Eczacibasi Vitra'dan Seramikte Yesil Hidrojen Projesi

Eczacibasi Vitra'dan Seramikte Yesil Hidrojen Projesi

Türkiye ve Almanya arasinda, yesil hidrojenin seramik üretiminde kullanimina yönelik deger zincirinin tamamini analiz etmeyi amaçlayan pilot proje baslatildi. Alman Federal Ekonomik Isler ve Iklim Eylemi Bakanligi’nin finanse ettigi ‘Uluslararasi Hidrojen Artisi’ programi kapsaminda yürütülecek projenin ortaklari arasinda, Alman Uluslararasi Is Birligi Kurumu GIZ’in yani sira Eczacibasi kuruluslari Eczacibasi Yapi Gereçleri A.S. ve burgbad da var.

2030 yilina kadar 360 milyar dolar büyüklüge ulasmasi beklenen küresel seramik sektörü, önemli bir inovasyon is birligine sahne olacak. Alman Uluslararasi Is Birligi Kurumu (Deutsche Gesellschaft für Internationale Zusammenarbeit GmbH | GIZ), seramik endüstrisinde alternatif temiz yakit olarak yesil hidrojenin kullanilmasini arastirmak amaciyla, Eczacibasi kuruluslarindan Türkiye’deki Eczacibasi Yapi Gereçleri A.S. ve Almanya’daki burgbad AG ile is birligi yapti. Alman Federal Ekonomik Isler ve Iklim Eylemi Bakanligi’nin finanse ettigi ‘Uluslararasi Hidrojen Artisi Programi’ (H2Uppp) kapsaminda yürütülecek pilot projede ortaya çikacak tekno-ekonomik analiz kamuya açiklanacak, ardindan sektördeki paydaslarla tartisilacak.

Yesil hidrojenin seramik üretiminde kullanimina yönelik deger zincirinin tamamini analiz etmeyi amaçlayan projeye, Istanbul’da düzenlenen imza töreniyle start verildi.

Proje kapsaminda, Eczacibasi Yapi Gereçleri’nin Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Tesisi’ndeki üç fabrikasinin çatilarinda yer alan günes enerjisi santralleri (GES) araciligiyla yerinde yesil hidrojen üretilecek, ardindan üretilen hidrojen pisirme firinlarinda kullanilarak etkisi arastirilacak.

"Yesil hidrojen küresel enerji haritasini yeniden çizecek"

Imza törenine ev sahipligi yapan Eczacibasi Yapi Gereçleri CEO’su Özgen Özkan, Uluslararasi Enerji Ajansi’nin tahminlerine göre, seramik endüstrisinin küresel karbon emisyonlarinin yilda 400 milyon tonu astigini vurgularken, “Seramikteki emisyonlar, üretim sürecinde kullanilan hammaddelerin kimyasal dönüsümünün yani sira, fosil yakitlardan kaynaklaniyor. Bunun içinde, seramik ürünlerin pisirimi sirasinda firinlarda kullanilan dogal gaz en büyük paya sahip. Bu asamada yapilacak iyilestirmeler, endüstri çapinda önemli miktarda emisyonun önüne geçilmesi anlamina geliyor. Pisirme isleminde yesil hidrojen kullanilmasi, Türk imalat sektöründeki toplam dogal gaz tüketiminin yüzde 12’sinden fazlasini gerçeklestiren seramik sektörünün, çevreye katkisi ve küresel arenada elde edecegi rekabet avantaji açisindan önemli kazanimlar vaat ediyor” dedi.

Özkan sözlerine söyle devam etti: Yesil hidrojenin, küresel enerji haritasini yeniden çizmesi bekleniyor. Avrupa Birligi’nin (AB) 2026’dan itibaren ‘Sinirda Karbon Düzenlemeleri’ çerçevesinde emisyon yogun ürünlere ek vergi getirecek. Türkiye’nin ve sektörümüzün AB ülkelerine toplam ihracatindaki payi göz önünde bulunduruldugunda, hidrojenin Türkiye’nin geleceginde de önemli bir yeri olacagini düsünüyoruz. Uzun yillardir daha iyi bir gelecek için sürdürülebilirlige yatirim yapan bir kurulus olarak, sektörümüzde yesil hidrojen kullanimina yönelik bir projeye imza atmaktan dolayi gururluyuz. Bu projenin, 65 yasindaki VitrA markasinin 41 yil önce ilk dis satimini yaptigi Almanya ile ortak hayata geçirilmesi de bizim açimizdan çok kiymetli. Projenin yeni is birliklerine ilham olmasini diliyorum.

"Yesil hidrojen, alternatif temiz enerji kaynagi olarak önemli yere sahip olacak"

Projenin üçüncü partneri olan burgbad CEO’su Stefan Sallandt ise yaptigi açiklamada, “Avrupa’nin önde gelen lüks banyo mobilyasi üreticilerinden biri olarak, 2008 yilindan bu yana Eczacibasi Toplulugu bünyesinde faaliyet gösteriyoruz. Ürünlerimizi VitrA’nin seramik ürünleriyle birlikte satisa sunuyoruz. Almanya ve Türkiye arasinda 1950’li yillara uzanan köklü is birliginin, bu ortak inovasyon projesine tasinmasindan büyük mutluluk duyuyoruz. burgbad’in ‘Kapsam 3’ emisyonlarina önemli katki saglayacak yesil hidrojen, düsük karbona geçis hedeflerine erisim için gerekli olan kapsamli dönüsümde alternatif temiz enerji kaynagi olarak önemli bir yere sahip olacak” dedi.

"Temiz hidrojen üretimi 2050’de 500 milyon tonu asacak"

GIZ Türkiye Enerji ve Iklim Degisikligi Projeleri Program Koordinatörü Bülent Cindil de “Hidrojen, kimyasal bir enerji tasiyicisi ve depolayicisi olarak, enerji deger zincirinin çevresel etkilerini azaltmak için umut vaat ediyor. Uluslararasi Yenilenebilir Enerji Ajansi (IRENA), günümüzde yillik 0,7 milyon ton düzeyinde gerçeklesen temiz hidrojen üretiminin 2030 yilinda 20 milyon tonu, 2050’de ise 500 milyon tonu geçecegini öngörüyor” ifadelerini kullandi. Cindil, seramik sektöründe karbon emisyonlarinin azaltilmasina katkida bulunacak projenin, yesil hidrojen talebinin artmasi ve hidrojen pazarinin gelismesi açisindan da önemli kazanimlar saglayacagina dikkati çekerken, “Dünya çapinda faaliyet gösteren federal bir kurulus olarak, sürdürülebilir kalkinma için uluslararasi is birligi alaninda Alman Hükümeti’ni destekliyoruz. Dünya çapinda uluslararasi egitim faaliyetleriyle de ilgileniyoruz. Çalismalarimiz araciligiyla insanlarin ve toplumlarin kendi egitimlerini sekillendirmelerine, böylece gelecek ve yasam kosullarinin iyilestirilmesine yardimci oluyoruz” seklinde konustu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile