İç ve dış ekonomik ve politik koşulları dikkate alındığında Türkiye’nin oldukça zorlu bir konjonktürde bulunduğunu, çok ve farklı kaynaktan beslenen sorunlar yumağı ile karşı karşıya olduğunu ifade eden EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, “Bazı komşu ülkelerdeki kaotik ortam, Suriyeli göçmenler meselesi, içeride siyasi zemin kaynaklı ayrışmış sosyal yapı ve hepsinden de önemlisi terör sorunu siyaseten acil çözüm bekleyen sorunların başında geliyor. Bunların yanında; ülkemizin en kırılgan ekonomiler arasında sayılması, dış kaynak bağımlılığı, tüm toplumsal kesimlerin borçlu olması, büyümenin yüzde 3 bandına gerilemesi, işsizlik ve enflasyonun yükselme trendinde bulunması gibi önemli sorunlarımız bulunuyor” diye konuştu.
“POLİTİK İSTİKRAR BÜYÜK AVANTAJ”
Ülkeyi yönetecek olan yeni hükumetin ve özellikle de ekonomi yönetiminin çok dikkatli olması gerektiğini kaydeden Yorgancılar şunları söyledi: “Politik istikrarın sağlanması ve önümüzdeki dört yıl boyunca seçim olmaması büyük bir avantajdır, ancak sorunları çözmek için bu tek başına yeterli olamayacaktır. Nitekim, dünyanın en büyük 18. ekonomisi olan Türkiye’nin kişi başına düşen gelir açısından 76., insani gelişmişlik endeksi açısından 69. ve küresel rekabet sıralaması açısından 44. sırada olması sorunların niteliksel boyutunun ağır bastığını dolayısıyla da kalıcı çözüm için hayli zaman gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu çerçevede iktidarı ve muhalefetiyle siyaset kurumu ve siyasetçilerin üzerindeki tarihi sorumluluğun bilinciyle hareket etmelerini, ekonomik programın hazırlanmasında sivil toplumla diyaloğa gereken önemi vermelerini bekliyoruz.”
ELBİRLİĞİ İLE ÇALIŞMA ZAMANI
Ender Yorgancılar, seçimlerin artık geride kaldığını, halkın tercihlerini ortaya koyduğunu belirtirken, bundan böyle dünün, dündeki negatif söylemlerin geride kalması, siyaset kurumunun ülke ve insanının beklentilerine cevap vermek için el birliği ile çalışması gerektiğini vurguladı. Yorgancılar şu görüşleri ifade etti: “Bu bağlamda da; öncelikle Güneydoğu ve terör sorununa ortak akıl ile kalıcı çözümler üretilmesi, tüm siyasi partilerin katılımı ile yeni bir toplumsal sözleşmenin yani sivil bir anayasanın hazırlanması, güçler ayrılığı ilkesinin işleyişindeki sorunları giderecek düzenlemelerin yapılarak hukuk devleti algısına ilişkin sorunların aşılması, devlet ve kamu idarelerinde kaynakların etkin kullanımı ve şeffaflığa özen gösterilmesi, kamu ihalelerinde AB standartlarının yakalanması, tüm siyasilerin yeni, kucaklayıcı ve yumuşak bir söylem geliştirmesi, artık değerler üzerinden değil projeler temelinde siyaset üretilmesinin ön plana çıkarılması, yeni hükumetimizin; tarım, sanayi ve hizmetler sektörünü entegre olarak dikkate alan yeni ve yatırım-üretim-ihracat perspektifli bir ekonomik büyüme modeli geliştirmesi, bu modelin geliştirilmesinde de ekonominin üretici kesimleriyle etkin bir işbirliği gerçekleştirilmesi, eğitim sisteminin acilen gözden geçirilmesi ve bilimsel referanslı olarak reforma tabi tutulması, reform sürecinde de eğitim-bilim ve eğitim-üretim bağlarının yeniden tanımlanması, bir çok ekonomik, sosyal ve siyasi sorunun kaynağı konumundaki işsizlik ve adaletsiz gelir dağılımı sorunu için de ayrıca stratejiler geliştirilmesi, yüksek oranlı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin yakalanmasına, toplumsal huzur ve güven ortamının oluşturulmasına, güzel ülkemizin medeni dünyada hak ettiği yeri almasına imkan verecektir.”
“HER TÜRLÜ KATKIYA HAZIRIZ”
Ender Yorgancılar ayrıca, EBSO olarak kurulacak yeni hükumete başarı dileklerini tekrarlarken kabinede İzmirli vekillerin bulunmasından duyacakları memnuniyeti dile getirdi. Yorgancılar, “EBSO olarak kurulacak yeni hükümetimize şimdiden başarılar diliyoruz. Gönlümüzden geçen, Bakanlar Kurulu’nda İzmir’deki çok değerli vekillerimizin görev almasıdır. Bizler de büyüme modeli ve sanayileşme stratejisinin oluşturulmasında tecrübeler ve fikri bağlamda katkı vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz" dedi.
Ebso Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar Açıklaması
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, seçim sonrasında Türkiye’yi bekleyen olası gelişmeleri değerlendirerek, “Şimdi insana, kurumsallaşmaya ve ekonomiye yatırım zamanı” dedi.