belediyesi tarafından bir süre önce Yerli Üreticiyi Destekleme Projesi kapsamında kurulan ve ilgi odağı odan ’E-kurban pazarı’ ile Atakum Belediyesi’nin tarım ve hayvancılık alanındaki önemli projeleri hakkında bilgi verdi.

Dayanışma sağlanıyor

Atakum’da adı mahalle olan ama köy hayatı yaşayan yaklaşık 30 mahalle olduğunu ifade eden Başkan Deveci, "Orada hayvancılık ve tarım yapılıyor. Seçim öncesinde hayvancılığın destekleneceğini söylemiştik ve entegre bir proje hazırlamıştık. Kurban Bayramı sürecince uyguladığımız program da onun bir parçası. Amacımız tüketicinin hayvanın nerede beslendiği, sağlık koşullarının denetlenip denetlenmediği, hangi yaylada beslendiğini bilebileceği bir pazar sunmak hem de yerel hayvan üreticilerimizi desteklemek. Yani Atakum’un iki yakasını buluşturarak, tüketici ve üreticiyi yan yana getiriyoruz. Bir form oluşturduk ve internet sayfalarımızdan paylaştık. Tüketiciler, istedikleri hayvanın tüm özelliklerini, kilosunu, fiyatını, cinsini bu forumda belirtiyorlar. Üreticiler de bu özelliklere göre diyalog kuruyor. Biz de böylece alıcı ve satıcıyı birleştirmiş ve birbirleriyle sosyal irtibatını kurmuş oluyoruz. Sayfayı güncel olarak takip ediyoruz, buradan istatistiki bilgiler çıkarma imkanı da bulacağız. Yurttaşlar birbirleriyle kalıcı irtibat sağlayabilecekler çünkü bu program önümüzdeki bayramlarda da çalışmalarını sürdürecek. Önümüzdeki dönemde hangi bölgenin hayvanı ne kadar satılmış, hangi bölgelerden gelmiş ve hangi bölgelere satılmış onları da gözlüyor olacağız. Atakum’da internet kullanımı yüzde 95’in üzerinde. O yüzden Atakum bu iş için çok önemli bir yer ve bu projenin başarılı olabileceğini düşünüyoruz. Bayram sonrasında kim kimin kurbanını almış, nerede yaşıyor, telefonu, adı, biliniyor olacak. Bayramdan sonra belki de köydeki ailenin çocuğuna hediye alacak gidecek. Orada evdeki yumurtayla, sütle kahvaltı yapacak. Biz bu diyalogu sürdürerek kalıcı bir komşuluk ilişkisi haline getirmeye çalışacağız. Bu ticari değil, sosyal bir proje. Tarafları buluşturma ve dayanışma projesi" diye konuştu.



Üretime tam destek

Programın sağlıklı ve yerel hayvan üretimini destekleme hedefinde olduğunu belirten Başkan Deveci, "Aynı zamanda tüketiciye de sağlıklı yerel hayvanın hangi üreticinin, hangi marifetiyle gerçekleşebildiğini gözlemleme fırsatı veriyor. Biz de zaten önümüzdeki dönemde yerel hayvancılığı desteklerken temel alacağımız esaslar bunlar. Şimdi ilk fırsatta bayram sürecinde, üreticinin besledikleri hayvanları yurttaşımıza sunma hizmetini vermiş oluyoruz. Bu projemizin bir girişi oluyor. Atakum Belediyesi’nin aynı zamanda kesimhanesi var. Burada da sağlıklı ve hijyenik koşullarda kesim yapılabiliyor. Kurban kesenler kurbanlıklarını kendileri alabiliyor, belli başlı hayır kurumlarına dağıtabiliyor. Taraflar ne istiyorsa yerine getirilebilecek bir organizasyonun hazırlıklarını yaptık. Hiç aksamadan uygulanacak. Bu program sonunda taraflara kurban derilerini Türk Hava Kurumu’na yönlendirmeleri konusunda not düştük. Tabii herkes kendi içinden geçtiği gibi davranmakta özgür. Daha eski ve kurumsal bir kimlik olduğu ve bizim kuşağımızın baştan bu yana tanıdığı için belediyemizin önerisi bu yönde oldu" ifadelerini kullandı.

Türkiye’ye örnek olacak

Başkan Deveci, seçim öncesinde çalışmalarına başlanan ve üreticiler tarafından desteklenen ’Köyüm Köylüm’ projesine ilişkin ise, "Köyüm Köylüm projemizde yem temininden tüketiciye ulaştırıncaya kadar belediyemiz öncülüğünde kurulacak kooperatif marifetiyle köylüyü kalkındıracak, köylüyü köyünde tutacak, besleyecek, köylü ailesini şehre göçle bölmeyecek; kent yaşamına yakın, çağdaş, modern, kendine yeten köyler oluşturabilecek bir projemiz var. Uygulamaya başladık ve 1-2 yıl içerisinde tüm köylerimizin katılabileceği bir hale getireceğiz. Geçmişte organik tarım, kooperatifçilik gibi hayvancılığın geliştirilmesine yönelik projeler uygulandı ama ırkından, etinin ve sütünün tüketilmesinden, ulaştırılmasına kadar entegre olan projemizi Türkiye’de ilk kez Atakum’da uygulayacağız. Projeyi üreticilerimize anlattık ve onlar da çok iyi algıladılar. Örneğin Karadeniz’de geçmişte var olan jersey ırkı tüketilmiş. Köylüler jersey ırkının etinin ne anlama geldiğini, bölge coğrafyasına dayanıklı hayvan olduklarını biliyorlar. Uzak köylere gittiğimde bana anlatılan bir şey oldu. O bölgede iki kaza olurmuş, birisi traktör diğeri inek kazası. Bin 300 kiloluk Hollanda inekleri o bölgelerde besleniyor ama dışarıya çıkamıyor, dışarı çıkanında ayağı tökezleyip yuvarlanıp gidiyormuş ve kolunu, bacağını kırıyormuş. Jersey ırkı öyle değil, Karadeniz’in coğrafi koşullarına dayanıklı. İstediği gibi ormanlarda otluyor, geri gelebiliyor. Özellikle eti ve çiğ sütü çok lezzetli. Bunu biz keşfetmedik. Bilim insanları da söylüyor. Bizim yapacağımız şey de bizden uzaklaştırılmış, ötekileştirilmiş kendi ırkımızı kendi coğrafi bölgemize taşıyacağız ve köylülerimizin üretimine sunacağız. Jersey Üretim Çiftliğini hayata geçireceğiz. Atakum’da tarım arazileri geniş değil, var olan araziyi verimli kullanmak istiyoruz. Köylülerimizi organik tarıma teşvik ederek daha nitelikli, daha kaliteli ürünleri hem hemşehrilerimize ulaştırmak hem de köylülerimize az emekle, az alanda daha pahalı iş yapmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Diğer yandan sağlıklı ve hijyenik koşullarda et ve süt üretimini-tüketimini kontrol etmeyi planlıyoruz. Belediyenin güvencesinde Samsunlular ve Atakumlular tükettikleri etin hangi köyden, hangi hayvandan ve besiciden alındığını, belediyenin her aşamada denetimde olduğunu biliyor olacak. Üreticide de pazar kuşkusu olmayacak. Bu ilk deneyimimiz, önümüzdeki bayramlarda belki üreticinin elinde hiç hayvan kalmayacak. Kooperatif marifetiyle hepsini alacağız ve pazara biz yönlendireceğiz. Üreticiyi durumda bırakmayacağız, ürettiğinin karşılığını her durumda alıyor olacak. Organik tarıma toplumuzda duyarlılık var. Sağlıklı beslenmenin birinci koşulu da organik tarım. Amacımız organik ürünleri tüketiciye ulaştırmak. Kooperatiflerle bunu yapabiliriz, Türkiye’ye örnek de olabiliriz. Bu konuda hazırlıklarımızı yaptık, uzmanlarımızı görevlendirdik. Bölgede süt sağım tesislerinin ve pazarların kurulacağı alanları belirliyoruz. Önümüzdeki 1,1.5 yıl içerisinde Türkiye’ye sunmuş olacağız" şeklinde konuştu.



Atakum, Türkiye’nin Miami’si

Atakum’un turizm, kültür ve sanat hedeflerine de değinen Başkan Deveci, "Atakum, Karadeniz’in en güzel kenti. Türkiye’nin Miami’si. 35 kilometrelik Türkiye’nin en güzel sahillerinden birisine sahip. 4-5 kilometre mesafede ormanlık, bin 500 metreye yükselen dağlarımız var. Bu alanda güçlü bir turizm potansiyelimiz var. Zaten biz Atakum’un geleceğini turizm kenti olarak planlıyoruz. Organik tarım, hijyenik koşullarda üretilmiş, tüketime sunulmuş çiğ süt ve büyük baş-küçük baş hayvan eti. İkisini birlikte planlıyoruz. Bunun yanında kültür ve sanat kenti olmayı hedefliyoruz. Çünkü turizm kentini dünyanın her bir yanına ulaştıracak olan sanattır. Çok hızlı bir yayılma planladık ve bunu güçlendiriyoruz. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı benzeri bir vakıf kuruyoruz. Bu vakıfta Samsun’un iş insanları, sanatseverleri ve sanatla ilgili tüm kesimlerinin katkısı olacak. Sanat etkinliklerini, uluslararası sanat festivallerini sivil toplum marifetiyle organize edeceğiz. Belediyemiz de bunu destekleyecek" ifadelerini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile